Aslan kükredi: 67-85

Maçtan önce Galatasaray Liv Hospital’ın kazanacağı az çok tahmin ediliyordu belki, ama Anadolu Efes’in böylesine mücadeleden uzak bir görüntü çizeceği kimsenin aklına gelmemişti. Ergin Ataman maça iki 4 numara ile başlarken, Ersin, kendisiyle birlikte dışarı çıkamayan Semih’in savunmasında orta mesafe şutları ile fark yarattı. Coach Oktay Mahmuti, belki de Obradovic’in taktiğini göz önüne aldı, Galatasaray’ın üçlüklerini riske etmek istedi ama rakibi üçlüklere yöneltmek başka, bomboş üçlük atmalarına izin vermek bambaşka bir şey. Sarı-Kırmızılılar, daha ilk çeyrekte tam 7 üçlük isabet buldu. Erceg, Gordon, Cenk ve Arroyo sıraya geçti, idmanda bile bulamadıkları boş şutları değerlendirince maç bir anda koptu. 27-9. İkinci çeyrekte de üçlük yağmuru devam etti. Efes, savunmada hiç varlık gösteremezken, Aslan’ın müdafası karşısında hücumda da potayı göremedi. İlk yarı tek organize basket göremedik Efes’ten. Fark giderek açıldı, devre 45-25 bitti.

Fırtına dinmedi

İkinci yarıda Galatasaray fırtınasının dineceğini düşünenler fazlasıyla yanıldı. Erceg, Arroyo ve Cenk hiç ara vermeden potayı bombaladı. Efes ise seyretmeye devam edince 3. periyot sonunda fark 29’lara çıktı. 4. periyodun hemen başında da Arroyo’nun üçlüğü ile Cim-Bom en yüksek farka ulaştı: 71-42. Efes’in sanki içi boşalmış Kalan bölümlerde Galatasaray maçı bırakınca, Efes rahat sayılar buldu son şampiyon salondan 85-67 galip ayrıldı. Yaklaşan Euroleague öncesi, bu maç Ataman’ın çok da hoşuna gitmemiştir. Sert bir maç oynayıp Siena’ya hazırlanmak isterdi mutlaka... Kendi kendine antrenman maçı yapsalar, onlar için daha faydalı olurdu. Efes’te karakter koyacak ender oyunculardan biri Kerem Gönlüm. O da sakat olunca, Efes sanki içi boşalmış bir takım görüntüsü çizdi. Bir dakika bile maçın içinde kalamadılar. Böyle oynarlarsa Euroleague’de nasıl maç kazanırlar bilemiyorum.