Nişanlandıktan sonra iki insanın birçok açıdan birbirini tanıyabileceği bir dönem ama en önemlisi de finansal açıdan nasıl insanlar olduğunuzu bilmenize fırsat tanıması. Ona mutlaka yönetmeniz gereken, kafalarınızın uyuşup uyuşmadığını test etmeniz gereken sorular var. Örneğin:
-En çok neye para harcıyorsun?
-Paranı nereye harcadığını yazıyor musun? Ya da nasıl hesap tutuyorsun?
-Alışverişte istek mi, ihtiyaç mı sence?
Onu tanımak ve gelecek planlarını anlamak için bazı soruları es geçmemek gerekiyor. Kazandığını neye harcıyor, ne kadar biriktiriyor, ne için borçlanmış vesaire...
-Borçlanmak senin için ne anlama geliyor? Neler için borçlanırsın?
-Geleceğin için birikime başladın mı?
-Borç sana endişe verir mi?
-Kredi kartının her ay tamamını öder misin yoksa asgarisini mi?
-Paranın senin için anlamı ne? Çok paramız olsun ister misin? Yoksa yetinsek yeter mi?
-Ailende bakmakla yükümlü müsün, kazandığını onlarla paylaşıyor musun?
Gibi sorular ikinizin paraya bakış açısını ölçecek. Tabii bu soruları sırayla nüfus memuru gibi değil, diyalogunuzun içine yedirerek sormalısınız. Beraber alışveriş yaparken nelere para harcayıp harcamadığını da inceleyebilirsiniz.
Bütçesi doğru hesaplanmamış evlilik hazırlığı başınıza bela olur, unutmayın. Önce eviniz için ne kadar neye gidecek, düğün için ne kadar ayırmalı, balayı olacak mı? sorularını hazırlayın. Eğer bu para işi size sıkıcı geliyorsa kendinize güzel renkli kağıt ve kalemler alıp işi biraz şenlendirebilirsiniz.
Birbirinizi tanımaya devam ettiğinizi unutmadan, ayrı ayrı iki bütçe planı çıkarıp birlikte değerlendirin. O düğüne x harcamak isterken siz 2x mi harcamak istiyorsunuz? Hayalinizdeki koltukların fiyatı birbirine çok mu uzak? Bu kıyaslama sizin için tatlı bir tartışma ortamı da yaratacak ve fikir birliğine varmanız kolaylaşacak.
Herkes eksiksiz ve lüks bir düğün hayali kurabilir ama bunun bazen bir hayal olduğunu unutmayın. Düğün bir tarafın üstleneceği maddi bir yük de değildir. Ortak bir yaşam kuracağınızı unutmayın. Düğünü de ortak bir bütçeyle yapmanız yararınıza olur. Gelenekler görenekler sizi zorlasa da düğünden geriye şatafatın değil güzel hislerin kalacağını unutmayın.
Psikiyatr Prof. Dr. Aytül Çorapçıoğlu’ndan mutlu düğünün sırları:
Anneler: Sahne evlenecek olan çifte aittir, size değil.
Koşullar: Hayallerinizi bütçeye sığdırın.
Çiftler: Birbirinizi dinleyin.
Evlenenler: Müstakbel eşinizin sizden önce de bir hayatı, arkadaşları, hobileri vardı, bunu değiştirmeye çalışmak yerine,
kendinize onun hayatında yer edinin. İki kişi evlenip iki kişi kalmaya devam edin.
Unutmayın bu aslında iki kişinin birbirine verdiği bir birliktelik sözü... Hiçbir maddiyat bu hisleri yok etmemeli. O yüzden hem anlayışlı hem mantıklı hem de gerektiği yerde hakkını arayan insanlar olmayı unutmayın. Şimdiden herkese mutluluklar!