Asuriler’in Köyünde Harabeye Dönen Evler Onarılıyor

ŞIRNAK (İHA) – Şırnak'ın Silopi ilçesi Kösreli köyünü terör olayları yüzünden 21 yıl önce terk ederek Avrupa'nın çeşitli ülkelerine yerleşen Asuriler, hasretini çektikleri topraklarına dönerek harabeye dönen köylerini yeniden onarmaya başladı. Köyü yeniden inşa edip, burada yaşamak isteyen Asuriler, geri dönecek olan aile sayısının zamanla artacağını söylediler.1993 yılında yaşanan terör olayları nedeniyle köylerini boşaltan Asuriler, eve dönme hazırlıkları yapıyor. Yıllar önce Belçika’ya göç eden İhsan Sakman, köyüne dönmenin sevinci içerisinde olduğunu söyledi. Sakman, "Belçika'dan geldim, köyümüze dönmek ve köyümüzü yeniden yaptırmak için geldik. Biz 4 kişi evimize başladık. Ama bizim sıkıntılarımız var. Bizim köyün suyu yok, yolu yapılmamış, devlet bize daha destek vermemiş. Oysa yetkililer bize köyünüze geldiğiniz zaman size yardımcı olacağız diyorlardı. Ama şimdiye kadar evlerimizi yapıyoruz, suyumuz yok, evlerimizi sulayamıyoruz. Elektriklerimiz yok, çalışmalarımızı yapamıyoruz. Devletimizden ricamız bize yardım etmelerini istiyoruz. Yolu, elektriği, kanalizasyonlar açılsın istiyoruz. Şuan 4 ev yapıyoruz, 2 kişi Almanya’dan geldiler, 2 kişi de Belçika’dan geldi. Silopi’ye gidip yemeğimizi suyumuzu oradan alıyoruz. Başka çaremiz yok. Devletimiz bize yardım ettiği zaman bizde daha çabuk işlerimize başlayacağız. Almanya’dan kızlarımız, çocuklarımız geldiği zaman su yoktur, hiçbir şey yoktur diye üzülüp geri gittiler. Köyümüzde su, elektrik olsa gençlerimiz de gelecektir. Devlet bizim ihtiyaçlarımızı sormuyor. Buraya geldik, herkes bizi iyi karşıladılar. Bizde sevindik, bizim milletimiz de çok iyiler. Eski kafalar gitmiş, yeni kafalar gelmiş, millet biraz daha akıllı olmuş. İnşallah her şey güzel olacaktır ve köyümüze dönmek istiyoruz, köyümüzü yaptırmak istiyoruz, devletten yardım istiyoruz" dedi.Boşaltılmadan önce köyün muhtarı olan İliş Beğtaş ise, diyalog süreciyle köye dönüş projesi kapsamında geri geldiklerini dile getirdi. Avrupa'da yaşadıkları sürece hep köylerinin hasretiyle yaşadıklarını anlatan Beğtaş, "Bu özlemle büyüdük. Şu anda köyümüze gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Köyümüzü yeniden inşa etme çalışmalarımız devam ediyor. İlk inşaatlarımız yükselmeye başladı. Fakat birçok imkanlar çok sınırlıdır. Su sıkıntı ve elektrik sıkıntı. Bunlar olmayınca işlerimiz bazen geride kalıyor. Her şeyi kendi çabamızla yapmaya çalışıyoruz. Bazen Silopi Belediyesi bize yardımcı oluyor. Ancak bütün bunlara rağmen kısa bir süre içinde hepsini tamamlamayı düşünüyoruz. İnşaatların yapımı bittikten sonra yurtdışında yaşayan bir sürü daha köylülerimiz var, hepsi bizden haber bekliyorlar. Onlar da en kısa zamanda köylerine dönecekler" diye konuştu.Köyde bulunan Mehmet Onuk ise, Kösreli köyünün yeniden yaşanabilir bir köy olduğunu söyledi. Onuk, “Artık insanlarımız burada yaşıyorlar. Ve bu temel ihtiyaçlarını karşılamaları devletin en temel görevi diye düşünüyorum. Ancak bölge çok sıkıntılı. Bölgede daha önceden yapılan zorbalıklar, talanlar aynen devam ediyor. Kösreli köyü neredeyse parsellenmiş durumda. 1999 yıllarında tapulu araziye tapu çıkardılar ve kurumların buna çanak tuttuğunu artık görüyoruz. Bu köyün suyunun 10 yıl Silopi Belediyesi tarafından başka bir köye satılması ayrı bir sorun teşkil ediyor. Çünkü bu suyu almak için hala uğraşıyoruz. Tabi Kösreli köyünün tek sıkıntısı bu değil. Kösreli köyünün bir de burada güvenlik sorunu var. Burada asker yok, burada onların güvenliklerini sağlayacak hiçbir birim yok. Bu da başlı başına bir güvenlik sorunudur. Biz bu sorunların da giderilmesini istiyoruz. İçişleri Bakanı olmak üzere ilgili tüm kurumları göreve çağırıyoruz. İnsanlarımız kendi çabalarıyla buraya sahip çıkmaya çalışıyorlar. İnsanlar buraya geldiklerinde sadece devletin bu insanlara bakış açısının değiştiğine inanarak, güvenerek gelebilirler ancak. Biz bölge insanlarını buradan sesleniyoruz, bu insanlara hoşgörüyle yaklaşmalarını istiyoruz. Arkadaşlarımızın yanına gelen, hediye getiren vatandaşlarımız, onların yanında olduklarını gösteren bizim çok güzel vatandaşlarımız var. Ama herkesin aynı olmasını istiyoruz, herkesin duyarlı olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.