HABER

Aslan'dan inanılmaz itiraflar

ANKARA (İHA) - Danıştay 2. Dairesi ve Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırılarla ilgili açılan davanın görülmesine bugün başlandı. Tetikçi Alparslan Arslan, Eczacıbaşı'na ait bir binaya roketatarla saldırı düzenleyeceğini, gazeteci Mehmet Ali Birand ve ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil'i de öldürmeyi planlandığını söyledi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü ilk duruşmasına, 7'si tutuklu toplam 9 sanık, sanık avukatları ve müşteki avukatları katıldı. Duruşmada sanıkların kimlik tespitinin ardından savunmalarına geçildi. Tetikçi Alparslan Arslan kimlik tespiti sırasında mesleğinin sorulması üzerine "hukukçuyum" yanıtını verdi. İlk olarak savunma yapmak üzere ayağa kalkan Arslan, iddianamenin kendisine ulaşmadığını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz iddianameyi okudu. Arslan, hakkındaki iddialarla ilgili olarak önce "Susma hakkını" kullanacağını söyledi. Ancak Arslan daha sonra Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz'in soruları üzerine olaylarla ilgili bilgiler verdi. Mahkeme Başkanı Karadeniz, "Liderim Salih Kunter demişsin, neyin lideri" sorusuna Arslan, "Bu olaylarla ilgili bir liderliği söz konusu olmadı" cevabını verdi. Sanık Süleyman Esen ile üniversite yıllarında tanıştığını belirten Arslan, sık sık sanık Salih Kunter'in evine gittiklerini anlattı. Arslan'ın duruşmada sık sık dengesiz hareketler göstermesi ve sorulan sorulara geç ve düşünerek cevap vermesi dikkat çekti. İddiaların dışına çıkarak ilginç açıklamalarda bulunan Alparslan Arslan, yolda geçerken gördüğü Eczacıbaşı'nın sahibi olduğu bir alışveriş merkezine 2 roketatar atmayı düşündüğünü söyledi. Arslan, "1 gün Salih Hoca'nın evinden çıktık. Süleyman Esen, Salih Hoca ve Abdülsultan ağabeyle birlikte giderken yolda Eczacıbaşı'na ait bir binanın önünden geçerken söz konusu binaya 2 roketatar atabileceğimi söyledim. Bunun üzerine Süleyman bana 'Ne gerek var' dedi. Ben ise yapılması gerektiğini, Eczacıbaşı'nın Sebatay Yahudi olduğunu, buraya açılan alışveriş merkezi binasıyla onların daha çok para kazanacağını söyledim" şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı Karadeniz'in, arabada giderken Danıştay saldırısıyla ilgili bir şey konuşup konuşmadıklarına ilişkin sorusuna Arslan, hiçbir şey konuşmadıklarını söyledi. Bu arada konuşmaya giren Salih Kurter'e Mahkeme Başkanı Karadeniz tepki göstererek, "Sus, konuşma sana sıra gelecek" dedi.

Arslan, arabada giderken Polat kelimesinin aklından geçtiğini ve birden aklına Eczacıbaşı binasını da görünce roket atmak geldiğini tekrarladı. Arslan, bu durumu arabada bulunan Abdülsultan'ın onayladığını, Salih Hoca'nın ise hiçbir şey söylemediğini ifade etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Karadeniz, Abdülsultan'ın kim olduğunu sordu. Arslan ise Abdülsultan'ın Trabzonlu biri olduğunu ve Salih Hoca'nın yanına gidip gelirken tanıdığını kaydetti. İfadesinde dengesiz hareketlerini sürdüren Arslan, "Bu tip olayları tasarlıyorum. Buna meyilli bir yapım söz konusu. Kendimi yavaş yavaş bu noktaya adapte etmeye başladım" dedi.

"SELA OKUNUYOR, CUMA NAMAZINA GİTMEK GEREKİYOR" Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan başörtülü domuz karikatürünün ardından gazeteye bomba atmayı tasarladığını belirten Arslan, karikatürün ardından her gün Cumhuriyet Gazetesi almaya başladığını ve adresi buradan tespit ettiğini söyledi. Konuyu daha sonra değiştiren Arslan, Mehmet Ali Birand'ı ve ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil'i de öldürmek istediğini söyledi. Arslan, Mehmet Ali Erbil'e hakaret etmeye başlayınca Mahkeme Başkanı Karadeniz araya girerek, "Burada hiç kimseye hakaret edemezsin. Hakaret içermeyen her şeyi söyleyebilirsin" şeklinde konuştu.

Daha sonra, taksiye binerek Cumhuriyet Gazetesi'ne gittiğini belirten Arslan, dönüşte Salih Kunter'in evine gittiğini söyledi. Konuyu Kunter'e açtığını, Kunter'in ise, "Atan çocuklar dikkatli olsun, aman yakalanmasınlar" dediğini ifade eden Arslan, bu konuşma sırasında sanık Süleyman Esen'in de yanında bulunduğunu, ancak Esen'in "Bu konuları Salih Hoca'nın yanında konuşma" şeklinde kendisine uyarıda bulunduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Karadeniz'in bombayı nereden bulduğu sorusuna Arslan, Cumhuriyet Gazetesi olayında kullanılan 3 adet el bombasını sanık Süleyman Esen'den 2 milyar lira karşılığında aldığını anlattı. Arslan, Osman Yıldırım'ın akrabalarından ise 1.5 milyar lira vererek Kalaşnikof marka silah aldığını söyledi. Mahkeme Başkanı Karadeniz'in sorusu üzerine Arslan, silahın İstanbul'daki arkadaşı Fikri Curan'ın evinde olduğunu ifade etti. Arslan, Mahkeme'ye Curan'ın adresini verdi. Duruşma devam ederken, sela verilmesini duyan Sanık Arslan, "Sela okunuyor, Cuma namazına gitmek gerekiyor" dedi.

Bunun üzerine Karadeniz, "Bu ülkenin yüzde 98'i Müslüman bu da bir ibadettir" diyerek Arslan'ın talebini geri çevirdi. Savunmanın alınmasına devam etmek isteyen Mahkeme Başkanı Karadeniz'e Arslan ısrarla Cuma'ya gitmek istediğini söyledi. Karadeniz ise, "Burada cami yok" yanıtını verdi. Arslan ise "En yakındaki camiye gideriz" diye karşılık verdi. Savunma yapmak istemeyen Arslan'a Karadeniz, "Kanuna itaat etmek gerekiyor" açıklamasında bulundu. Arslan ise, "İlk önce Allah'a itaat gerekiyor" diyerek savunma yapmadı. Mahkeme Başkanı Karadeniz, Arslan'ı yerine oturtarak diğer sanığın savunmasını almaya başlayacağı sırada Arslan ani bir hareketle sanık sandalyesinden atlayarak kapıya doğru yöneldi. Bu arada mahkeme salonundaki jandarma ekipleri Arslan'a müdahale etti. Bu kargaşadan yararlanmak isteyen diğer sanıklar da birbirlerini yumruklamaya başladı. Jandarma ekipleri sanıklara müdahale ederek mahkemenin arka tarafında bulunan mahkum girişine götürdü. Duruşmaya devam ediliyor.

En Çok Aranan Haberler