Aso Ocak Ayı Meclis Toplantısı

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Siyaset, ekonomi ve hukuk alanlarında istikrar için barış ortamı önemli. Kavgalı eve kimse kız vermez. Kavgalı ortama yatırım olmaz" dedi.TBMM Başkanı Çiçek, Ankara Sanayi Odası’nın olağan oda meclisi toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Çiçek, ASO’nun hem Ankara’nın hem de Türkiye’nin önemli meslek kuruluşu olduğunu kaydederek, “Başkent’in sanayisi olmaktan çıkmış, sanayinin Başkenti olmak yolunda çok önemli bir çaba ve gayret içerisindedir” diye konuştu.Kötümser olmak için bir sebep olmadığını belirten Çiçek, “Geldiğimiz noktaya bakalım, nereden nereye geldik. Türkiye kötüye gidiyor, Türkiye kötüye gidiyor, Türkiye kötüye gidiyor diye bunu tekrarlamış olmak, Türkiye’ye bir şey kazandırmaz. Nereden baktığınıza bağlı. Bu sene Cumhuriyet’in 90’ıncı yılını tamamladık, 91’inci yılına girdik. 90 yıl evvel Ankara neredeydi, Türkiye nerede ona bir bakmamız lazım” ifadelerini kullandı.Cumhuriyet kurulduğunda Türkiye’de tek üniversite olduğunu hatırlatan Çiçek, şuanda sadece Ankara’da 19 üniversite olduğunu söyledi. Türkiye'de 2023 için belirlenen hedeflerin herkesin ortak hedefi olması gerektiğini ifade eden Çiçek, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içinde yer alan ülkelerin 2050 yılı için hedefler belirlediklerini söyledi. Çiçek, "Rakibimiz olan ülkeler 2050 hedeflerini koyarken biz 10 yıl sonrayı görebiliyoruz. 2023 hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için siyasi istikrar önemli” dedi.Son 60 yılda Türkiye'de her 17 ayda bir hükümet kurulduğunu söyleyen Çiçek, "Çok partili hayata 1950'de geçtik. 2014 yılına kadar 63 sene geçti. Darbelerden dolayı kesintileri çıkartırsak 60 sene. 60 senenin 30 yılında istikrar var. 30 yılı koalisyon dönemi" şeklinde konuştu.İstikrarın önemine dikkat çeken Çiçek, ekonomik istikrarın önemli olduğunu ve her gün iş değiştiren insanın kazanç elde etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Çiçek, hukukta da istikrarın olması gerektiğini vurgulayarak, son yapılan tartışmalar düşünüldüğünde hukukta istikrarın öneminin daha iyi anlaşıldığını ifade etti. Üç konuda da istikrarın sağlanması için barış ortamının önemli olduğuna dikkat çeken Çiçek, "Huzur yoksa, güven yoksa, kavgadan geçilmiyorsa. Kavgalı eve kimse kız vermez. Kavgalı ortama yatırım olmaz" ifadelerini kullandı.76 milyon insanın Türkiye'de barış, huzur ve güven içinde yaşamasının ön şartının uzlaşma olduğunu kaydeden Çiçek, demokrasinin uzlaşma rejimi olduğuna belirtti. Kayıt dışılıkla mücadelenin önemli olduğunu bildiren Çiçek, kayıt dışılığın toplumsal değerleri aşındırdığını, kuralına göre iş yapan ile yapmayan arasında rekabet açısından sıkıntılar yaşandığını ifade etti. Kayıt dışılığın siyaset açısından da sorun olduğunu anlatan Çiçek, "Şu an ekonominin ne kadarı kayıt dışıysa siyasetin kayıt dışılığı ondan fazladır. Yüksek Seçim Kurulu karar verdi. 28 siyasi parti seçimlere giriyor. Acaba Türkiye'de siyaseti sadece bu 28 parti mi yapıyor? Biz kayıt içindeyiz, söylediğimiz, yaptığımız, hesabımız belli. Ama Türkiye'de siyasetin çok önemli bir kısmı bu kayıt dışı siyasettir. Gelişmiş demokrasi, siyaseti de ekonomiyi kayıt içine almış demokrasidir. Kastettiğim şeffaflık. Kimin kim olduğu, kiminle olduğu belli olacak. Ama geldiğimiz noktada Türkiye uzunca bir süre işin bu kısmını göz ardı etti. Hukuken, siyaseten, tarih önünde sorumlu benim ama benden çok daha etkili unsurlar varsa ileri demokrasilerde bunların hepsi reddedilir. 60 yıllık siyasi tarihimize baktığımızda anayasada böyle bir görev verilmemiş siyasette etkin olanlar vardır. Burada en tehlikeli kayıt dışı siyaset iki kurum tarafından yapılırsa ülke için sıkıntı yaratır. Bunlardan birisi silahlı kuvvetlerdir, ikincisi de yargı kurumudur” diye konuştu.Bir ülkenin ordusunun ve yargısının yedeğinin bulunmadığını söyleyen Çiçek, yargının siyasetin merkezine oturmasının bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biri olacağını ifade etti. Çiçek, en tehlikeli ilişkinin siyasetle dini gruplar arasındaki ilişki olduğunu da sözlerine ekledi.Suriye ve Irak'ta yaşananlara değinen Çiçek, "Allahu Ekber diyerek Müslümanlar birbirini öldürüyor. İlahi mesajın insanlara vereceği huzur ve kardeşlik duygusu, siyasetin acımasız çarkları içerisinde heba olup gidiyor" şeklinde konuştu.Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın Türk milletinin son ve ebedi yurdu olduğunu ifade eden Çiçek, bu yüzden kıymetinin bilinmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'de 1950'den bu güne 16 büyük seçim yapıldığını hatırlatan Çiçek, diğer ülkelerde olduğu gibi seçim sonucunda tartışmalar yaşanmamasının hukuka duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu anlattı. Demokrasi için hukukun yanında kültür ve ahlakın da önemli olduğunu söyleyen Çiçek, uzlaşma kültürü olmaksızın demokrasiyi sağlamanın zor olacağını kaydetti. Türkiye'nin geleceği konusunda iyimser olduğunu da sözlerine ekleyen Çiçek, yetişmiş insan gücünün ve artan nüfusun büyük bir fırsat olduğunu anlattı.Ankara'daki sanayicilerin dünyanın 200 ülkesine ihracat yaptığını bildiren Çiçek, "Eskiden incir, üzüm, fındık satıyorduk, şimdi sanayi mamulleri satıyoruz. İnşallah daha ileri teknolojik ürünler satabileceğiz. Allah Hans'a akıl verdi, Hasan'dan esirgemedi. Hans aklını iyi kullanıyor, Hasanlar da iyi kullansınlar. Enerjimizi, gücümüzü kavgaya değil, bir arada olmaya, beraber olmaya vereceğiz. Kavga ortamında kimse kimsenin ne dediğini anlamaz. El birliğiyle toplumsal barışı kuralım. AB konusunda bize destek verir gözükenler, bugün engel çıkarıyorlar. Bugünlerde içe fazla döndük. Dışımızda olanları yeteri kadar izlemiyoruz. AB ile Rusya enerji konusunda müzakere yapıyor mesela. Bu bizi o kadar ilgilendiriyor ki enerji yoksa sanayi yok. Enerji yoksa refah yok. Türkiye ise enerji bağımlısı bir ülke. Başka ülkeler dün falancalarla kavgalıydı, bugün el sıkışmaya başladılar. Dün diş gıcırdatanlar, bugün tebessüm etmeye başladı. Türkiye bunlara daha fazla dikkat kesilmeli” ifadelerini kullandı.Çiçek, ASO Meclis üyelerinin sorularını da cevapladı. Türkiye'nin anayasa sorunu olduğunu ve yeni anayasa yapılamamasının bu sorunu ortadan kaldırmadığını kaydeden Çiçek, yeni anayasanın sıfır sorunlu bir ülke anlamına gelmediğini anlattı.