YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Atatürk İlekelri Ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Eğitmeni Hikmet Zeki Kapçı:

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Eğitmeni Hikmet Zeki Kapçı, 10 Kasım Atatürk'ü anma programı...

Atatürk İlekelri Ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Eğitmeni Hikmet Zeki Kapçı:

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Eğitmeni Hikmet Zeki Kapçı, 10 Kasım Atatürk'ü anma programı kapsamında öğrencilere konferans verdi.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Eğitmeni Hikmet Zeki Kapçı, “Mustafa Kemal’i anmak ve hatırlamak istiyorsanız o gün içinde bulunduğu durumu görmeniz gerekiyor. Çünkü eğer o günü bilmezseniz bugünden oturup o güne bakmaya kalkarsanız doğru kanaatlere varamazsınız. Türk milleti tarihinde en kötü anılarını yaşamaktadır. Mondros Ateşkesi imzalanmış, yurt teslim olmakta, toplumun kafası karışıktır. Yıllardır toplumun vermiş olduğu savaşları bitkinlik, yorgunluk, geri kalmışlık milletin ayağını bağlamaktadır. Bu dönemde birde üstüne üstlük işgaller başlayacak, ordu terhis edilecek, silahlar teslim alınacak tam anlamıyla bir yok oluşun eşiğine gelinecekti. Bu yok oluşun başlangıcı ikinci Viyana Kuşatması ile başlar. Kuşatma ile başlayan o geri çekiliş 1921’de Sakarya önlerinde sona erecektir. Muhteşem bir zafer ama çok büyük fedakarlıklarla elde edilmiş bir zafer. Subaylar savaşı diye geçer sebep, çok sayıda subay şehit verilmiştir. Bu zamandan sonra artık kaybedilmiş toprakların geriye kazanıldığını görürüz. Yani milli mücadele aslında Anadolu'nun ve İstanbul’un ikinci kez Türkler tarafından fethidir. Bu fethin başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’tür” diye konuştu.

Ülke savaş vermek zorunda kalmasın diye Mustafa Kemal Atatürk’ün İnkılapları yapmaya başladığını ifade eden Kapçı, “Mustafa Kemal’in ortaya koyduğu inkılaplar Türk milletinin geri kalmışlığını sona erdirmek ve bir milli mücadele vermek zorunda kalmasını engellemek içindir. Çünkü içinde bulunduğunuz çağda eğer o devletlerle aynı seviyede aynı güçte aynı ekonomik yapıda değilseniz bu sizin o devletleri yıkması sonucunu doğurur. Güçlü olmak kaçınılmazdır. Buradan baktığımız zaman Mustafa Kemal’in yaptığı İnkılaplar tamamen Türk toplumunu ve içinde bulunduğu dünya toplumunun seviyesine getirmek hedeflenmiştir ve bu hedefinde daha ilerisinde bir hedef çizilmiştir. Mustafa Kemal’in hedefi Türk toplumuna çizdiği hedef Avrupa falan değildir. Maalesef son yıllarda özellikle sanki böyle bir hedef varmış gibi lanse edilir. Türkiye'nin milli politikası diye dillere dolandırılır. Mustafa Kemal’in ortaya koyduğu milli politika çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmaktır. Bu lafı her yerde söylerler ama bu konu üzerine pek kafa yorduğumuzu düşünmüyoruz. Ne diyor? Mustafa Kemal orada çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak. Ne demek? Dünyadaki bütün devletlerin ortak bir seviyesi vardır. O çağdaş medeniyet seviyesi diye verilir. Bu ortalama vasat bir seviyedir. Mustafa Kemal’in 1920’lerde bu millete çizdiği hedef süper güç olmaktır. Yani o içinde bulunduğu ağın en üst noktasına çıkmaktır. İşte Mustafa Kemal Atatürk bunun için inkılapları gerçekleştirdi” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler