Yunus Emre yeni bölümü nefes kesen sahneleriyle izleyicileriyle buluşmaya devam etti. Diriliş Ertuğrul'un yapımcısının elinden çıkan Yunus Emre 15. bölümünde Yunus Emre, ölüm döşeğinde ekrana geldi. 13. Yüzyılın büyük kahramanının hikayesini anlatan Aşkın Yolculuğu Yunus Emre, haftaiçi her gün Ramazan akşamlarına renk katıyor. "Hamdım, Piştim, Yandım" felsefesi ile nam salan, sözü zamanda hükmeden Yunus Emre'nin hikayesi 15. bölümüyle 8 Haziran Çarşamba akşamı saat 22.00'de Trt 1 ekranlarına geldi.
YUNUS EMRE 15. BÖLÜM ÖZETİ
Tapduk Emre hem üzerine atılan iftiradan hem de kendi isteğiyle girdiği zindan dan kurtulmuştu. Yunus, Konya'da ki Başkadılığa doğru yola çıkmış ama yolda atından düşmüştü. Yunus, kuş uçmaz kervan geçmez bu yerde ne yaptı? Düştüğü yerde rastladığı yılanla baş başa kalan Yunus ondan kurtulabildi mi?
AŞKIN YOLCULUĞU YUNUS EMRE
Anadolu Selçuklu Devleti içerisinde Moğol etkisi kendini devlet yönetimden dini fetvalara kadar her yerde göstermektedir. Moğolların arzuladığı gibi devleti idare ve sevk eden Anadolu Selçuklu Başveziri Muinuddin Pervane, makamlara yaptığı atamalara liyakati hiçe sayan bir tutum sergilemektedir. İdarenin ehil ellerde olmaması da toplum içerisinde ki birliği ve dirliği bozmaktadır.
AŞKIN YOLCULUĞU YUNUS EMRE
Anadolu Selçuklu Devleti içerisinde Moğol etkisi kendini devlet yönetimden dini fetvalara kadar her yerde göstermektedir. Moğolların arzuladığı gibi devleti idare ve sevk eden Anadolu Selçuklu Başveziri Muinuddin Pervane, makamlara yaptığı atamalara liyakati hiçe sayan bir tutum sergilemektedir. İdarenin ehil ellerde olmaması da toplum içerisinde ki birliği ve dirliği bozmaktadır.
YUNUS EMRE BOZUK DÜZENİN TEK REÇETESİ
Anadolu Selçuklularını yok oluşa götüren bu sürecin çözümü için üretilen reçeteler ise ayrı bir çatışmanın merkezidir. Dönemin kanaat önderleri olan ilim sahibi âlimler ve şeyhler ile sivil toplum kuruluşları mahiyetinde ki medreseler, tarikatlar, tekkeler, ahi ocağı gibi kurumlar hazırladıkları reçeteleri kabul ettirme aşamasında çetin tartışmalar geçmektedir. 13. Yüzyılda hal böyle iken hikâyemizin kahramanı olan Yunus Emre, ilminden güç alarak vazifesini layıkıyla yapmak gayesiyle Sivrihisar'a doğru yola çıkar. Yolda Tapduk Emre olduğunu bilmediği bir ihtiyarla tanışıp onunla yoldaşlık eder… Yolculukları boyunca İhtiyara aldığı eğitimden, kadı olduğundan dem vurur. Genç Yunus'un kadılığını ve aldığı medrese eğitimin, ilmini ne kadar önemsediği bellidir konuşmalarından.
Yoldaşlıkları Sivrihisar'a geldiklerinde son bulur .Kadı Yunus toplumda ki bu kargaşa ortamında devlet içerisinde çok önemli bir makamda görevini icra etmektedir. Yunus; Sivrihisar kazasına Kadı'lık yapmakta; Moğol baskısıyla bozulan liyakat düzenini tekrar inşa etmek için uğraşmaktadır. Çünkü Kadı Yunus'a göre kurtuluş ancak liyakat düzeninin sağlanması ile olacaktır.
Yunus Emre; Kazanın en yüksek mercisinde oturan yöneticisidir. Sivrihisar'da vazifeye başlar başlamaz, bir idamlık davasında, zanlının idamı yönünde fetva veren Yunus'un bu fetvası, müridi olan yakınlarınca Şeyh Tapduk Emre'ye gösterilir. Tapduk Emre fetvanın yanlış, hükmün de geçersiz olduğunu beyan eder. Hükmünün Tapduk Emre adında bir şeyh tarafından yanlışlığının iddia edilmesi Yunus'u çok kızdırır. İddiasını ispata davet etmek için Tapduk Emre'nin dergâhına vardığında onun yoldaşlık ettiği ihtiyar olduğunu görür ve şaşırıp kalır…