Yargıtay, Latife Hanım’ın Atatürk’e yazdığı mektupların yayınlanmasının özel hayatın ihlali olmadığına hükmetti. Kararda, yasayla korunan Atatürk’ün hatırası kapsamında değerlendirmedi.
Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, Gazete Habertürk Yazarı Murat Bardakçı'nın Atatürk’ün eşi Latife Uşaklıgil’e ait mektupları Gazete Habertürk'te yayınlamasının ardından ailenin başvurusunu değerlendirmeye aldı. Bu çerçevede kovuşturmaya yer yok kararlarına karşı Adalet Bakanlığı’nın “kanun yararına bozma” talebi reddedildi.
NE HAKARET NE DE GİZLİLİĞİ İHLAL VAR
Yargıtay, mektupların yayınlanması nedeniyle Latife Hanım’ın hatırasına hakaret oluşturabilecek ifadelerin bulunmadığını, sadece mektupların yayınlanmasının “hakaret” kapsamında değerlendirilemeyeceğini kaydetti. Haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğinin ihlal iddiasını da değerlendiren Yargıtay, TCK’nın “Haberleşmenin gizliliğini ihlal” edilmesini düzenleyen 132. maddesi ile “özel hayatın gizliliğini ihlal” edilmesini düzenleyen 134. maddeleri yönünden de kararı inceledi. Şikayete tabi olan bu suçların ölen kişiler için düşünülemeyeceğini kaydeden Yargıtay, mektuplarda müştekilerin özel hayatlarına ilişkin bilgilerin yer almadığını, dolayısıyla haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun da oluşmasını hükmetti.
ATATÜRK'ÜN HATIRASI KAPSAMINDA DEĞİL
Yargıtay, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında “Eser mahiyetinde olmasa bile mektup, hatıra ve buna benzer yazıların” yayınlanamayacağı hükmü uyarınca yapılan itirazı da yerinde bulmadı. Yargıtay, aynı kanunun 85/1 maddesinde “meğer ki, yazanın ölümünden itibaren 10 yıl geçmiş bulunsun” ibaresi olduğunu hatırlattı. Yargıtay, bu hüküm nazara alındığında 1975 yılında ölen Latife Hanım’ın mektupların yayınlanmasında bir aykırılık olmadığını tespit etti. Atatürk’e yazılan bu mektupların Atatürk’e ait eşyalara koruma sağlayan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 23.maddesine de aykırı bulunmadı.
ADALET BAKANLIĞI İTİRAZ ETTİ
Latife Hanım’a ait mektuplar 2008’de yapılan bir müzayede ile satışa çıkarılmış ancak İstanbul Mali Suçlarla Mücadele ekipleri 9 sayfadan oluşan 7 mektubun asıllarına el koymuş ve bunları Genelkurmay Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı’na göndermişti. Mektupların bir gazetede yayımlanması üzerine Latife Hanım’ın mirasçıları Bakırköy Başsavcılığı’na 4 başlıkta suç duyurusunda bulundu. Mirasçılar, “ölen kişinin hatırasına hakaret”, “haberleşme ve özel hayatın ihlali”, “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun ihlali” ile “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu”nun ihlal edildiğini iddia etti. Bakırköy Başsavcılığı başlattığı soruşturma sonrasında kovuşturmaya yer olmadığı kararı aldı. Bu karara Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edildi. Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi de kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı yerinde bularak itirazı reddetti. Ancak kesinleşen bu karara bu sefer Adalet Bakanlığı itiraz etti. Bakanlık, kararı kanun yararına bozma talebiyle Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay da verilen kararın doğru olduğuna hükmetti.