İkinci Dünya Savaşı yıllarında Almanya’dan kaçarak Türkiye’ye sığınan bilim insanı Gleißberg burada görev yapmaya başladı. İstanbul Üniversitesi’nde astronomi dersleri veren Dr. Gleißberg, asistanlarının gözlem yapabilmesi için kendi malzemelerini de kullanmalarına izin verdi. Hayatı boyunca; İngiltere, Belçika, Almanya ve Türkiye'de yayınlanan birçok makale yazdı. Bununla birlikte, 1942 yılına kadar kimse tarafından yapılmayan gökyüzü haritasını yaptı. 1954 yılında kurulan Türk Astronomi Derneği'nde, 1957 yılından itibaren Yönetim Kurulu Başkanlığında yerini aldı. Gökyüzü isimli bir dergi yayınlayan Gleißberg, başarılarının sonrasında bir yıllık başkanlığından ayrılırken bile onursal başkan seçildi.
1950 yılında Almanya'da çıkan yasanın ardından, Nazilerden dolayı ülkeden kaçan bilim insanlarının ülkelerinde kalma şansında o zamandan beri alacakları maaş hesaplanarak teklif edildi. Bununla birlikte emeklilik hakkı da tanındı. Ancak Almanya'daki üniversitelerde ihtiyaç dahilinde çalışmak zorundalardı ve bunu gerçekleştirmedikleri takdirde maaş haklarını kaybedeceklerdi. Bu hakkı kaybetmek istemediği için Gleißberg 1958 yılında Türkiye'den ayrılarak Almanya'ya geri döndü.
1937 yılında Karl Wilhelm Reinmuth tarafından keşfedilen asteroidin adı Wolfgang tarafından verildi. Bilim insanı Nazi Almanyası’ndan kaçtığında Türkiye’nin kendisine kucak açmasını unutmadı. Gezegenin adının Türkiye'nin başkenti olan Ankara olmasını isteyerek büyük jestte bulundu.