YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Aso Başkanı Özdebir: "24 Haziran Seçimlerinde Kazanan Türkiye Olmuştur"

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin oyunu güçlü yürütmeden yana kullandığını ve kazananın...

Aso Başkanı Özdebir: "24 Haziran Seçimlerinde Kazanan Türkiye Olmuştur"

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin oyunu güçlü yürütmeden yana kullandığını ve kazananın Türkiye olduğunu belirterek, "Milletimizin bu tercihi sonrasında siyasi istikrarın artacağı, belirsizlik ortamının azalacağı ve buna bağlı olarak daha güçlü bir ekonomi için uygun bir ortamın tesis edileceği kesin gözükmektedir" dedi.ASO Başkanı Özdebir, ASO’nun Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda gündemdeki ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. 24 Haziran’da Türkiye’nin bir demokrasi sınavını daha başarı ile geçtiğini belirten Özdebir, Ankaralı sanayiciler olarak Türkiye’nin başarısı için her zaman hükümetin yanında olduklarını söyledi. Güzel bir seçim atmosferi sonunda Türkiye’nin oyunu güçlü yürütmeden yana kullandığını ve kazananın Türkiye olduğunu vurgulayan Özdebir, "Milletimizin bu tercihi sonrasında siyasi istikrarın artacağı, belirsizlik ortamının azalacağı ve buna bağlı olarak daha güçlü bir ekonomi için uygun bir ortamın tesis edileceği kesin gözükmektedir. Son 3 yılda 4 farklı seçim sürecini tamamlayan Türkiye’yi 2019 mahalli seçimlerinden sonra yakın vadede başka bir seçim maratonu beklememektedir. İlk defa uygulanacak olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle hızlı karar alma ve bürokratik süreçlerden kaynaklanan kayıpların ortadan kalkacağı düşünüldüğünde, Türkiye ekonomisine ilişkin yapısal düzenlemelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi için uygun bir yapı ortaya çıkacaktır" diye konuştu."Türkiye’nin ivme kazanmasının önündeki bir engel daha ortadan kalkmıştır"Bürokratik oligarşi olarak nitelendirilen bariyerlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kalkacağını ifade eden Özdebir, "ASO olarak bu türden bürokratik süreçlerle çok uzun zamandır uğraşıyoruz. En basit örnekle 6 senedir ASO 1. OSB’yi büyütmeye çalışıyoruz. Bir taraftan yatırımları artırmaya çalışırken, diğer taraftan yatırımcının bu türden bürokratik engellerle uğraşması hiçbir şekilde kabul edilemez. İnşallah yeni sistemle birlikte Türkiye tüm bunların üstesinden gelecektir. Seçimle birlikte Türkiye’nin ivme kazanmasının önündeki bir engel daha ortadan kalkmıştır. Ancak bu ivmenin gerçekleşmesi kendiliğinden olmayacaktır. Bunun için yapılması gereken ve atılması gereken önemli adımlar vardır. 2017 yılındaki yüzde 7.4’lük büyümeden sonra bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 7.4 gibi önemli bir büyüme performansı sergileyen Türkiye’nin yılın sonraki kısmında işleri hiç de kolay olmayacaktır. Türkiye olarak 2015 yılından bu yana ilk çeyrekler bazında en yüksek büyüme oranını elde ettik. Son 6 yılın ilk çeyrek ortalamalarının yüzde 6.3 olduğu düşünüldüğünde bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen büyümenin tatmin edici olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır" şeklinde konuştu.Özdebir, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Türkiye, önümüzdeki dönem enflasyonu körüklemeden, cari açığı yükseltmeden büyüyebilecek midir? Zira bu iki sorun, kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimleri ve yayınladıkları raporlarda Türkiye ekonomisine ilişkin abartılı kaygılarının başında gelmektedir. Kimi iktisatçılar bunun için iç talebin kısılması gerektiğini, bunun da kamu eliyle yapılması gerektiğini dile getirmektedirler. Biz sanayiciler olarak tam tersini düşünüyoruz. Kur ve faiz tarafından kıskaç altına alınmış bir sanayinin ayakta kalması için nefes alması gerekmektedir. Ne demek istediğimi sizlere en son açıklanan İSO 500 sonuçları ile anlatmak istiyorum. 500 Büyük Sanayi Şirketi verilerine göre 2017 yılında şirketlerin üretimden satışları yüzde 19’luk reel artış göstermiştir. Banka kârlarının yüzde 25 arttığı, enflasyonun yüzde 12 olduğu 2017’de, sanayi kesimi yüksek kar sağlamıştır. Buna bağlı olarak şirketlerimizin 2017 yılında özkaynak karlılığı yüzde 20’ye çıkarak 20 yılın en yüksek oranına ulaştı. Ancak işlerin bu kadar iyi gittiği bir dönemde dahi sanayi kuruluşları, faaliyet karlarının yarısını finansman gideri olarak bankacılık kesimine vermiştir. Kuşkusuz faizlerin yükseldiği 2018 senesinde şirketlerimizin finansman gideri daha da artacaktır. Bunun üzerine bir de firmalarımızın kur zararı eklenecektir. Sanayi kesiminin döviz cinsinden borçluluklarının arttığı düşünüldüğünde yükselen döviz açığı pozisyonuna bağlı olarak 2018 yılında yaşadığımız kur artışının olumsuz etkisi görülecektir. İşte böyle bir ortamda iç pazarımızın canlılığını kaybetmemesi gerekmektedir."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler