Gösteri dünyasının ünlüleri özel hayatlarını çoğu zaman gözlerden uzak yaşamayı tercih etse de bazı ünlüler bu durumdan rahatsızlık duymuyor.
Aşklarıyla çok konuşulan Demet Akalın, yeni sevgilisi Okan Kurt ile yaşadığı mutuluğu twitter sayfası üzerinden ilan etti.
Akalın sayfasına yazdıklarıyla aşkını ilan etti.
"Her kulun hakkını bahtını şansını verene bin şükür, iyi ki varsın. Ben ne zor günlerin şahidiyim.
Çok savaştan çıktım. Sağ salimim. Yok kimseye ahım, dost düşman sağolsun. Yar, iyi ki varsın.
Yar iyi ki varsın, can sende son bulsun. Sen dar günümde helal lokmamsın. Yar demek yetmez canımda cansın, bin şükür iyi ki varsın."
“Hayata Gülerken” adlı televizyon programını birlikte sunarken aşk yaşamaya başlayan Ece Erken ile Davut Güloğlu da yaşadıklarını twitter üzerinden paylaştı.
Erken, şu mesajlarla aşklarını itiraf etti: “Buldum aşkımı, darısı başınıza. Çok seviyooooorum, nasıl bir adamsın aşkım D. Güloğlu. Seviyooorum hem de çoooook Davuuuut. Nefes alamıyorum aşkım sen yokken, benim dünyaaaaam D.G.”
Ancak ikili daha sonra ayrılmaya karar verdi.
Ünlü fotoğrafçı Mehmet Turgut ile “Küçük Sırlar”ın Ceyla’sı Gonca Vuslateri de aşklarını twitter üzerinden ilan etmişlerdi.
“Küçük Sırlar” dizisinde rol alan Gonca Vuslateri ile fotoğrafçı Mehmet Turgut’un yolları, ilk kez geçtiğimiz ay Hayal Kahvesi’nde düzenlenen partide kesişti. Turgut, çok etkilendiği Vuslateri için twitter’daki sayfasına “Hayal Kahvesi’nde tanıştığım kapüşonlu kadının kim olduğunu bilmiyorum ama onun için ölüyorum!” yazdı.
Turgut ve Vuslateri, Twitter’a yükledikleri fotoğraflarla da aşklarını dosta düşmana ilan etti.
Gösteri dünyasının ünlü isimleri daha önce aşklarını böyle ilan etmişlerdi...
Alacakaranlık adlı dizide rol aldığı İmirzalıoğlu'ndan hoşlandığını fark eden Beşerler, yakışıklı aktörü beklemeden gidip ona duygularını açmış.
Bu durumu şöyle anlatmıştı Beşerler: "Kendisinden hoşlandığımı gidip ben söylemiştim. Öyle rahat bir yanım da var; ‘Ne olacak canım’ diyorum. Erkeklerle büyüdüğüm içindir belki de."
"Ben geleneksel kadın oyunlarını bilmem. Şunu yaparsam bu şekilde sonuçlanır gibi... Susup oturmak da bana göre değil. Bir şey varsa içimde, direkt gider ve söylerim. Rezil olmak umurumda olmaz. Tabii bu şekilde davrandığım için üzüldüğüm, kaybettiğim de oldu ama hiçbir zaman pişman olmadım.”
Herkes onların evlenmesini beklerken İmirzalıoğlu ile Beşerler bir süre önce ayrıldıklarını açıkladı.
Bakalım gösteri dünyanın ünlü çiftlerinde aşka ilk adımı kim almış.
Modacı Bahar Korçan, yetişkin bir kız çocuk sahibi olduğu ilk evliliğini bitirdikten kısa bir süre sonra yeni bir aşka yelken açtı. Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Cem Görk ile gözlerden uzak ve mutlu bir şekilde evliliğini sürdürüyor.
Korçan kendisinden 12 yaş genç eşiyle nasıl nikah masasına oturduklarını şöyle anlatıyordu: Cem, ilk günden itibaren bana 'Senin için geldim,' der. Ben de O'na, 'Sana inandım,' derim. Birbirimize verdiğimiz söz bu. Şuna inanıyoruz. Bundan evvelki yaşamda da beraberdik, bu ilk beraber oluşumuz değil.
Korçan ve Görk, ünlü modacının ilk evliliğinden olan kızı Lal'in isteğiyle evlenmiş. Nasıl nikah masasına gittiklerini Korçan'dan dinleyelim: "Zaten aynı evi paylaşıyor, birlikte yaşıyorduk. Lal bunu söylediğinde hep birlikte yemek yiyorduk. Bodrum'daydık. 'Hadi yarın evlenelim,' dedik. Herkes heyecanlandı, arkadaşlarımız organizasyonun bir köşesinden tuttu. Bodrumlu arkadaşımız Mahmut'u aradım, 'Cem ile evlenmeye karar verdik, teknelerinden birini versene,' dedim. Zannetmiş ki, sarhoşum ve hiç ciddiye almamış. Yarım saat sonra Cem'i aradı. Cem de evet deyince herkes ayağa kalktı. Yonca'yı aradım hemen. 'Benim şahidim sen ol,' diye.
"Hayalim deniz kenarında ve yalınayak evlenmekti. Yanımda bir tane beyaz keten pantolon var. Üstüne, beyaz bir T-Shirt aldım. Atölye tatilde. 'Bana gönderin,' diyeceğim biri yok. Annem, Lal ve ben Bodrum pazarında duvak için tül aramaya başladık. Taç Perde'ye girdik. Son top kalmış. Beyaz perdelik tülü satın aldım.. Annem, ölüyor gülmekten. Beyaz tokalar satın aldım. Onlardan kendime bir havai kolyesi yaptım. Babam da bahçeden begonyaları topladı. Harika bir kıyafet oldu. "
Korçan'ın evliliğinde ilk eşinden olan kızı Lal'in de büyük katkısı vardı.
Cem Özer ile evlenerek pek çok kişiyi şayırtan Nurgül Yeşilçay'ın evlilik öyküsü de ilginç.
Özer ile Yeşilçay, güzel yıldızın rol aldığı 90-60-90 adlı dizide tanışmışlar. Ama aradan geçen zamanda hiç görüşmemişler. Sonra Melekler Adası adlı dizide yine aynı seti paylaşmışlar.Aslında yıllar soraki bu ilk karşılaşmanın başından beri birbirlerinden hoşlanıyorlarmış. Tam olarak açılamamışlar bir türlü birbirlerine.
Yeşilçay bundan sonrasını bir röportajda şöyle anlatmıştı: "Bir gün kar yağdığında ben, Cem'e dedim ki “Sevgilicilik oynayalım mı?” O da “Peki” dedi. Birlikte alışveriş yaptık. O benim saçımı yaptı falan. Otelde mahsur kaldık. Yakında bir basket maçı vardı, “Bari oraya gidelim” dedik. Ben onu sinir etmek için basketçiler için “Ay ne yakışıklı çocuklar, şunun omuzları ne kadar güzel” diyorum. Kıskanıyor mu ölçmeye çalışıyorum aklım sıra."
"Neyse akşamına da bara gittik. Çok eğlendik, dans ettik. Ben de iyice aşka geldim. İstiyorum adamı, onunla beraber olmak, dokunmak, sevgili olmak istiyorum yani. Sonra kendi odalarımıza geçtik ve bana telefon açtı, “Ne yapıyorsun?” dedi. Ben de “Eğer benimle beraber olmak istiyorsan hemen söyle kıvırma” dedim. O da, “Hayır sadece yanında olmak istiyorum” deyince, “Tamam gel” dedim."
"Sonra geldi, ben de fena halde istiyorum adamı ama o istemedi. Ve bana “Sana çok yoğun şeyler hissediyorum, sen de benim gibi hissedene kadar seninle beraber olmayacağım” dedi. Sevişmedik yani. Uyandığımda fark ettim ki bütün gece onun göğsünde, kardeş kardeş mışıl mışıl uyumuşum. Bir-iki hafta sonra yemeğe çıktık ve “Ben de sana yoğun şeyler hissediyorum” dedim ve birlikte olmaya başladık. İyi taktik yapmış çocuk yani."
Ünlü çift geçtiğimiz yıl ayrılmaya karar verdiler.
Ani bir kararla Alona Ataberk ile evlenen Tan Sağtürk, kısa bir süre sonra da baba olacak. Sağtürk, eşiyle nasıl tanıştığını ve evlenmeye karar verdiğini şöyle anlatıyor:
"Birkaç yıl önce sahnelenen “Romantika” müzikali sırasında tanıştık. O da oyunda rol alıyordu. O dönem ikimizin de farklı farklı hayatları vardı ama çok iyi arkadaş olmuştuk. Sonra müzikal bitti, herkes kendi yoluna devam etti."
O sırada Alona Ataberk bir Türk ile evlenip Türkiye'ye gelmiş, daha sonra da boşanıp memleketine dönmüş. Sağtürk de çok konuşulan ilişkisini bitirmişti. Bundan sonrasını Sağtürk'ten dinleyelim:
"Aradan çok uzun zaman geçti. Yeşim adında ortak bir arkadaşımız vardı, bir gün onu aradım ve “Alona şimdi ne yapıyor?” diye sordum. Alona’nın Rusya’ya döndüğünü söyledi. İçimden Alona’yı aramak geldi. Böyle platonik bir aşk başladı bende. Yeşim’den Alona’nın telefonunu aldım. Ben özgür kalınca şöyle geriye bir dönüp baktım, Alona’nın ne yaptığını merak ettim. Çünkü Alona duruşu çok özel bir kızdı. Bana göre Türkiye’deki en güzel kadın.
Bir gün Yeşim adlı ortak tanıdıkları Alona'yı aramış ve "Tan numaranı istedi, seni arayacak" demiş. Ataberk önce şaşırmış ama sonra numarasını vermesini söylemiş.
Yılbaşına yakın bir zamanmış. Sağtürk, Ataberk'i aramış ve "Yeni yıla beraber girelim mi" demiş.İkili Amsterdam'a gitmiş. Sağtürk, Alona'yı havaalanında görür görmez doğru bir karar verdiğini anlamış. Çift evlendi ve bir kız bebekleri dünyaya geldi.
Sağtürk şimdi eşine olan duygularını şu cümlelerle anlatıyor: "Artık ben onsuz nefes alamam.."
Gülben Ergen ile Mustafa Erdoğan'ı evliliğe götüren yolda da ilk adımı Ergen atmış.
İşi gereği Erdoğan'ı arayan Ergen, önce reddedilmiş. Bir yıl sonra Ergen, Erdoğan'ın kapısını yine çalmış. Bu kez isteği dans dersi almak değil, bir enstruman çalmayı öğrenmekmiş. Kabul etmiş Erdoğan.
Mustafa Erdoğan, önceleri Ergen'den çok fazla etkilenmemiş. Ama o sırada Ergen çoktan Mustafa Erdoğan'ın etkisi altına girmiş bile.
İşin buradan sonrasını Ergen'den dinleyelim: " Benim aralarda lüzumlu, lüzumsuz mesajlarım başladı. Mesela, ‘Şu saatte şuraya gelebilir miyiz hocam?’ gibi mesajlardı bunlar. Ama karşılığında hep, ‘Peki, tamam. Ben Emre Hoca’yla konuşurum’ gibi kısa cevaplar aldım. O sırada benim bir TV kanalında programım vardı. Son programdı ve Anadolu Ateşi’ni ağırladım. Kulisimden çıkıp, ‘Hoşgeldiniz, bir şeye ihtiyacınız var mı’ dedim. İlk o programda hafif bir bakışma oldu. "
Birbirlerine aşk itirafları ise şöyle gelmiş. İşte Ergen'in anlattıkları: "Bu arada çok ilginç bir şey oldu. Benim Mine diye bir arkadaşımın Heybeliada’da düğünü vardı. Ben de nikah şahidi olmuştum. Nikahtan sonra motorla Bostancı’ya dönüyoruz. Yıldızlar, yakamoz. Biraz da nikahın etkisiyle duygusallaşıp, kendisine bir mesaj gönderdim.
Şöyle yazmıştım: ‘Bir dostumun nikah şahitliğini yaptım. Çok güzel bir hava, yakamoz. Bütün bu güzellikleri sizinle paylaşmak istedim...’ Bekledim... O da ne! Cevap yok... Heybeliada açıklarında telefonumu denize falan atmak istedim. Neyse 10 dakika sonra şöyle bir cevap geldi: ‘Ben de çok güzel bir dost sohbetinden çıktım. Aynı duyguları seninle paylaşıyorum...’
Bu mesajın ardından buluşmak için randevu vermişler birbirlerine... Şömine başında bir yemek yemişler. Keyifli bir sohbet.
Sonra da ilişkileri başlamış ünlü çiftin. İlk 8 ay gözlerden uzak yaşamışlar ilişkilerini.
İkili bir ayrılığın ardından yeniden biraraya geldi. Sonunda evlendiler. Ancak çift boşanma kararı aldı. Şimdiyse mahkeme kararını bekliyorlar.
Ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit'in kızı Gülşah Soydan Alkoçlar da genç yaşında evlendi. Onun evlilik öyküsü de oldukça ilginç. Alkoçlar katıldığı bir TV programında şöyle anlatmıştı gelişmeleri.
Gülşah Alkoçlar, eşiyle henüz 14 yaşındayken tanışmış. O dönemde Alkoçlar Gülşah'ın peşinden çok koşturduğunu itiraf ediyor.
Hatta bu dönemde bir kez Gülşah'a "Bu kadar havalısın ama gün gelecek benim eşim olacaksın" demiş Alkoçlar.
Sonunda ikili flört etmeye başlamış. 4 yıllık flörtün ardından Gülşah Soydan artık evlenmenin vakti geldiğini düşünmüş.
Sonunda nikah masasına götüren o sözleri söylemiş Ender Alkoçlar'a: "'Artık evlenelim, yoksa beni isteyenler var." Çift bundan kısa bir süre sonra da evlendi...
Alkoçlar çifti büyük kızlarını da geçtiğimiz yaz evlendirdi. Sözün kısası kızları da onlar gibi erkenden yuvasını kurdu.
Yılmaz Erdoğan, ikinci eşi Belçim Bilgin'i yüzlerce seyirci arasından görüp büyülenmiş. Bir röportajda o anı şöyle anlatıyordu Erdoğan: “Bana Bir Şeyhler Oluyor” oyunun Ankara turnesindeydik. Sahneden, izleyiciler arasından gördüm Belçim’i... Arada ekibe dedim ki “Arkadaşlar, 1’inci sırada A3’te bir şey parlıyor. Gördünüz mü?”
Meğer oyuncu arkadaşlardan birinin yeğeniymiş. Onun vasıtasıyla oyun bittikten sonra kulise geldi. Tiyatrocu olmak istiyormuş. Bir de bana “Yılmaz Abi” dedi. Bir bozuldum. Dedim ki “Şu anki sevgilim senden 1 yaş küçük. Lütfen öyle abi, mabi demeyelim.”
Bilgin oyuncu olmak istediğini söyleyince Erdoğan da "İstanbul’a gel. İşte bizim atölye var. Orada derslere başlarsın” demiş. Erdoğan o sırada 39 yaşındaymış, Belçim Bilgin ise henüz 19. Erdoğan çoktan aşık olmuş Belçim Hanım'a.
Erdoğan açık konuşmuş: "Bu eğer kalıcı bir şeyse, şu ana mahsus değilse, yani sen böyle bir kadınsan, biz seninle flört mlört edemeyiz. Evleniriz, olsa olsa...”
O arada Belçim Bilgin, Fransa'ya gitmiş. Erdoğan'ın gündeminde de evlilik yokmuş henüz. Sonrasını şöyle anlatıyor: "Belçim Fransa'ya gitti. Hep haberleştik, telefonlaştık. Karşılıklı “Ben seni hiç unutmadım, unutmuyorum. Hareketlerine dikkat et!” çerçevesinde bir 3 yıl geçti. Sonunda geldi. Ailesinden gizli beraber bir tatile gittik. Emin oldum. “Sen de hâlâ istiyorsan şimdi evlenebiliriz?” dedim ve evlendik.
Cem Davran eşi Hilal Hanım ile Kalamış Yat Limanı`nda bir arkadaşlarının aracılığıyla tanıştı.
O dönemde Cem Davran bir balerinle flört etmesine rağmen Hilal Hanımı görür görmez
İşte benim evleneceğim kız` diye düşünmüş.
Gerçekten de çift kısa bir süre sonra dünyaevine girdi.
Davran çifti göz önünde olmayı pek sevmiyor ve mutlu bir evlilikleri var.
Engin Akgün ile Ceyda Düvenci'nin evlilik öyküsü de ilginç.
Akgün ile Düvenci yıllar öncesinden tanışıyormuş. Hatta Akgün, Düvenci ile evlenmeyi çoktan kafasına koymuş. Ama zaman gerektiğini biliyormuş.
Akgün ile Düvenci'nin dostlukları öylesine sıkıymış ki güzel oyuncu yaşadıklarını da Akgün ile paylaşıyormuş.
Akgün sonunda aklına koyduğunu yaptı ve Düvenci ile evlendi.
Şevval Sam ile Metin Tekin'in evlilikleri bitti ama hikayesi anlatmadan geçilmeyecek türden.
Şevval Sam daha gencecik bir kızken Metin Tekin'e aşıkmış ve onunla evlenmeyi kafasına koymuş.
Fanatik bir Beşiktaş taraftarı olan Şam, 14 yaşına geldiğinde okul gazetesi için BJK futbol takımının yıldızı olan Tekin ile röportaj yapmaya karar vermiş.
Metin röportajdaki bir soru üzerine evlenmeyi düşünmediğini söylemiş. Sonra Şevval onu yemeğe davet etmiş. Metin'den aldığı cevap ise ilginçmiş: "Büyü de öyle gidelim."
Üç sene sonra ikili flört etmeye başladı ve ardından da evlilik geldi. Evlilikleri oğulları Tarık Emir'e rağmen sona erdi. Ama tam da Şevval Sam'ın söylediği gibi "şık" bir şekilde boşandılar. Hala dostlukları sürüyor.
****[**