Economist dergisinin bugünkü sayısında Türkiye'deki darbe planı tartışmalarına ilişkin bir makale yayınladı.
"Darbeler geride kaldı" başlıklı makalede, Türk ordusunun siyasete karışma tutkusundan vazgeçtiğini ve bunun Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ sayesinde olduğunu yazdı.
Ayrıca, Atatürk'ün 1909 yılında Jön Türklere, askerlerin artık siyasete bulaşmak yerine orduyu güçlendirmesi gerektiğini söylediği anımsatılan makalede, "100 yılı aşkın süre sonra, mesaj yerine ulaşmış görünüyor" denildi.
Yazıda şu ifadeler yer aldı:
"Çılgınca darbe planı hikayelerine rağmen, Türk ordusu siyasete artık daha az müdahale etme eğilimine giriyor. Bu dönem geride kaldı.
Balyoz planı son yıllarda ortaya çıkan bir dizi darbe planından sadece biriydi. Bu durum, asayişin bozulduğu illerde orduya yetkiler veren EMASYA protokolünün hükümet tarafından neden kaldırıldığını da açıklıyor.
Ordunun siyasetteki rolü sadece Türkler açısından önem taşımıyor. Bu durum, ülkenin stratejik konumu, enerji nakil hatlarında oluşu, NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip olması, çoğunluğun Müslüman olduğu ender laik ülkelerden olması açılarından da önemli.
Şu anda eğer Türk ordusu siyasete karışma tutkusundan vazgeçiyorsa, bu kısmen Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ sayesindedir.
SERTLİĞİYLE NAM SALMIŞTI
1990'larda güneydoğuda görev yapan ve sertliğiyle nam salan Başbuğ, aslında diğerlerinden daha az laik değil. Ancak Başbuğ, ordunun İslam dini ile yıldızının barışmadığı algısının, zaten azalan halk desteğini daha da düşürdüğünün gayet bilincinde.
Atatürk 1909 yılında Jön Türklere, askerlerin artık siyasete bulaşmak yerine orduyu güçlendirmesi gerektiğini söylemişti. Aradan geçen 100 yılı aşkın süre sonra, mesaj yerine ulaşmış görünüyor.