Asr suresi, halk arasında "Vel Asr" olarak da bilinir. 3 ayetten oluşan sure, Kur'an-ı Kerim'in 103. suresidir. Alimlere göre, Asr suresinin oldukça fazla faydası bulunur. Birçok kişinin ezberinde olan bu sure, namazlarda okunduğu gibi normal zamanlarda da sık sık okunur. Çünkü sure içinde ziyan ve israf gibi İslam dini için önemli olan konulardan bahsedilir. Bunun yanı sıra sabra da işaret eder. O nedenle; Asr suresi anlamı, Türkçe okunuşu ve Asr suresi tefsiri oldukça merak edilir. Siz de Asr suresi hakkındaki detayları merak ediyorsanız yazımızı inceleyebilirsiniz.
Vel Asr suresi Arapça okunuşunu ve Türkçe yazılışını aşağıdaki metni inceleyerek öğrenebilirsiniz.
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
1- Vel'asr.
2- İnnel'insâne lefî husr.
3- İllellezîne âmenû ve amilûssâlihâti vetevâ savbilhakkı vetevâ savbissabr.
Surenin başında geçen Asr kelimesi; ikindi vakti, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) asrı ve ahir zaman gibi kavramları ifade eder. Asr suresi mealine göre, surenin ilk ayetinde bu kavramların önemine değinilir. Surenin ilerleyen bölümlerinde ziyan kelimesinden bahsedilir. Ayrıca, Asr suresi hakkı ve sabrı da tavsiye eder. Bu anlamları dolayısıyla Asr oldukça önemli bir sure olmuştur. Kur'an-ı Kerim'in öğütlediği tüm yükümlülüklerin özeti şeklinde olan Asr suresi tefsiri ve daha detaylı incelemesi, sureyi daha iyi anlamanıza yardım edecektir.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
1- Asr´a yemin olsun ki,
2- insan mutlaka bir ziyandadır.
3- Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır
Asr suresi tefsiri Diyanet'e göre şu şekildedir:
Asr (asır) kelimesi isim olarak “mutlak zaman, içinde bulunulan zaman, karn (80 veya 100 yıllık zaman dilimi), gece, sabah, akşam, ikindi vakti, ikindi namazı, bir neslin veya bir hükümdarın, bir peygamberin yaşadığı zaman dilimi, bir dinin yaşandığı dönem” gibi mânalarda kullanılır. Müfessirler burada zikredilen asr kelimesini ikindi vakti, ikindi namazı, mutlak zaman, Hz. Muhammed’in asrı ve âhir zaman gibi farklı şekillerde tefsir etmişlerdir. Bize göre bunlar içinde sûrenin içeriğine ve mesajına en uygun düşeni “mutlak zaman” anlamıdır. Buna göre sûrenin başında zamana yemin edilerek onun insan hayatındaki yerine ve önemine dikkat çekilmiştir. Çünkü zaman Allah Teâlâ’nın yaratma, yönetme, yok etme, rızık verme, alçaltma, yüceltme gibi kendi varlığını ve sonsuz kudretini gösteren fiillerinin tecelli ettiği bir varlık şartı olması yanında, insan bakımından da hayatını içinde geçirdiği ve her türlü eylemlerini gerçekleştirebildiği bir imkân ve fırsatlar alanıdır. Yüce Allah böyle kıymetli bir gerçeklik ve imkân üzerine yemin ederek zamanın önemine dikkat çekmiş; onu iyi değerlendirmeyen insanın sonunun, 2. âyetteki deyimiyle “hüsran” (ziyan) olacağını hatırlatmıştır. Burada “ziyan”la âhiret azabı kastedilmiştir. Çünkü zamanı ve ömrü boşa geçirmiş insan için en büyük ziyan odur (bk. İbn Âşûr, XXX, 531). Sûrede bu ziyandan ancak şu dört özelliğe sahip olanların kurtulacağı ifade edilmiştir:
a) Samimi bir şekilde iman etmek (iman hakkında bk. Bakara 2/256; Nisâ 4/136-137);
b) İyi işler yapmak, yani din, akıl ve vicdanın emrettiklerini yerine getirmek, yasakladıklarından kaçınmak;
c) Hakkı tavsiye etmek;
d) Sabrı tavsiye etmek.
İkinci şıktaki “iyi işler”in içinde hakkı ve sabrı tavsiye etmek de vardır; fakat bunlar, hem bireyin erdemini ve hemcinslerine karşı sorumluluk bilincini yansıttığı hem de bireyi aşarak toplumsal yararlar doğurduğu için önemi dolayısıyla ayrıca zikredilmiştir (hak için bk. Bakara 2/42; sabır için bk. Bakara 2/45). Hakkı ve sabrı tavsiye buyruğunda, bu görevlere kişinin öncelikle kendisinin uyması gerektiği anlamının da bulunduğu kuşkusuzdur. Bu husus, her akıl ve iz‘an sahibi tarafından kolayca anlaşılıp benimsenecek kadar açık olduğu için âyette bunun özellikle belirtilmesine gerek görülmediği anlaşılmaktadır.
Âyetteki hakkı ve sabrı tavsiye, eğitimin önemine ve mahiyetinin nasıl olması, amacının ne olması gerektiğine de ışık tutmaktadır. Çünkü her eğitim faaliyeti sonuçta bir tavsiye yani nasihat ve irşaddır. Doğru bir eğitim faaliyetinin amacı ise insanlara inançta, bilgide ve ahlâkta hakkı yani gerçeği ve doğruyu aktarmak; bunun yanında hayatın çeşitli şartları, maddî ve mânevî zorluklar, saptırıcı duygular, hata ve suç sebepleri karşısında da kişiye sabır ve dayanıklılık aşılamaktır. Hakkı ve sabrı tavsiye, toplumsal hayat ve birlikte yaşamanın getirdiği bütün ahlâkî görevleri içine alan geniş kapsamlı bir görevdir. Hakkın karşıtı bâtıldır; bâtıl ise inanç ve bilgide asılsızlık ve yanlışlığı, ahlâkta kötülüğü içine alan bir kavramdır. Ayrıca hak, adaletle de yakından ilişkilidir. Bu açıdan âyette insanların âdil olmaları ve adalet düzeninin, yani herkesin hakkına razı olduğu ve herkesin hakkının korunduğu bir toplumsal düzenin kurulmasına katkıda bulunmaları gerektiği de anlatılmaktadır. Sonuçta kul, sûrede sıralanan dört ilkeden iman ve sâlih amel sayesinde Allah’ın hakkını, hakkı ve sabrı tavsiye ile de kulların hakkını ödemiş olur.
Görüldüğü gibi Asr sûresi en kısa sûrelerinden biri olmakla birlikte Kur’ân-ı Kerîm’deki bütün dinî ve ahlâkî yükümlülüklerin, öğütlerin özü sayılmaya değer bir anlam zenginliğine sahiptir. Bu sebeple İmam Şâfiî’nin sûre hakkında, “Şayet Kur’an’da başka bir şey nâzil olmasaydı, şu pek kısa sûre bile insanlara yeterdi. Bu sûre Kur’an’ın bütün ilimlerini kucaklıyor” dediği nakledilmiştir (bk. İbn Kesîr, VIII, 499; Muhammed Eroğlu, “Asr Sûresi”, DİA, III, 502).
Hz. Muhammed "Kim Asr suresini okursa, Allah onun günahlarını affeder." buyurmuştur. O nedenle, Asr suresi okunması çok sevap olan surelerdendir. Bunun dışında, Asr suresinin faydalarına değinen birçok ayet yer alır. "Asr suresi ne için okunur?" sorusunun yanıtını öğrenmek için aşağıdaki listeden Asr suresi faziletine dair detayları görebilirsiniz:
Asr suresinin anlamı ve faziletinden sonra değineceğimiz diğer nokta hangi surede yer aldığıdır. Ancak Asr suresi herhangi bir surenin içinde yer almaz.
Asr suresi Kur'an-ı Kerim'in 103. suredir. İniş sırasına göre ise 13. sure olduğu bilinir. İnşirah suresinden sonra, Adiyat suresinden ise önce indirilmiştir.
Asr suresi, Kur'an-ı Kerim'de bulunan en kısa surelerin arasında yer alır. Sure, 3 ayetten oluşur. Her ayetinde önemli noktalara değinilir.
Sabır suresi olarak da bilinen Asr suresi, Mekke döneminde nazil olmuştur. Dolayısıyla Mekke'de indirilmiştir.
Asr suresi, ismini surenin ilk ayetinde geçen Vel Asr kelimesinden almıştır. Bu kelime; çağ, mutlak zaman, ikindi vakti, ikindi namazı, ahir zaman gibi farklı anlamlara gelir. Alimler tarafından Vel Asr duası ve anlamı incelendiğinde; içinde bulunduğumuz zamandan, zaman israfından ve sabredilmesi gerektiğinden bahsedildiği anlaşılır.
Asr suresi okunuşu için herhangi bir zaman sınırlaması yoktur. Namazlarda okunabilen bir suredir. Bunun haricinde de şifaya kavuşmak, sıkıntı ve stresten kurtulmak gibi pek çok sebeple her zaman okunabilir.
Diğer süreler gibi Asr suresi de abdestsiz okunabilen bir suredir. Eğer ezberinizden okuyorsanız abdest almadan okuyabilirsiniz. Ancak Kur'an-ı Kerim'i elinize alıp Asr suresini okuyacaksanız veya namazda okuyacaksanız abdest almalısınız. Çünkü Kur'an-ı Kerim'in abdestsiz okunması ve namazın abdestsiz kılınması kabul edilmez.
Eğer Asr suresini ezberlemekte zorlanıyorsanız onun yerine başka bir sure okuyabilirsiniz. Muhakkak ki, Allah ezberlemeye çalışıp da bir türlü başaramadığınız bir sure yerine başka bir sure okumanızı karşılıksız bırakmaz. Ancak yine de nasıl ezberlerim diye merak ediyorsanız aşağıdaki tavsiyeleri inceleyebilirsiniz.
Asr suresi kısa olduğu için ezberlemesi kolay olan sureler arasında yer alır. Ancak yine de ezberlemekte zorluk çekiyorsanız sizin için sıralayabileceğimiz bazı tavsiyelerden yararlanabilirsiniz. Kişiden kişiye farklı etkilerinin olacağını düşündüğümüz bu tavsiyeler şöyle: