Antik Çağ'da "Troas" olarak adlandırılan bölgenin güney ucunda volkanik bir tepenin zirvesi ve yamaçlarında, Yunanistan'ın Midilli Adası'nın karşısında kurulan kent, asırlar boyunca birçok topluma ev sahipliği yaptı.
38 YILDIR ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
ABD'li arkeologların 1800'lü yıllarda kazı yaptığı ilk antik kent Assos, uzun bir aranın ardından 1981'de yeniden kazılmaya başlandı. Bölgede Türk bilim insanlarınca 38 yıldır kazı çalışması yürütülüyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Assos Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan yaptığı açıklamada, 25 kişilik ekiple 2019 yılı kazı çalışmalarının temmuz ayında başladığını söyledi.
Arslan, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere Türk Tarih Kurumu (TTK) ve ana sponsor İÇDAŞ'ın desteğiyle yürütülen, gelecek ay sona erecek bu yılki kazılarda önemli bilgi ve verilere ulaştıklarını anlattı.
'2 BİN 200 YILLIK BİR GEÇMİŞİ VAR'
Çalışma alanlarından birinin, kentin batı nekropolisinde yer alan ana kapının hemen gerisindeki Bizans dönemine ait yapılar olduğunu dile getiren Arslan, "Bu yapılardan biri 'Xenodochion' adını verdiğimiz, o dönemde han olarak kullanılan bir kompleks yapıydı. Bu yapı içindeki çalışmalarda başka dönemlere ait bir aslan heykeli parçası bulundu. Bu aslan heykeli büyük olasılıkla Helenistik döneme ait olmalı fakat daha sonra Bizans döneminde bir yapı içinde ikinci bir yapı malzeme olarak kullanıldığını biliyoruz." dedi.
Aslan heykelinin milattan önce 2'nci yüzyıldan kalma olduğunu değerlendirdikleri bilgisini veren Arslan, bunun da 2 bin 200 yıllık bir geçmişi olduğunu gösterdiğini ifade etti.
"ÜÇ GÖZLÜ" BİZANS OCAĞI!
Prof. Dr. Arslan, çalışma yürüttükleri bir başka bölgenin ise agora olduğunu belirtti.
Agoranın batısında yer alan Bizans yapılarındaki kazılarda da önemli bir buluntu elde ettiklerini kaydeden Arslan, şöyle konuştu:
"Yapıların birinin içinde o dönemde pişirme ocağı olarak kullanılan ve üzerinde aynı anda üç kapla pişirme yapılabilen bir ocak bulundu. Bu ocak tabii ki gerek biçim gerekse iyi korunmuş olması açısından, Bizans çağındaki gündelik yaşamı aydınlatması bakımından oldukça ilginç bir örnek. Milattan sonra 5'inci yüzyıl yani Bizans dönemine, yaklaşık bin 500 yıllık bir tarihe ait."
Kaynak: AA