Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, yaklaşık 5,5 saat sürdü.
Arınç, Jandarma Genel Komutanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlanmasıyla ilgili iddiaları değerlendirerek, ''Bununla ilgili Milli Savunma Bakanlığımızın veya İçişleri Bakanlığımızın bir ortak çalışması varsa bu konu gündeme gelmiş değil. Dolayısıyla olayın perde üzerinde veya kapsamı içinde herhangi bir konuyu Bakanlar Kurulu'nda görüşmedik'' dedi. Arınç, TSK mensuplarının yargılanmasının da Başbakanın iznine bağlanması yönünde talepler olduğu iddiasıyla ilgili olarak, ''Hem İçişleri Bakanımıza hem Adalet Bakanımıza hem de Milli Savunma Bakanımıza sordum. Böyle bir talebin olmadığını, üzerinde de çalışma yapılmadığını ifade ettiler'' dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, gündemdeki konulara ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplandıran Arınç, Yargıtay binası yakınındaki patlamayla ilgili olarak, ''Patlama, Bakanlar Kurulumuzun başlamasına yakın bir saatte meydana geldi. Bina olarak da çok yakın bir yerdeyiz. İçişleri Bakanımız olayla ilgili tahkikatın devam ettiğini belirtti. Bir patlayıcı söz konusu. Ses bombası olarak ifade ediliyor. MOBESE kayıtlarından ve görgü tanığı olabilecek kişilerin ifadelerine başvurmak suretiyle fail veya faillerinin takip edilmekte olduğu bilgisini verdi'' diye konuştu.
Tahkikat sürüyor
Başbakan Yardımcısı Arınç, ''patlamanın yerini nasıl değerlendiriyorsunuz, özellikle mi bu yer seçildi?'' sorusu üzerine şöyle konuştu: ''Bu, hareketli bir yer. Bulvar üzerindeyiz. Yargıtay var Başbakanlık var bakanlıklar var. Özel olarak niçin bu yer seçilmiştir. Bunu ancak tahkikat sonunda anlayabiliriz. Yoksa Ankara'nın her yerinde de veya İstanbul'un her sokağında buna benzer eylemler yapılabilir. Bu konuda ön alıcı birtakım tedbirler getirilmekte. Ancak bir kısmı maalesef gerçekleşmektedir. Bugünkü tesellimizde şüphesiz sadece bir Yargıtay çalışanının hafif surette yaralanmasıdır. Çok güçlü bir düzenek ve patlayıcı olmadığı anlaşılıyor. Yerin bu şekilde seçilme konusunda doğrusu bir yorum yapmak durumunda değilim.''
Bülent Arınç, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun çalışmalarını tamamlayıp tamamlamadığı ve Teşvik Yasa Tasarısı'nın Bakanlar Kurulu'nun gündemine gelip gelmediği yönündeki bir soruya ise, ''Hayır Bakanlar Kurulu toplantımızın gündeminde bu konu yoktu. İlgili bakan arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyorlarsa bitirdikten sonra belki Bakanlar Kurulu'na sunabileceklerdir'' dedi.
Jandarma'nın İçişleri'ne bağlanması
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Jandarma Genel Komutanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlanmasıyla ilgili basında yer alan haberlerin hatırlatılması üzerine ''Bakanlar Kurulumuzun gündemine gelmedi. Jandarma, İçişleri Bakanlığımızla, Jandarma Genel Komutanlığıyla ve hatta valilerle muhtelif şekilde irtibatlı bir kurum ve kuruluştur. Dolayısıyla iç güvenlik alanında kullanıldığını biliyoruz. Cezaevlerinden başlayarak diğer kolluk güçlerinden birisi olarak da görevine devam ediyor. Bununla ilgili Milli Savunma Bakanlığımızın veya İçişleri Bakanlığımızın bir ortak çalışması varsa bu konu gündeme gelmiş değil. Dolayısıyla olayın perde üzerinde veya kapsamı içinde herhangi bir konuyu Bakanlar Kurulu'nda görüşmedik'' ifadelerini kullandı.
Yargılama izni talebi iddiası
Arınç, MİT mensuplarının yargılanmasıyla ilgili yeni yapılan yasal düzenlemeye paralel olarak, Genelkurmay mensuplarının yargılanması için de Başbakan'ın iznini içeren düzenleme yapılması yönünde talepler olduğuna ilişkin iddiaların anımsatılması üzerine, şöyle konuştu: ''Söylediğimiz bilgi sadece dün ve bugün bir gazetemizde yayınlanıyor. Gazetemiz böyle bir çalışmanın olabileceğinden bahsediyordu. Doğrusu Bakanlar Kurulu’nda görüşmüş değiliz. Ancak merak ettiğim için hem İçişleri Bakanımıza hem Adalet Bakanımıza hem de Milli Savunma Bakanımıza sordum. Böyle bir talebin olmadığını, üzerinde de çalışma yapılmadığını ifade ettiler.''
POZANTI CEZAEVİ
Arınç, Pozantı Cezaeviyle ilgili iddiaların gündemde olduğu hatırlatılarak, konunun Bakanlar Kurulunda görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bu konudaki sunumundan bölümler aktardı.
Konuya ilişkin detaylı bir çalışma yapıldığını belirten Arınç, Pozantı Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda çeşitli dönemlerde yapılan denetim ve incelemelerde taciz, tecavüz, kötü muamele konusunda tespit bulunmadığı bilgisini aktardı.
2010 yılı Ocak ayında BDP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır'ın ''Terörle Mücadele Kanunu kapsamında tutuklanarak kuruma konulan çocuklara işkence yapıldığı, özellikle çocukların ıslak hortumla dövüldüğü, ayaklarının altının kesilerek yaralarına tuz basılıp yürütüldüğü'' yönündeki basın açıklaması üzerine, resen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce inceleme başlatıldığını anlatan Arınç, şunları kaydetti:
''Kontrolörler Kurulu tarafından 02.02.2010 tarihli raporda iddiaları doğrulayıcı bir tespitte bulunulmamış. Pozantı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda da herhangi bir işkence ve kötü muameleye maruz kalmadıkları ve kurumdaki yaşantılarından şikayetçi olmadıklarını söylemeleri üzerine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş.
Daha sonra TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunun çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumları ve eğitim evlerine yapmış oldukları ziyaretler sonucu düzenlediği 10 mart 2010 tarihli inceleme raporunda, bu kurumdaki 32 çocuğun aileleri aracılığıyla kamuoyuna aktarılan, cezaevi müdürleri ve infaz koruma memurları tarafından çocukların üzerine soğuk su döküldüğü, dövüldükleri ve vücutlarında açılan yaralara tuz basılarak işkenceye maruz kaldıkları iddiasının da araştırıldığı, her biriyle görüşülen çocukların bu iddiaları doğrulayıcı bir beyanda bulunmadıkları anlaşılmıştır. Ancak aynı raporda Pozantı, Bergama ve İncesu çocuk kapalı ceza infaz kurumlarının, fiziki şartların yetersizliği sebebiyle çocuk kapalı ve ceza infaz kurumu olarak hizmet veremeyeceği kanaatine varıldığından, kapatılmasının doğru olacağı önerilmiş. Yani iddialara bağlı olarak değil ancak fiziki şartların yetersizliği sebebiyle.''
Tutuklular için İzmir Aliağa'da bu ay içinde olmak üzere, Diyarbakır, Kayseri, Tarsus ve Çorlu'ya yeni çocuk ceza infaz kurumları yapılacağını belirten Arınç, hükümlüler için Ankara Sincan'da haziran ayında çocuk eğitimevinin hizmete alınacağını, İstanbul Ümraniye, İzmir, Erzurum ve Elazığ'da da yeni çocuk eğitimevleri inşaatına başlanacağını söyledi.
Arınç, 139'u terör suçlarından olmak üzere bin 903 tutuklu, 406 hükümlü, toplam 2 bin 309 tutuklu ve hükümlü çocuk bulunduğu bilgisini verdi.
''Suriyeli mültecilerin kaldığı Hatay'daki bir kamptan General Harnuş'un Suriye tarafına teslim edilmesiyle ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcı Vekilinin Başbakanlığa yazı yazarak 4 MİT mensubuyla ilgili yargılama izni istediği şeklinde haberler yazıldığı'' belirtilerek, konunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Arınç, ''Hayır sizden duyuyorum. Belki bir gazetede vardı, gözüme çarptı ama bu konu kesinlikle görüşülmedi'' dedi.
Fransa'ya yaptırımlar
Arınç, bir gazetecinin, ''Fransa Anayasa Mahkemesi malum kararı (Ermeni iddialarının reddini suç sayan tasarı) iptal etti. Sarkozy'nin bu konuyu yeniden gündeme sokacağına yönelik bazı bilgiler var ama Türkiye'nin önlem olarak aldığı yaptırım kararları vardı, bunlarda bir güncelleme olacak mı? Bir yol haritası var mı?'' sorusu üzerine, Arınç, konunun Bakanlar Kurulunda gündeme geldiğini belirtti.
Fransa'da Anayasa Konseyinin milletvekili ve senatörlerin müracaatı üzerine oy birliğiyle verdiği kararı ''her açıdan sevindirici'' olarak değerlendiren Arınç, şunları kaydetti:
''Çünkü özgürlükler konusunda Fransa'nın iddiası vardır. Oysa ifade özgürlüğü başta olmak üzere tüm özgürlükleri etkileyecek bir tasarı çıkarılmıştı. Geçmişte tarihte yaşanan olaylar konusunda hiçbir ülkenin parlamentosunun üçüncü ülkeleri ilzam edecek kararlar alması, yasalar çıkarması doğru değil. Her ne kadar bu Anayasa Konseyinin kararı çıktıktan sonra Sarkozy, 'Ben tekrar yeni bir tasarı hazırlanmasına talimat veriyorum' dediyse de biliyorsunuz yarından itibaren Fransa seçim sürecine girmiş olacak. Bildiğim kadarıyla 6 Mart itibariyle parlamento çalışmalarına ara verecek ve birkaç ay sonraki seçimler için seçim kampanyaları başlamış olacak. Dolayısıyla bu sözünün çok güncel, geçerli olmadığını düşünüyorum. Ancak Sayın Dışişleri Bakanımız Fransa'ya karşı önceden ilan edilen yaptırımların ve önlemlerin aynen devam etmesi gerektiğini ifade etti.''