HABER

'Astana Zirvesi'nde Rusya'dan 'Kürtlere özerklik' önerisi'

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Rusya tarafından Astana’daki müzakereler sırasında Suriyeli muhalif gruplara sunulan yeni anayasa taslağında, Suriye Kürtlerine otonomi verilmesi teklifinin bulunduğu bildirildi.

Rusya’nın önde gelen haber sitelerinden RBK, Astana Zirvesi'nde Rusya'nın Kürtler için özerklik talep ettiğine ilişkin taslağa ulaştığını duyurarak, bu taslağın kendilerine Suriyeli muhalifler tarafından iletildiğini öne sürdü. 7 maddeden oluştuğu ifade edilen taslak Rusya tarafından resmi olarak açıklanmış ya da onaylanmış değil.

Taslakta ayrıca Suriye anayasasındaki değişiklikle başkanlık yetkilerinin azaltılması ve parlamentonun güçlendirilmesi ve Suriye Arap Cumhuriyeti adının Suriye Cumhuriyeti olarak değiştirilmesi ve başkanın bir dönem için seçilmesi gibi önerilerin yer aldığı iddia edildi.

ASTANA'DA SURİYELİ MUHALİFLERE ANAYASA TASLAĞININ SUNULDUĞU DUYURULMUŞTU

Putin’in Astana görüşmelerindeki temsilcisi Aleksandr Lavrentev, 24 Ocak’ta Astana’da Suriyeli muhaliflere anayasa taslağının sunulduğunu duyurmuştu:

İnterfax ajansı ise Rusya'nın sunduğu taslakta şu maddelerin olduğunu duyurdu:

1- Suriye'nin Mevcut anayasasının 1’inci maddesi'nde ülkenin resmi adı “Suriye Arap Cumhuriyeti” olarak geçerken, taslakta ülkenin adı “Suriye Cumhuriyeti” olarak değiştiriliyor.

2- Suriye anayasasının 1'inci maddesinde ülkenin bölünmez bütünlüğüne vurgu yapılırken, bu durum taslakta da korunuyor. Ancak taslakta Kürtlere ‘özerklik’ verilmesini içeriyor.

3- Anayasanın 3’üncü maddesinde, İslam Hukuku, yasamanın temeli olarak belirlenirken, taslakta bu ifade yer almıyor.

4- Anayasanın 3’üncü maddesinde Suriye Cumhurbaşkanının Müslüman olma zorunluluğu bulunurken taslakta bu madde kaldırılıyor.

5- Taslakta, idari bölgelerin kendi dillerini seçme hakkı da tanınıyor. Bu durum Kürtçe’nin özerk bölgede resmi dil olmasının önünü açıyor.

6- Taslakta dikkat çeken diğer bir madde ise Cumhurbaşkanının görev süresinin, bir seferlik yedi yıllık dönemle sınırlandırılması. Bu da mevcut Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın yedi yıl sonra görevinden ayrılması anlamına geliyor.

7- Cumhurbaşkanı genelkurmay başkanı olmayı sürdürecek ancak yetkileri, oluşturulacak olan “Bölgeler Meclisi” tarafından kısıtlanacak.

8- Taslağa göre, anayasa mahkemesinin başkanını Cumhurbaşkanının yerine meclis seçecek.

KREMLİN'DEN YORUM

Bu arada Astana’da düzenlenen iki günlük Suriye toplantısına yönelik Kremlin'den açıklama yapıldı.

Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Astana'daki görüşmelerin başarılı geçtiğini ve ihtiyaç halinde gelecekte bu görüşmelerin tekrarlanabileceğini” kaydetti.

DW’nin aktardığına göre Peskov yaptığı basın toplantısında ayrıca Astana'daki toplantının, Birleşmiş Milletler himayesinde Şubat ayında Cenevre'de düzenlenmesi planlanan Suriye barış görüşmelerine de ivme kazandırabileceğine dikkat çekti.

Rus haber ajansı RIA çarşamba günü Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un 27 Ocak'ta Moskova'da bazı Suriyeli muhaliflerin temsilcileriyle bir araya geleceğini bildirdi.

Suriye'de mevcut anayasa 2012 yılından bu yana geçerli. Anayasa Suriye Devlet Başkanı Esad'a geniş yetkiler sunuyor. Bu yetkiler içinde başbakanı atama, hükümeti kurma ve belirli durumlarda yasa tasarılarını veto hakkı da yer alıyor. Rusya ve ABD geçen yaz aylarından bu yana Suriye'de yeni bir anayasa üzerine çalışmalar yürütüyor.

Öta yandan Rus parlamentosunun alt kanadı Duma'daki vekilleri, Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen Suriye barış görüşmelerine ilişkin bilgilendiren Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Astana'da, yıllar içerisinde hükümetten, muhaliflerden ve bölge ülkelerinden duyduklarımız doğrultusunda hazırladığımız anayasa taslağını sunduk" dedi.

Sputnik Türkiye'nin aktardığına göre "Kimsenin Astana projesini şu ana kadar yapılan her şeyin yerine geçirdiğimizden şüphe etmemesi için siyasi muhalefetten tüm muhalifleri cuma günü (Moskova'ya) davet ettik" ifadelerini de kullanan Lavrov, "Onları Astana'da olanlar konusunda bilgilendireceğiz" diye devam etti.

Lavrov, Astana'da silahlı muhaliflerin de siyasi muhalifler gibi Cenevre'de yapılacak görüşmelere katılması konusunda anlaştıklarını da hatırlattı.

Astana ’da İran ’ın “Ateşkes izleme mekanizma”sına girip çok önemli bir kazanım elde ettiğini belirten muhalifler, bundan rahatsızlık duyduklarını açık şekilde ifade ediyorlar. Ankara ise, İran ’ın mekanizmaya girerek, ateşkesin korunması ve kalıcı hale gelmesinde ciddi bir sorumluluk üstlendiği görüşünde. Soru ve cevaplarıyla Astana Zirvesi ’nin perde arkasındaki bazı önemli noktalar şöyle:

İRAN GARANTÖR ÜLKE OLDU MU? Ateşkes mekanizmasına girerek oldu. Astana öncesi Türkiye ve Rusya garantör, İran ise katılımcı ülke durumundaydı. Ancak 30 Aralık 2016 ’da Suriye ’de varılan ateşkes rejiminin güçlendirilmesi ve ihlalleri izleyecek üçlü mekanizmada İran da yer alacak.

MUHALİFLER BU DURUMDAN MEMNUN MU? Hayır, değil. Astana ’nın ikinci gününde en fazla tartışma bu konuda yaşandı. Muhalifler İran ’ın ateşkes mekanizmasında yer almasına karşı çıktı. Ancak bir muhalif katılımcının deyişiyle, “Astana ’daki süreci belirleyen tek ülke Rusya ’ydı. Rusya, İran ’da ısrar edince bu tutumu bükmek mümkün olmadı.”

MUHALİFLER NEDEN İRAN ’A KARŞI? Muhalifler, ateşkes ihlallerin önemli bir kesiminin İran destekli milisler tarafından yapıldığı görüşünde. Muhaliflere göre Suriye ’de Esad rejimine arazide en fazla desteği İran ve yanında durduğu Hizbullah ile değişik milis gruplar veriyor.

TÜRKİYE İRAN ’A KARŞI NASIL TUTUM TAKINDI? Ankara, İran ’ın bölgede önemli bir aktör olduğu gerçeğini gözardı etmedi. Ankara ’nın bir diğer görüşü, İran ’ın ateşkes izleme mekanizmasına kabul edilerek “sorumluluk üstlenmesi” oldu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Astana sonrası yaptığı açıklamada, “Üçlü mekanizmada İran ’ın rolü çok önemli. Hizbullah ’tan tutun da İran ’ın desteklediği gruplar var. Bundan sonraki süreçte İran ’ın da aktif bir şekilde rol oynamısı ateşkesin geleceği için önemli” dedi.

ATEŞKES MEKANİZMASI NASIL İŞLEYECEK? Üç tarafın kısa sürede biraraya gelerek bu konunun teknik boyutunu ve nası işleyeceğini konuşması bekleniyor.

ORTAK AÇIKLAMANIN BAĞLAYICILIĞI VAR MI? Hiçbir taraf açıklamanın altına imza atmadı. Dolayısıyla resmi olarak bir bağlayıcılığı yok. Ancak siyasi geçiş sürecinin ve Cenevre ’nin önemine vurgu yapılması ve Cenevre için 8 Şubat tarihinin verilmesi önemli.

MUHALİFLER CENEVRE ’YE İLK KEZ Mİ GİDECEK? Hayır. Ancak, muhaliflerin yüksek müzakere heyetinde Astana ’da olduğu gibi “sahadan çok sayıda askeri yetkili” olabilir. Muhalif askeri yetkililerin kimler olacağına önümüzdeki dönem yapılacak toplantılarda karar verilmesi bekleniyor.

CENEVRE ÖNCESİ MOSKOVA TOPLANTISI OLACAK MI? Rusya böyle bir niyetinin olduğunu Astana ’da dile getirdi. Bu kapsamda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bazı muhaliflerle 27 Ocak ’ta Moskova ’da biraraya gelebilir.

RUSYA ’NIN YENİ BİR SURİYE ANAYASA TASLAĞI HAZIRLADIĞI DOĞRU MU? Evet doğru. Rusya taslağı Astana ’da muhalif gruplara incelemeleri için verdi. Muhalifler önce taslağı almak istemedi ancak telkinler üzerine “İncelemek üzere” aldılar. Bir muhalif yetkili, “Suriye ’nin geleceğini Suriyeliler hazırlar, yabancı ülkeler değil” gerekçesiyle taslağı kabul etmek istemediklerini söyledi.

AÇIKLAMADA PYD/YPG VAR MI? Hayır yok. Muhalifleri rahatsız eden bir diğer konu da bu. Açıklamada DEAŞ ve El Nusra ile tüm bağlarının koparılmaları istenen muhalifler, PYD/YPG ’nin de en azından ima edilerek Suriye topraklarının tüm terör örgütlerinden arınması gerektiğini bildiriye sokmak istedi. Ancak bunda da başarılı olunamadı. İddialara göre, sürece ABD ’yi daha aktif şekilde katma hesabıyla PYD/YPG ’ye açıklamada yer verilmedi.

AÇIKLAMADA LAİKLİK NEDEN YOK? Astana ’ya katılan muhaliflerin neredeyse tamamının “İslamcı” kökenli olması ve dini hassasiyetlerinin dikkate alınması nedeniyle “laiklik” ifadesi açıklamada yer almadı. Ancak 20 Aralık 2016 tarihli Moskova açıklamasında Suriye için yapıan “çok etnili, çok dinli, mezhepsel olmayan, demokratik bir devlet” tanımı, Astana açıklamasına aynen konuldu.

En Çok Aranan Haberler