Aslı Baş Davasının En Çok Merak Edilen İsmi Konuştu

Muğla’nın Bodrum ilçesinde villasının terasından düşüp ölen Aslı Baş davası ile ilgili olarak konuşan Ahmet Bayer, olayın cinayet olmadığını savunarak, “Aslı’nın psikolojik sorunları vardı ve tedavi görüyordu” dedi.

21 Temmuz 2010 tarihinde Bodrum’da Aslı Baş’ın bir villada düşerek ölmesiyle başlayan dava süreci devam ediyor. Dava kapsamında oğulları Hakan ve Volkan Bayer ile birlikte halen ‘Manken Aslı Baş’ın şüpheli ölümü’ davasında yargılanan işadamı Ahmet Bayer, bugün İstanbul’da kameralar karşısına geçti. Olayın başından sonuna kadar savcılık ve mahkeme dosyalarına giren delilleri gösteren Bayer, olayın cinayet olmadığını savundu. Bayer, “Son bir aydır basına servis edilen yanlış, eksik ve çarpıtılmış bilgilerle, iftiralarla ve asılsız suçlamalarla aileme karşı kamuoyu önünde bir linç kampanyası gerçekleştirilmiştir. Daha soruşturma aşamasında dava dahi açılmamışken bir halk mahkemesi adeta kurdurulmak istenmiş, burada dava görülmüş ve hüküm verilerek anayasal hakkımız olarak ‘bir kişi suçu ispat edilene kadar suçsuzdur’ yasası ve toplumdaki itibarımız ayaklar altına alınmıştır” dedi.

Ulusal Kriminal Büro’nun raporunu da okuyan Bayer, raporda yer alan “Volkan Bayer fiilen bu olayın tamamen dışındadır ve aktif suç unsuru görülmemektedir. Hakan Bayer direkt suç tevcih etme gibi bir durumda söz konusu olamaz. Çok kuvvetle muhtemel Ahmet Bayer bu işe aktif suçlu olarak algılanmamakta” ifadelerini okudu.

Savcılık dosyasına da değinen Bayer, Aslı Baş’ın başına vurulduğu iddia edilen cismin güvenlik kamera görüntülerini izletti. Bayer, “Söz konusu delilin olayla alakası yoktur” dedi.

Aslı Baş’ın olası ölüm anının animasyon görüntülerini de izleten Bayer, yaklaşık 1 saat süren toplantıda uzun uzun izahat verdi. Bilirkişiye rüşvet verdiği ve Aslı Baş’ın olay öncesi sarhoş olduğu iddialarını da yalanlayan Bayer, Baş’ın psikolojik sorunlar yaşadığını savundu. Bayer, “Baş daha önce de intihar girişiminde bulunmuş ve ilaç tedavisi görmüş” diye konuştu.

Bayer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Elbette yüce yargı gerçekleri ortaya çıkarttıktan sonra tüm sorumlulara karşı yasal hakkımı arayacağım. Ama bu adımlar çektiğimiz acıları hafifletmez. 22 yaşında suçsuz yere 72 gün hapis yatan küçük oğlum ile 114 gündür hala hapis yatan büyük oğlumun da acısını hafifletmeyecektir.”