ANKARA (İHA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Çağlayan, Türkiye'deki siyasi dönemlere göre kişi başına düşen milli gelirin ve ortalama büyüme hızının Atatürk döneminde rekor düzeyde artış gösterdiğine dikkat çekerek, "Bugün gelinen noktada, dilim söylemeye varmıyor ama bu halimizle büyük Atatürk'ün kemiklerini sızlattığımızı düşünüyorum" dedi.
ASO'nun Ekim ayı Olağan Meclis toplantısı Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker'in de katılımıyla gerçekleşti. Ankara Sanayi Odası'nda gerçekleştirilen toplantıda ilk olarak söz alan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Çağlayan, Cumhuriyet'in kuruluşunun 79. yılının Cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik krizinin yaşandığı sırada kutlandığına dikkati çekerek, "Türkiye'de yaşanan kriz ülkemize zaman kaybettirmiştir. Kriz öncesindeki seviyeye gelmemiz en az iki üç yıl alacaktır" diye konuştu.
Konuşmasında Türkiye'deki siyasi dönemlere göre kişi başına düşen milli geliri ve ortalama büyüme hızını, hazırladığı grafikle anlatan Çağlayan, Atatürk döneminde kişi başına düşen milli gelirin yılda ortalama 5.9'luk bir artış gösterdiğini dile getirdi. Kişi başına milli gelirin büyüme hızında Atatürk'ün bir rekora imza attığının altını çizen Çağlayan, "Atatürk bunu yokluklar içinde başarmıştır. Bugün gelinen noktada dilim söylemeye varmıyor ama bu halimizle büyük Atatürk'ün kemiklerini sızlattığımızı düşünüyorum" dedi.
Kişi başına düşen milli geliri etkileyen en önemli unsurun iş gücü verimliliği olduğunu hatırlatan Çağlayan, Türkiye'nin bu konuda iç açıcı bir konumda olmadığını kaydetti. Türkiye'nin nüfus artışında gösterdiği beceriyi, iş gücü verimliliğinde ve üretimde gösteremediğini vurgulayan ASO Yönetim Kurulu Başkanı, "İş gücü verimliliğinde diğer ülkelere göre nal topluyoruz. Bu nedenle iş gücünün verimliliğini artırmak, iş gücünü makine ve teçhizatla donatmak, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek zorundayız" şeklinde konuştu.
Zafer Çağlayan konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
"Bugün dünya her sektörde büyük bir teknoloji savaşı vermektedir. Eğer bu teknolojilere ulaşamazsak gelişmiş ülkeler ile refah farkımız daha da açılacak ve daha çok fakirleşeceğiz. En önemlisi ise fakirlik ve huzursuzluk nedenleri ile ülkemizin iki yakası bir araya gelmeyecektir. Bu nedenle hedefimiz; Cumhuriyet'in 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılını öngörerek önümüzdeki 21 yılda tutarlı, planlı ve kararlı bir şekilde projeler hazırlayarak yüksek teknolojileri hem uygulamak hem de geliştirmek olmalıdır."