Genelkurmay Başkanlığı, reform sürecini çok yakından izlediklerini vurgularken, hükümetten Kıbrıs, TCK 301 ve Vakıflar Kanunu gibi konularda çok hassas davranmasını istedi.
Referans Gazetesinin haberine göre, hükümetin laiklikle ilgili icraatlarının takipçisi olacağı mesajını veren Türk Silahlı Kuvvetleri'nden, Avrupa Birliği (AB) reform sürecine ilişkin de uyarı geldi. Genelkurmay Başkanlığı Plan ve Prensipler Dairesi Başkanı Korgeneral Hilmi Akın Zorlu, Dışişleri Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Ali Babacan başkanlığında 17 Eylül'de Ankara'da yapılan toplantıda, Başta Kıbrıs, TCK 301 ve Vakıflar Kanunu olmak üzere, hassas konularda şimdiye kadar yapılanların ötesine geçilmemesini istedi.
AB reform sürecini canlandırmak amacıyla tüm ilgili birimlerden üst düzey yetkililerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Korgeneral Hilmi Akın Zorlu, Genelkurmay Başkanı'ndan onaylı olduğunun altını çizdiği bir metin okudu. Zorlu, Genelkurmay olarak reform sürecini çok yakından izlediklerini vurgularken, Kıbrıs, TCK 301 ve Vakıflar Kanunu gibi konulara bu dönemde girilmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Korgeneral Zorlu, ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle AB tarafından eleştirilen 301. maddeyle ilgili olarak benzer uygulamaların Avrupa'da da bulunduğuna dikkat çekti. AB'nin öncelikli beklentileri arasında bulunan Vakıflar Kanunu ile ilgili olarak da Genelkurmay temsilcisi hükümetin çok hassas davranması gerektiğini söyledi.
KKTC'deki Tazmin Komisyonu uyarısı
Toplantıda Korgeneral Zorlu'nun Kıbrıs konusuyla ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunması dikkat çekti. Zorlu özellikle KKTC'deki Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu'nun faaliyetleri üzerinde durdu. Tazmin Komisyonu, Avrupa İnsan Hakarı Mahkemesi'nin (AİHM) kuzeydeki mallarını kullanamadığı gerekçesiyle Strasburg'a giden Kıbrıslı Rum Loizidu'nun başvurusunu haklı görerek, Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum etmesi üzerine kuruldu. Binlerce benzeri başvurunun aynı şekilde sonuçlanması olasılığının doğması üzerine, milyarlarca euroluk tazminat yükünden kurtulmaya çalışan Türkiye'nin teşvikiyle Ada'da Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu kuruldu. Komisyon, kuzeyde mal ve mülkü olan Rumların başvurularını karara bağlıyor. Komisyonun seçenekleri arasında, malın iade edilmesi, parasal karşılığının verilmesi ve güneydeki bir malla takas edilmesi de var.
Tazmin Komisyonu'nun faaliyetleri, hem AİHM'deki olumsuz gidişatı tersine çevirecek olması hem de Kıbrıs sorununun temelinde yatan mülkiyet sorununu çözecek olması açısından Türk hükümeti tarafından büyük destek buluyor. Rum Kesimi'nde büyük tepki yaratan Tazmin Komisyonu'nun faaliyetleri askeri kanatta da tedirginlik yaratmış durumda. Zorlu, 17 Eylül'de yaptığı konuşmada bu komisyonun faaliyetleriyle ilgili olarak da çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Bürokratlara göre kaygılar yersiz
Toplantıya başkanlık eden Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Zorlu'nun uyarıları karşısında, yorum yapmayı tercih etmeyerek, teşekkür etmekle yetindi. AB konularıyla ilgilenen bürokratlar, hükümetin AB'ye katılım sürecine hız kazandıracağı yönündeki izlenimden yola çıkan askeri kanadın, reform sürecinde fazla ileri gidilmemesi için frenleyici bir etki yapmaya çalıştığını belirtiyorlar. Ancak aynı bürokratlar, askerin kaygısının yersiz olduğunu zira, hükümetin basına yapılan açıklamaların tersine, katılım sürecine hız kazandıracak reformları yapmaya niyetli görünmediği görüşündeler.
Özellikle 17 Eylül toplantısının hemen akabinde yapılan Reform İzleme Grubu toplantısı, reformlara hız verileceği beklentisindekilerde büyük hayal kırıklığı yaratmış durumda. AB'nin öncelikli beklentilerinden TCK 301. maddenin değiştirilmesine ilişkin olarak, toplantıya katılan İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin büyük direnç gösterdi. Her iki bakan da mevcut haliyle yasanın değiştirimesi yanlısı olmadıklarını kesin bir dille ifade ettiler.