Atabder Toplantısında Şifalı Bitkiler Konusunda Ortak Görüş:

Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler (ATABDER) tanıtım toplantısı İstanbul Ramada Plaza'da yapıldı. Toplantıya Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı adına Dr. Ahmet Bircan Tınmaz, İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Arslan, üniversitelerin Fen, Ezcacılık, Tıp ve Ziraat fakültelerinden akademisyenler, şifalı bitkiler konusunda üretim yapan özel sektör temsilcileri, eczacı ve baharatçılar katıldı. Toplantıda bir açılış konuşması yapan ATABDER Yönetim Kurulu Başkanı Doç.Dr.

Nazım Şekeroğlu, tıbbi bitkilerin önümüzdeki dönemde popülaritesinin daha hızlı artacağı ve ticari pazarın çok daha fazla genişleyeceğini belirtti.

Türkiye'nin gerek kendi iç piyasasında gerek dünya şifalı bitkiler piyasasında rekabet gücünü koruması ve geliştirmesi gerektiğini belirten Şekeroğlu, şöyle konuştu: "Zengin bitkisel kaynaklarımızın korunması, sürdürülebilir şekilde kullanılması ve ticari önemi olan şifalı bitkilerin bir an önce tarıma geçilmesi gerekiyor. Tıbbi bitkiler ile ilgili yasal düzenleme yapılmadığı için, halkımızın tıbbi bitkilerin doğadan toplanması ve bitkisel ürünlerin tüketilmesi konularında bilinçlendirilmediği takdirde, özellikle endemik bitkilerimizin yok olma tehdidi ile karşı karşıya kalacak ve kalitesiz ürünleri kullanan halkımız ciddi sağlık sorunlar yaşayacaktır. Son dönemde şifalı bitkiler ile ilgili bakanlık nezdinde yasal düzenlemeler hızla yapılmaya başlandı. Şifalı bitkilerin satışı konusunda eczacılar ve aktarlar arasında ortaya çıkarılmak istenen gerginlik ülkemize ve halkımıza zarar verecektir"

Türkiye'de Bitkisel Ürünlerin Bugünü ve Yarını konulu panelde konuşan Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Murat Kartal, yurt dışında bitkisel ürünlerin üretimi ve satışı konusunda katılımcıları bilgilendirdi ve aktarların pozitif bitki listesinde yer alan şifalı bitkileri ve bunlardan üretilen bitkisel ürünleri satmaya devam etmesi gerektiğini belirtti. Eczanelerin şifalı bitkiler ve ürünleri satışı konusunda ise Kartal, "Eczacılar her ne kadar bu işin derslerini okusalar bile kendilerini mutlaka geliştirmelidirler" dedi.

Karşılıklı soru cevap şeklinde geçen panelde ATABDER Başkanı Şekeroğlu da söz alarak, aktarların son dönemde hızla arttığını, aktarlar ve baharatçıların rehabilitasyona, eğitime ve denetlemeye ihtiyaçları olduğunu dile getirdi. Aktar ve baharatçıların eğitilmesi konusunda ATABDER'in Bakanlıklarla anlaşmalı olarak aktif rol alabileceğini belirten dernek başkanı, üniversitelerin "Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü" mezunlarının aktarlar ve eczanelerde tekniker olarak zorunlu kılınmasının gerektiğini belirti.

Toplantının kapanış konuşmasını, Türkiye'de Tıbbi ve Aromatik Bitkiler konusunda araştırmaları başlatan ve önemli araştırmaları olan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Ayhan Ceylan yaptı. Ceylan, ülkemizde doğadan toplanan veya üretimi yapılan şifalı bitkilerin hammadde olarak düşük fiyatlarla yurt dışına gönderildiğini ve işlenmiş ürün olarak yüksek fiyatlarla geri döndüğünü söyledi.

Ceylan, ülkemizde üretim yapan yerli firmaların bitkisel hammadde ihtiyaçlarını Türkiye'deki yerel üreticilerden sağlamalarının önemine değindi. Ceylan, şifalı bitkiler konusunda bir dernek kurmanın önemine değinerek, uzun yıllar hayalini kurdukları dernekleşmenin bugün ATABDER olarak hayata geçmesinden dolayı memnuniyetini dile getirerek, derneğin kuruluşunda emeği geçenlere teşekkür etti.

Toplantı sonunda katılımcıların ortak görüşü, "Şifalı bitkiler ve ürünlerinin standardize bir şekilde üretilmesi gerektiği, aktar, eczane ve gerekirse marketlerde bile kontrollü şekilde halkımızın istifadesine sunulmalıdır" şeklinde oldu. Yabancı firmaların şifalı bitki ürünlernin Türkiye piyasasındaki hakimiyetini önlemek ve yerli markaların desteklenmesini sağlamak açısından tıbbi bitkilerin tarımına geçilmesi ve yasal düzenlemelerin bir an önce uygulamaya konulması gerektiği vurgulandı. İnternet ve medya aracılığı ile sahte ürünlere halkımızın sağlığı ile oynayan fırsatçılara karşı da yaptırımların ve cezaların daha da ağırlaştırılması gerektiği belirtildi.