Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Sayın Annan’ın misyonunun iyi şekilde sonuçlanmasını, kanın durmasını ve insanların taleplerinin karşılanmasını bekliyoruz." dedi. Türkiye olarak bundan sonra da bundan önceki gibi Suriye halkına her türlü desteği vermeye devam edeceklerini söyleyen Atalay, "Suriye’deki gelişmeler giderek kötüleşiyor ve daha vahim bir hal alıyor. Dün Kilis’te meydana gelen olay kabul edilemez bir durumdur. Suriye’de mevcut rejimin uyguladığı vahşetten kaçarak ülkemize sığınan Suriyeliler ülkemiz Türkiye’nin güvencesi altındadır." ifadelerini kullandı.
Atalay, Hatay ve Kilis’te Suriyelilerin kaldığı çadırkente incelemelerde bulunan BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan'la Hatay Havaalanı'nda basın toplantısı düzenledi. Atalay, burada yaptığı konuşmada, "Türkiye’de bulunan Suriyelilerin kaldığı kampları ziyaret etme fırsatımız oldu. Kilis, Reyhanlı ve Yayladağı’nda ziyaret etme fırsatımız oldu. Özellikle son birkaç gün içinde Suriye’den gelen grubu dinledim. Sayın Annan’da Yayladağı’ndaki kampta kalan Suriyeliler ile görüştü. Ev ve akrabalarını arkasında bırakarak Türkiye’ye sığınan kardeşlerimizle kaderlerini paylaştık. Türkiye olarak bundan sonra da bundan önceki gibi her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Suriye’deki gelişmeler giderek kötüleşiyor ve daha vahim bir hal alıyor. Dün Kilis’te meydana gelen olay kabul edilemez bir durumdur. Dün yine çok sayıda Suriyeli ülkemize sığındı aralarında yaralılar vardı bu yaralılardan bazıları hayatını kaybetti. Suriye’de mevcut rejimin uyguladığı vahşetten kaçarak ülkemize sığınan Suriyeliler ülkemiz Türkiye’nin güvencesi altındadır. Bundan sonra Suriye’deki olaylar dolayısıyla ülkemize sığınacaklara her türlü desteği vereceğiz." dedi.
Kofi Annan'ın bugün de çadır kentlerdeki durumu görme imkanı bulduğunu anlatan Atalay, şöyle devam etti: "Türkiye’nin Suriye politikası ve Suriye konusundaki endişelerini de daha iyi anlayacaklarına inanıyoruz. Türkiye olarak Suriye’deki trajediye barışçı bir çözüm bulunması, kan ve vahşetin durması ve ortak bir çözüm bulunması en samimi dileğimizdir. Sayın Annan’ın Suriye konusundaki tutumu ve çalışmalarını başından beri takdir ediyoruz. Kendisine bu çalışmalarında başarılar diliyoruz. Biz Türkiye olarak bu çalışmalarını destekleyeceğiz. Fakat bugün 10 Nisan, verilen talimatlardan birinin tarihi bugündü. Ama Suriye yönetiminin sözlerini tutmadığını, ülkedeki şiddet ve çatışmalardan görüyoruz. Bunu sayın Annan’a ilettik. Özellikle Halep, İdlip ve Humus’ta yönetimin ve askerlerin şiddeti sürüyor. Tabii özellikle Mart 2011’den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 9 bini geçti ve giderek artıyor. Daha dün hayatını kaybedenlerin sayısı 130. Sayın Annan takvimi açıklamasından bu yana Suriye’de maalesef şiddet yine aynı şekilde sürdü. Şuanda Türkiye’ye gelenlerle ilgili olarak bugün itibariyle Suriyeli sayısı 25 bine yaklaştı. Bütün bunlarla şunu ifade etmek istiyoruz. Sayın Annan’ın misyonunun iyi şekilde sonuçlanmasını, kanın durmasını ve insanların taleplerinin karşılanmasını bekliyoruz. Ama Suriye hükümetinin siciline baktığımızda bu konularla ilgili kuvvetli endişelerimiz var bunu da sayın Annan’a ilettik."
"BM’NİN BU KONUYA DAHA FAZLA AĞIRLIK VERMESİNİ BEKLİYORUZ"
Son olarak, 1 Nisan’da İstanbul’da ‘Suriye Halkının Dostları Grubu Toplantısı’ yapıldığını, 83 ülkenin katılımıyla yapılan bu toplantının son derece verimli geçtiğini anlatan Atalay, "O toplantıda da Suriye Ulusal Konseyi, Suriye’nin tamamını temsil eder şekilde ve tek yetkili birliktelik olarak kabul edildi. Yine o toplantıdan sayın Annan’ın yürüttüğü politikayı destekleme kararı çıktı. Toplantıda en temel endişe ise Suriye dostlarının bu çalışmalara izin vermemesi oldu. O toplantının hemen ardından şehirlerdeki asker sevkiyatının ve silahların durması söz konusu idi. Fakat Suriye yönetimi barışçıl hareketler için alacağı kararları almadı ve buna muhalifleri sebep gösterdi. Suriye yönetiminin muhalifleri suçlayıcı yönündeki açıklamaları iyimser olmamızı güçleştirmiştir. Bu misyon için de Suriye rejimi gerekli işbirliğini gerçekleştirmedikçe birleşmiş milletlerin tarihi zorunluluğunu yerine getirmesini bekliyoruz. BM’nin bu konuya daha fazla ağırlık vermesini bekliyoruz. Ve biz her türlü desteği vereceğimizi taahhüt ediyoruz.
BM, Arap Birliği ve Suriye’nin Dostları Grubu o planı destekliyor. O plan kanın dökülmesinin son bulması, insani yardımların ulaştırılması ve demokrasi konusunda önemli kararlar içeriyor. Fakat bu süreci istismar eden Suriye yönetiminin barış konusundaki tutumundan endişeliyiz. Barış yerine aksine halkın üzerine şiddetle gidiliyor. Bu akrarlar yerine getirilsin ve iyi denetlensin, vakit kazanılmak için istismar edilmesin bizim istediğimiz budur.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz