Atanamayan Öğretmenlerden Aydın Eğitim-bir-sen’e Ziyaret

Eğitim Bir Sen Aydın Şubesi’ni ziyaret eden atanamayan öğretmenler, Şube Başkanı Süleyman Alkoç’tan Şubat ataması için destek talebinde bulundu.

Eğitim Bir Sen Aydın Şubesini ziyaretlerinde sıkıntılarını anlatan atanamayan öğretmenler, “Üniversiteye kabul edilirken öğretmen olacaksınız” diye kabul edildiklerini, genelde arkadaşlarının borca girerek üniversiteyi bitirdiğini söylediler. Öğretmen olmayı hak ettikleri halde karşılarına bir de KPSS diye bir sınav çıkarıldığını ifade eden öğretmenler, buna da rıza gösterip 90 üzeri puan aldıkları halde bu sefer de Türkiye’de öğretmen ihtiyacı had safhada olduğu halde atamalarının yapılmadığından söz etti. Türkiye’nin Genel Yetkili Eğitim sendikası olarak Eğitimciler Birliği Sendikasının bu konuda büyük bir sorumluluk altında olduğundan bahseden öğretmenleri Eğitim Bir Senin sorunlarıyla yakından ilgilenmesini beklediklerini ifade ettiler.

Aydın Şube Başkanı Süleyman Alkaç da, “Atanamayan yavrularımızı çok iyi anlıyorum. Benimde Sınıf Öğretmenliği son sınıfta bir kızım var. KPSS sınavında yeni sisteme geçmeden evvel eski sistemle sınava alınmış öğretmenlerin hak kayıpları önlenmeli ve her sene olduğu gibi bu Şubat ayında da yeni bir atama mutlaka yapılmalıdır. Kaldı ki yeni eğitim sistemine geçiş dolayısıyla branş öğretmenliğinde ihtiyaç, Sınıf Öğretmenlerinin Alan Değiştirmesinden dolayı Sınıf Öğretmenliğinde ihtiyaç var. Öncelikle ücretli öğretmenlik uygulamasının sonlandırılmasını, Şubat ayında 30 bin, Ağustos ayında 70 bin yeni öğretmen ataması yapılmasını istiyoruz. Geçmişte yanlış planlama ve uygulamalar neticesinde ortaya çıkan bu durum bir şekilde telafi edilmeli ve mağdur olan çocuklarımızın bir şekilde mağduriyeti giderilmelidir” dedi.

Atanamayan öğretmenlerin haklı mücadelelerinde sonuna kadar desteklediklerini ifade eden Alkoç, “Bu durum ne zaman ortaya çıktı, nasıl bu hale geldik tartışmaları şöyle dursun, bugün ortada açık bir mağduriyet vardır. Bu mağduriyeti gidermek için çözüm araması ve proje üretmesi gereken kişi de en başta Milli Eğitim Bakanıdır. Milli Eğitim Bakanımızın çözüm arayıcı, gönüllere su serpici bir tavır içinde bulunmak yerine ateşi körükleyici ve yarayı kangrene çevirici tavır sergilemesi üzüntülerimizi daha da artırmaktadır. Buradan Milli Eğitim Bakanımıza sesleniyorum, bizim çocuklarımız ihmal edilecek ve ne halin varsa gör denilecek çocuklar değildir. Topu taca atıp kamuoyu nezdinde sorunu önemsizmiş gibi göstermeye çalışacağınıza aklınızı başınıza toplayıp çocuklarımızın mağduriyetini önleyin” diye konuştu.