Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye'nin en büyük gücünün milleti, en büyük servetinin ise gençleri olduğunu belirterek, "Kadını erkeği, yaşlısı genci tek bir güç olarak Atatürk'ün gösterdiği hedeflere ulaşıp, aşma noktasına geldik. Bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan Atatürk'ün 'en büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti 100'üncü yaşına gurur verici bir tabloyla ilerlemekte." dedi.
Bakan Ersoy, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Atatürk'ü Anma Programı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 80'inci yıl dönümü olduğunu belirterek, "Bugün ve daima onu anmanın da ötesinde anlamak üzerine yoğunlaşmalıyız." ifadesini kullandı.
Atatürk'ün karakterini şekillendiren ve onu dünya çapında bir lider olmaya götüren unsurun cephelerle kitaplar arasında geçen zorlu hayatı olduğuna değinen Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti'nin de idealist, ileri görüşlü ve samimi bir lider olan Atatürk ve onu hiçbir zaman yalnız bırakmayan, onunla omuz omuza yürüyen milletiyle şekillendiğini vurguladı.
Atatürk'ün bir lider olarak en önemli özelliğinin düşünce ve planlarının merkezine ülkesini koyması olduğunu anlatan Ersoy, "Kurduğu cümlelerde özne kendisi değil, hep halkıydı. İşgalin umutsuz günlerinde dahi, milletine inandı. Milli Mücadeleyi bu milletle birlikte başardığını her zaman ve her zeminde ifade etti. Çünkü en büyük gücün yediden yetmişe, kadını, erkeği, yaşlısı ve genciyle millet olduğuna inanan bir liderdi." değerlendirmesinde bulundu.
- "En büyük gücümüz milletimiz, en büyük servetimiz gençlerimiz"
Bakan Ersoy, "Bugün de en büyük gücümüz milletimiz, en büyük servetimiz ise gençlerimiz. Donanımlı, idealleri olan, yarınlara güvenle bakabilen gençlerimiz... Ve biz, kadını erkeği, yaşlısı genci tek bir güç olarak Atatürk'ün gösterdiği hedeflere ulaşıp, aşma noktasına geldik. Bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan Atatürk'ün 'en büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti 100'üncü yaşına gurur verici bir tabloyla ilerlemekte." diye konuştu.
Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bakış açısıyla amacımız ve inancımız, Atatürk'ün sözleriyle şudur; 'Bugün hepimize düşen ortak görev, ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele, güçlü biçimde yürüyecektir.' Milli Mücadelenin önderi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah ve mücadele arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun."
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Örs'ün konuşmaları
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs ise konuşmasında, kuruluşunun 95'inci yıl dönümü sevinç ve gururla idrak edilen Cumhuriyetin kurulmasına önderlik eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yol arkadaşları ve İstiklal Savaşı şehitlerini rahmet, minnet ve şükranla yad ettiğini bildirdi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki dış destekli hain işgal ve darbe girişimi sırasında hayatlarını kaybeden ve bölücü terör örgütüyle mücadelede yaşamını yitiren tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere de acil şifalar dileyen Örs, Atatürk'ün Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumu'nun kuruluş aşamalarına öncülük ettiğini anlattı.
Prof. Dr. Derya Örs, 1983'te kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun da söz konusu kurumları da içerisine alan yeni yapılanmasıyla 36 yıldır Türk tarihine, diline, kültürüne, sanatına ve eğitimine hizmet verdiğini belirtti.
Örs, kurumda özellikle son 6 yılda yürütülen çalışmalara ilişkin, "Ülkemizde üniversiteler dahil kamu kurumlarınca neşredilen bütün bilimsel ve kültürel yayınların yaklaşık yüzde 20'si sadece Yüksek Kurum'a bağlı birimler tarafından yapılmıştır." bilgisini paylaştı.
Aynı zamanda her 4 yılda bir gerçekleştirilen Türk Tarih Kongresi, Türk Dil Kurultayı gibi büyük ölçekli kongre, kurultay ve sempozyumları da düzenlediklerini aktaran Örs, kurumun 2018'de inşasına başlanan yeni hizmet binasının 2019 yılı sonu itibarıyla hizmet vermeye başlamasının hedeflendiğini bildirdi.
Örs, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak yolunda ortaya koyduğu maddi ve manevi hedeflerin hemen her alanda birer birer yakalandığını müşahede ettiğimiz şu günlerde bu kazanımların bilim, kültür ve sanat dünyamıza daha fazla oranda yansıyabilmesi için canla başla çalışmamız ve üretmemiz gerektiği ortadadır. Bütün eksiklerimize ve sorunlara rağmen son yıllarda bilim, kültür, sanat ve eğitim hayatımızda çok ciddi ilerlemeler kaydettiğimizi büyük bir memnuniyetle görmekteyiz."
Prof. Dr. Derya Örs, konuşmasında, 2012 yılının Ekim ayından bu yana yürüttüğü görevinin yakın bir tarihte sona ereceğini de bildirerek, en içten minnet ve teşekkürlerini iletti.