HABER

ASO toplantısında tanım krizi

ANKARA (İHA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, yüksek SSK primlerinin kayıt dışı istihdamı teşvik ettiğini sonunda İMF'nin de anladığını ve uygun hazırlıklar yapıldıktan sonra düşürülmesi gerektiğini belirttiğini söyleyerek, "Bugüne kadar biz sosyal güvenlik derken herhalde İMF 'Sahil Güvenlik' anlıyordu. Biz yılardır söyledik. Kimse dinlemedi ama İMF söyleyince belki bu sorunda çözülmüştür" şeklinde konuştu.

ASO'nun Haziran ayı meclis toplantısı, oda merkezinde toplandı. Toplantının başlangıcında ASO Meclisi Başkanvekili Veli Fuat Mörel'in toplantıya katılan AK Parti milletvekillerini 'AKP' milletvekilleri olarak tanıtması, toplantıya katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un uyarıda bulunmasına neden oldu. Ancak, Mörel'in AKP tanımını kullanmaya devam etmesi, salonda gülüşmelere neden oldu.

Daha sonra bir konuşma yapan ASO Başkanı Zafer Çağlayan, bu yılın ilk dört ayında cari işlemler açığının 6.9 milyar dolar olduğunu belirterek, yıl sonunda bu açığın en az 12 milyar dolara çıkacağının tahmin edildiğini söyledi. 2005 yılında İMF'ye yapılacak olan borç geri ödemeleri hesaba katıldığında ekonominin dış finansman açığının kapatılmasında zorlanılacağını bildiren Çağlayan, "ABD ile en son görüşmelerde 8.5 milyar dolarlık ABD kredisinin kullanılmayacağı ortaya çıkmış ve konu kapanmıştır. Bu konuda siyasi karar hükümetindir. Hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Petrol fiyatlarının ekonomi için bir risk faktörü olduğunu belirten Çağlayan, petrol fiyatlarının 36 doların altına inmesine rağmen yeniden yükselmeyeceğinin bir garantisi olmadığını söyledi.

"SOSYAL GÜVENLİKTE MEVCUT DURUM NE İSA'YA NE MUSA'YA YARAMAMAKTADIR" 2004 yılının ilk 5 ayında bütçeden sosyal güvenlik sistemine 7.5 katrilyon transfer yapıldığını, yıl sonunda bu rakamın 290 katrilyonu bulmasının beklendiğini belirten Çağlayan, "Eğer gerekli önlemler alınmazsa bu açık önümüzdeki yıllarda çığ gibi büyüyecektir. Geçtiğimiz günlerde Dünya Bankası, sosyal güvenlik sistemindeki sorunları hafifletmek için emeklilerden vergi alınmasını önermişti. Ancak geriye dönük bir uygulama yasal olarak mümkün değil ama bu sorunun çözümü için acilen kapsamlı bir sosyo güvenlik reformu yapılmalı. Buradaki reformdan kastettiğim 5-6 yıl önceki reform değil" diye konuştu. Sağlık hizmetlerinin sosyal güvenlik sisteminden ayrılması ve tek çatı altında toplanması gerektiğini belirten Çağlayan,
"Açıkça görülmektedir ki, mevcut sistem bu haliyle ne sağlık nede sosyal güvenlik hizmetinde başarılı olamamaktadır. Mevcut durum ne İsa'ya ne de Musa'ya yaramamaktadır. " dedi.

Yüksek SSK primlerinin kayıt dışı istihdamı teşvik ettiğini sonunda İMF'nin de anladığını ve uygun hazırlıklar yapıldıktan sonra düşürülmesi gerektiğini belirttiğini söyleyerek, "Bugüne kadar biz sosyal güvenlik derken herhalde İMF 'sahil güvenlik' anlıyordu. Biz yılardır söyledik. Kimse dinlemedi ama İMF söyleyince belki bu sorunda çözülmüştür" şeklinde konuştu.

"BANKACILIK SİSTEMİ ÜRETİMİ VE YATIRIMI DEĞİL, TÜKETİMİ FİNANSE EDER HALE GELMİŞTİR" Bankacılık sektörünün reel sektöre fon sağlama görevini yerine getiremediğini ifade eden Çağlayan, Bankacılık Sistemi üretimi ve yatırımı değil, tüketimi finanse eder hale gelmiştir. Bankacılık kesimi tüketici kredilerini hızla artırırken, ihracat ve yatırım kredileri geçen yıla göre azalmıştır. Toplam krediler içinde ihracat kredilerinin payı yüzde 20'den yüzde 16'ya, yatırım kredilerinin payı yüzde 8'den yüzde 6'lara düşmüş, buna karşılık kredi kartları ve tüketici kredileri ise yüzde 76 iken yüzde 28'lere yükselmiştir" diye konuştu.

Konuşmasında özelleştirmelere de değinen Çağlayan, Türkiye'nin özelleştirme konusunda başarısız olduğunu çünkü özelleştirmelerin topluma iyi anlatılamadığını vurguladı. Macro ekonomik göstergelerin çoğunda iyileşmeler görülürken, ekonomini yapısal zayıflıklarının devam ettiğini kaydeden Çağlayan, bu durumu sağlıklı görünen ancak damar tıkanıklığı sorunu olan bir hastaya benzetti. Yüksek reel faizi kolesterol; bürokratik engelleri stres; kamu yönetimindeki kötü alışkanlıkları sigara ve sosyal güvenlik sistemini de kötü beslenmeye benzeten Çağlayan, "Bu konuda adımlar atılmazsa sağlıklı dış görünüm yanıltıcı olabilir" dedi.

Çağlayan son olarak, bürokratik engellerin adeta teröre dönüştüğünü belirterek bu engellerin ortadan kaldırılmasını istedi.

En Çok Aranan Haberler