Aşure günü, dinimizde önemli bir yer tutar. Kerbela'da Hz. Hüseyin'in Yezid tarafından şehit edilmesi Şiilerce her sene Aşûre Günü'nde yâd edilir. Sünnîler ise İslam'da matem yapılmaması kaidesine uyarak bu günleri ibadet yaparak ve Mevlid okutarak geçirirler. Peygamber Efendimiz, tarhite birçok önemli olayın yaşandığı bu günde tutulacak orucun önemine vurgu yapmıştır. Hz. Nuh'un tufandan sonra gemide kalan erzaklarla yaptığı tatlının aşure olduğu söylenir. Peki Aşure günü ne zaman? Aşure günü orucu hangi günler tutulması gerekir? Aşure günü önemi nedir? Aşure günü nasıl geçirilmeli, nasıl ibadet etmeli, nasıl dua etmeli? İşte detaylar...
Aşure, Arapça'da onuncu anlamına gelen aşir kelimesinden gelir. Aşure günü, Muharrem ayının 10. gününe denk gelmektedir. Hicr yılbaşına ve Muharrem ayına bu sene 11 Eylül Salı günü girmiş olduk. 2018 yılında Aşure günü ise 20 Eylül Perşembe gününe denk geliyor.
Muharrem ayı içerisinde oruç tutmanın önemine, Peygamberimiz (s.a.s.) “Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah'ın ayı muharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.” mealindeki hadis-i şerifi ile bizzat vurgu yapmıştır. Peki Muharrem ayında kaç gün oruç tutmak gerekir? Muharrem ayının hangi günlerinde oruçlu olmak gerekir?
“Âşûrâ gününde oruç tutunuz, (Ancak) Yahûdilere muhâlefet ediniz: Bir gün öncesiyle veya bir gün sonrasıyla beraber tutunuz.”buyrulmuştur. (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i İbn-i Huzeyme)
Yukarıdaki Hadis-i şerifin ışığında, aşure günü orucu için Efendimiz tarafından tavsiye edilen Aşure günü ile birlikte bir gün öncesi ve sonrası olmak üzere şeklindedir. Yani Muharrem'in 9 ve 10. günlerinde veya 10. ve 11 günlerinde oruç tutmak gerekir. Aşure günü yani Muharrem'in 10. günü, bu sene 20 Eylül Perşembe gününe denk geliyor. Buna göre 19-20 Eylül veya 20-21 Eylül günleri, tavsiye edilen oruç tutma günleri diyebiliriz.
Oruç tutmak için, “Allah rızâsını gözeterek oruç tutmaya niyet” etmemiz lâzım. Diğer ibadetlerde olduğu gibi oruç ibadetinde de niyet şarttır. Ayrıca Kaza oruçların’da niyet geceden olması gerek yani imsaktan önce kişi niyet etmesi önemlidir.
Türkçe Aşure veya Muharrem Ayında Söylenilen Oruç Niyet: “Niyet ettim Allah rızası için muharrem ayının orucunu tutmaya” Eğer Ramazandan kazaları varsa şayet “Niyet ettim Allah rızası için tutamadığım Ramazan orucunun kazasını muharrem ayında tutmaya” diye niyet edilir.
RAMAZAN’DAN SONRA EN FAZİLETLİ ORUÇ MUHARREM ORUCUDUR
Tevbe sûresinin, 36. âyet-i kerîmesinde (meâlen):
“Muhakkak ki, Allâhü Teâlâ katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günki yazılan Allah yazısında on ikidir. Bunlardan dördü haram olanlardır... ” buyrulmuştur.
Bu aylar Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarıdır. Bunlara eşhuru hurum (haram, hürmetli aylar) denilir.
Bu aylarda yapılan isyânın günahı diğerlerinden daha büyük, ibâdetin sevâbı diğerlerinden daha çok olduğundan öbür aylardan daha fazla hürmet edilmesi lâzım gelir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Muharrem ayından bir gün oruç tutan kimseye, bir gününe karşılık otuz günlük sevab vardır.” buyurmuştur. Bir başka hadîs-i şerîfte: “...Ramazan orucundan sonra oruçların en faziletlisi Muharrem ayında tutulan oruçtur.” buyurulmuştur.
MUHARREM AYININ 9. VE 10. GECELERİNİNİ NASIL DEĞERLENDİRMELİ?
Muharrem ayının 9. ve 10. geceleri birer tesbih namazı kılmalıdır. Yine 9. ve 10. geceleri teheccüd vaktinde Allah rızâsı için 4 rek'at namaz kılınır. Her rek'atte Fâtiha-i şerîfeden sonra 50'şer İhlâs-ı şerîf okunur.
Bu günlerde Hatm-i Enbiyâ'ya devâm etmelidir. Bilhassa 9. günü akşamı, (yani 10. gecesi) Hatm-i Enbiyâ yapılması çok fazîletlidir. Muharrem ayı içerisinde mümkün olduğu kadar çok istiğfâr etmelidir.
Muharrem ayının onuncu (Âşûrâ) günü, önceki bir gün yâhut sonraki bir gün ile birlikte oruç tutmak sünnettir. Yalnız Âşûrâ günü oruç tutmak tenzîhen mekruhtur. Hadîs-i şerîfte, “Âşûrâ orucunu tutunuz ve ona dokuzuncu yâhut on birinci günü ilâve ederek Yahûdilere muhâlefet ediniz, onlara benzemeyiniz.” buyurulmuştur.
AŞURE GÜNÜ OLMUŞ ÖNEMLİ OLAYLAR
Muharrem ayının onuncu günü Aşure günüdür. Aşure gününde çok büyük ve mühim hâdiseler meydana gelmiştir.
Fakîh Ebu'l-Leys Semerkandî Hazretlerinin beyânına göre Aşure günü meydana gelen hâdiselerden bazıları şunlardır:
Yerlerin ve göklerin yaratılması,
Hz. Âdem Aleyhisselâm'ın tevbesinin kabul edilmesi,
Hz. Musâ Aleyhisselâm'ın Firavn'ın şerrinden kurtulması ve Firavn'ın helâk olması,
Hz. İbrahim Aleyhisselâm'ın dünyaya gelmesi ve ateşten kurtulması,
Hz. Eyyûb Aleyhisselâm'ın hastalıktan şifâ bulması,
Hz. Yûnus Aleyhisselâm'ın balığın karnından kurtulması,
Hz. Süleyman Aleyhisselâm'a saltanat verilmesi,
Hz. Nûh Aleyhisselâm'ın gemisinin Cûdî dağı üzerinde durması,
Hz. Hüseyin Efendimizin (r.a.) şehîd edilmesi de âşûrâ günü olmuştur.
AŞURE GÜNÜ NELER YAPILIR?
• O gün, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur.
• En az on Müslümana birer selâm veya bir Müslüma-na on defa selâm verilir.
• Fakir fukarâ sevindirilir.
• O gün gusledenler, bir sene ufak-tefek hastalık görmezler.
• 10 defa şu duâ okunur: “Sübhânallâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ılmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-arş.”
• Aşure gününe mahsus olmak üzere kuşluk vaktinde 2 rek'at namaz kılınır. Her rek'atte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı Şerîf okunur.
Namazdan sonra da şu salevât-ı şerîfe 100 defa okunur: “Allâhümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidinâ Muhammedin ve Âdeme ve Nûhın ve İbrâhîme ve Mûsâ ve Îsâ vemâ beynehüm mine’n-nebiyyîne ve’l-mürselîn. Salevâtüllâhi ve selâmühû aleyhim ecmaîn.”
• Öğle ile ikindi arasında 4 rek'at namaz kılınır. Her rek'atte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra: 70 istiğfâr-ı şerîf, 70 salevât-ı şerîfe, 70 defa da “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyil-azîm” denilir. Sonra da ümmet-i Muhammed'in hidâyeti ve kurtuluşu için duâ edilir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)
AŞURE GÜNÜNÜN FAZİLETİ VE AŞURE GÜNÜ ORUCU
Aşure yani Muharrem ayının onuncu gününde itâat ve ibâdet edenlere Allâhü Teâlâ büyük sevablar ihsan eder. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) “Her kim Aşure günü çoluk-çocuğuna cömert davranırsa, Allâhü Teâlâ senenin tamamında ona rızık genişliği verir.” buyurmuştur.
Tâbiînin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (r.a.) (v. 161) “Biz bunu elli sene tatbik ettik, rızık genişliğinden başka bir şey görmedik.” demiştir.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) Medine'ye hicret buyurduğunda Yahûdilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü ve:
“Bu ne orucudur?” diye sordu.
“Bu gün büyük bir gündür. Bugün Allâh'ın (Azze ve Celle) İsrâiloğullarını Firavundan kurtardığı gündür. Mûsâ (a.s.) (Allâh'ın bu lütfuna şükür için) oruç tutmuştur. (Biz de tutarız)” dediler.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Biz Mûsâ (Aleyhisselam'ın sünnetini ihyâ)ya sizden daha lâyıkız.” buyurdu ve o gün oruç tuttu, Ashâbına da tutmalarını emreyledi. Böylece Aşure orucu vacib oldu. Ancak Ramazan orucu farz kılındıktan sonra Aşure günü oruç tutmak vacip olmaktan çıkmıştır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Yahudi ve Hıristiyanlara muhâlefet etmeyi emrettiklerinde Ashâbı:
“Yâ Resûlallâh! Yahudi ve Hıristiyanlar Âşûrâ gününe hürmet ediyor.” dediler.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem);
“Öyle ise gelecek sene -inşâallâhü Teâlâ- dokuzuncu günü(yle beraber) tutarız.” buyurdular. Ancak gelecek sene Muharrem ayı gelmeden önce Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) âhirete irtihal buyurmuşlardı.