'Atatürk'ün mozolesine çelenk konması bize acı veriyordu'

Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, 1915 olayları ile ilgili olarak yine ilginç açıklamalarda bulundu. Sarkisyan Sovyetler Birliği döneminde "Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı'nın, Türkiye'yi ziyaret ettiğinde Atatürk'ün mozolesine çelenk koyması bize acı veriyordu" dedi.

Sarkisyan soykırımın bugünkü Türkiye'nin suçu olmadığını, Ankara'yı sırtındaki bu yükten kurtarmaya davet ettiklerini söyledi.

‘ANKARA'YI SIRTINDAKİ BU YÜKTEN KURTULMAYA DAVET EDİYORUZ'

Ankara'daki mevcut yönetimi bu konuda suçlamadıklarını belirten Ermeni lider, "Ancak Türkiye soykırımı inkar ederek trajedinin tarafı konumuna geliyor. Ankara'yı sırtındaki bu yükten kurtulmaya davet ediyoruz" dedi.

‘ERDOĞAN'I TRAJEDİYİ BİRLİKTE ANMAK İÇİN DAVET ETTİM'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Erivan'a trajediyi birlikte anmak için davet ettiğini söyleyen Sarkisyan, "Bu sayede bu tür trajedilerin tekrarlanmasının önüne geçebileceğimizi düşündüm. Erdoğan'ın daveti kabul etmeyeceğinden neredeyse yüzde 100 emindim ancak Türkiye Cumhurbaşkanı'nı davet etmeyi bir borç bildim" diye konuştu.

‘ABD VE İSRAİL İÇİN ÇIKARLAR İNSANİ DEĞERLERDEN DAHA ÖNEMLİ'

Sarkisyan, ABD ve İsrail'in 1915 olayları hakkında 'soykırım' ifadesini kullanmamasını da eleştirdi.

Ermenistan lideri, "ABD ve İsrail, çıkarlarına insani değerlerden daha fazla önem veriyor. Her iki ülkede Türkiye'deki çıkarları nedeniyle Ankara'yı kırmamayı tercih ediyor" dedi.

‘ATATÜRK'ÜN MOZOLESİNE ÇELENK KOYMASI BİZE ACI VERİYORDU'

Pozner, konuk ettiği Sarkisyan'a "Sovyetlerin yıkılmasından üzüntü duyuyor musunuz?" sorusunu yöneltti.

Yeni kurulmuş ve büyük trajediler yaşamış Ermenistan'ın Sovyetler Birliği döneminde ancak kendine gelebildiğini ifade eden Sarkisyan, kısa sürede birlik içinde önemli bir ülke haline geldiklerinin altını çizdi.

Ermeni lider, "Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı'nın, Türkiye'yi ziyaret ettiğinde Atatürk'ün mozolesine çelenk koyması bize acı veriyordu. Çünkü o çelenk, Ermenistan'ı da temsil ediyordu" dedi.