HABER

Ataç benzeri deniz yaratığının 200 yıl yaşayabildiği keşfedildi

Bilim insanları, 68 milyon yıl önce Antarktikta’da yaşayan ve bir ataca benzeyen Diplomoceras maximum’un (D. maximum), 200 yıl hayatta kalabileceğini ortaya çıkardı.

Ataç benzeri deniz yaratığının 200 yıl yaşayabildiği keşfedildi

D. maximum, nesli tükenmiş dokunaçlı kafadan bacaklıların sınıfının bir altsınıfı olan Ammonoidea’ya mensup.

Ancak yaratığın sıradışı kabuğu, onun biyolojisinin sırlarını ortaya çıkarmayı zorlaştırıyor.

New York’taki Syracuse Üniversitesi’nden Linda Ivany ve Emily Artruc ise, D. maximum’un kabuğunun 50 santimetre uzunluğundaki kısmından alınan örneklerde saklı kimyasal imzalar sayesinde bazı ipuçları keşfetti. Buna göre, bu ataç benzeri eski yaratıkların ömrü 200 yıl olabilir.

New Scientist'in haberine göre, ikili, Amerika Jeoloji Derneği’nin online bir toplantısında yaptıkları sunumda, söz konusu kabuktaki karbon ve oksijen izotoplarını incelediklerini ve izotopik imzalarında tekrar eden bir desen bulduklarını belirtti.

Bunun, deniz tabanındaki yıllık metan salınımını gösterdiğinden şüphelenen uzmanlar, yıllık desenin, kabuktaki dikey çıkıntılarla eşleştiğini belirtti. Yani D. Maximum’un kabuğuna, hayatta kaldığı her yıl yeni bir çıkıntı ekleniyordu.

515281-284726325

Profesör Ivany, her yıl bu kabukların birikerek büyüdüğünü belirtirken bir buçuk metre uzunluğundaki kabuğu göz önüne alıp şu ifadeleri kullandı:

İşe yarayan tek senaryo, bu yaratığın 200 yaşında olması.

Öte yandan, bazı modern kabuklu deniz hayvanlarının, D. Maximum’un iki katından fazla yaşayabileceği düşünülürse 200 sene ilk bakışta önemsiz görünebilir.

Fakat D. maximum bir kafadanbacaklı ve bütün modern kafadanbacaklılar genç yaşta ölüyor. Örneğin ahtapot ve kalamar, 5 yıldan fazla yaşamıyor. Kabuklu bir kafadan bacaklı olan Notilus ise, 20 yaşına kadar hayatta kalıyor.

D. maximum’un ömrünün neden bu kadar uzun olabileceğiyse gizemini hala koruyor.

Ancak Profesör Ivany, bunun yaratığın bulunduğu çevreyle alakalı olabileceğini düşünüyor. Zira D. Maximum, uzun ve karanlık kış mevsiminde yiyecek bulmanın zor olduğu Antarktika çevresinde yaşıyordu.

Hayvanın bu durumla başa çıkmak için yavaş bir metabolizma geliştirdiği ve bunun yan etkisi olarak uzun bir ömür sürdüğü tahmin ediliyor.

Diğer bir alternatifse, böylesine zorlu bir ortamda ancak uzun süre yaşayarak üreme şansını en üst düzeye çıkarmış olabileceği.

Sebep ne olursa olsun, Profesör Ivany, yaratığın yaşam süresinin uzunluğu hakkındaki bu yeni delillerin, ataç görünümlü D. Maximum konusunda daha derin bir anlayışa yol açacağını belirterek şöyle konuştu:

Eğer bir organizmanın yaşam süresi hakkında bir şeyler biliyorsanız, ekolojisi hakkında çok şey öğrenirsiniz.

En Çok Aranan Haberler