Ata yadigarı eşyaları "müze" gibi atölyede sergiliyor

İLYAS GÜN - Samsun'un Bafra ilçesinde aile yadigarı eşyaları atmaya kıyamayan 68 yaşındaki Sabri Durmuş, 3 bine yakın parçayı babasının adını verdiği "müze ev"de sergiliyor.

Bafra'da yaşayan Durmuş, aile büyüklerinden kalan eşyaları biriktirmeye başladı.

Mermercilikten emekli olduktan sonra atölyesini babasının adını verdiği "Yakup Durmuş Müze Evi"ne dönüştüren Durmuş, 30 yıldır biriktirdiği eski eşyaları burada sergiliyor.

Çevresindeki vatandaşların getirdiği eski eşyaları da satın alan Durmuş, "müze ev"de 3 bine yakın parçayı antika meraklılarının beğenisine sunuyor. Çoğunu tarım aletlerinin oluşturduğu "müze ev"de yakın geçmişle ilgili eşyalar da bulunuyor.

- "Müze ev"i ziyaret ücretsiz

Durmuş, AA muhabirine, aile yadigarı eşyayı atmaya kıyamadığını ve biriktirmeye başladığını söyledi.

Eski tarım aletleri, mübadele ile gelen sandıklar, ev eşyaları, ahşap el yapımı antika parçaları ve antika fotoğraf makinelerine kadar 3 bine yakın parçayı topladığını aktaran Durmuş, "Babamdan, annemden ve diğer aile büyüklerinden kalan eşyalara kıyamadım. Otuz yıldır biriktirdiğim 3 bine yakın eseri, eskiden atölye olarak kullandığım, sonradan babamın adıyla 'Yakup Durmuş Müze Evi'ne dönüştürdüğüm yerde sergiliyorum. Ziyarete gelenlerden ücret almıyorum." diye konuştu.

- "Geçmişte ustalarımızın yaptığı el eserleri hepsi"

"Müze ev"e Türkiye'nin dört bir yanından ziyarete gelenlerin olduğunu belirten Durmuş, şöyle devam etti:

"Çürümeye yüz tutmuş eserleri topladım ve bakımlarını yaptım. Özellikle tarım aletlerini biriktirdim. Ağaç sabandan, demir saban ve döner sabana geçiş dönemlerinde kullanılanları biriktirdim. Mutfak eşyası olarak ahşaptan oyularak yapılan kaplar var. Sonra bakır ve alüminyum kapları bulduk. Geçmişte ustalarımızın yaptığı el eserleri hepsi. Hepsinin bir anısı mevcut. Cumhuriyet döneminden önce gayrimüslim ustaların yaptığı eserler de müzede bulunuyor. Yani 200 veya 250 yıllık eserler var. O eserlere baktıkça dönemin ustalarının yaptıkları eserlere kattığı güzellikleri görmek mümkün. 200-250 yıllık olmasına rağmen hala taş gibi sağlam eserler."

Durmuş, antika parçaların değerinin bilinmesi gerektiğine işaret ederek, "Topladığım eserleri kesinlikle satmıyorum. Halen biriktiriyorum. Bu eşyaların birçoğu günümüzde kullanılmıyor. Gençlerin geçmişte kullanılan eserleri görmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.