Uludağ Üniversitesi Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu’nda öğrenim gören 5'i kız 16 öğrenci, atların her türlü bakımını yapıyor. Kız öğrenciler, atların altlarını temizleyip tımar ediyor, onlara yürümeyi ve koşmayı öğretiyor. Geleceğin at antrenörü olmaya aday öğrenciler, mezun olduklarında ise iş sıkıntısı yaşamıyor. Uludağ Üniversitesi bünyesinde 2000 yılında kurulan Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu’na 2013-2014 eğitim yılında ilk kez öğrenci alındı. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen at antrenörü adayı öğrenciler, vakitlerinin büyük bölümünü at bakımıyla geçiriyor. Henüz 16 öğrencisi olan okulda 5 kız öğrenci eğitim görüyor. Okul bünyesindeki at çiftliğindeki ‘Borahan, Melek, Suver, Poyrazağa, Marmelat ve Garden’ isimli 6 atın bakımını büyük bir hassasiyetle yapan kız öğrenciler, atlarla adeta konuşuyor. Atların kuyruklarını bile temizleyen kız öğrenciler, tımar yapmayı da ihmal etmiyor. Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu öğrencisi Eda Atar, bölüme isteyerek geldiğini söyledi. Atar, "Hayvanlara olan sevgimden dolayı bu bölümü istedim. Bence bayanların da yapabileceği bir bölüm. Atlar gerçekten çok güzel ve zeki hayvanlar. Bayanların da tercih edebileceği bir bölüm. Ev işlerinde zorlanıyoruz ama burada atların her türlü bakımını yapıyoruz. Bir ata önce sabahları tımar ediyoruz, ahır bakımını yapıyoruz. Özellikle tımarın ata çok faydası ardır. Mezun olduktan sonra antrenör olarak görev almak istiyorum." diye konuştu. At Antrenörlüğü ve yetiştiriciliği bölümü öğrencilerinden Şeyma Kaçan, okulun ilk öğrencilerinden biri olduğunu ve atları sevdiği için bu bölümü tercih ettiğini söyledi. Kaçan şunları kaydetti: "Veterinerlik bölümüne gidecektim ama puanım yetmeyince önce atlarla başlayayım dedim. Adapazarı’ndan geldim buraya. Marmelat adlı atımız 3 yaşında. Bir çocukla ilgileniyor gibi her gün onunla ilgileniyoruz. Tımarını yapıyoruz, egzersizlerini yaptırıyoruz. Güzel, eğlenceli bir bölüm. Atlarla sürekli konuşuyoruz. Normal bir çocukla konuşuyormuş gibi onlarla konuşuyoruz. ‘Böylesi de olmaz, yapma, dur kızım’ diyoruz. Aslında bizim dediklerimizi anlamasalar da ruh halimizi anlıyorlar. Normalde bir atla ilgilenirken kendimizden çok onla ilgileniyoruz. Üzerimize bakmıyoruz ama onun üzerine bakıyoruz, ‘çamur var mı’ diye."Öğrenciler ata binmeyi ise ‘tehlikeli, güçlü ve özgürlük’ olarak değerlendiriyor. Yiğit Tepeoğlu isimli öğrenci, Uludağ Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümü mezunu olmasına rağmen atçılık bölümünü tercih ettiğini kaydetti. Ata binmeyi ‘çok büyük bir özgürlük’ olarak yorumlayan Tepeoğlu, at antrenörü olmayı hedeflediğini söyledi. KIZ ÖĞRENCİLER ATLARLA DAHA GÜÇLÜ İLETİŞİM KURUYOROkulUN müdür yardımcısı Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş, bölüme kız öğrencilerin ilgisini değerlendirdi. Kızların yaratılış itibariyle daha şefkatli olduğunu söyleyen İntaş, şöyle devam etti: "16 öğrencilerimizin 6’skı bayan. Bu da kız öğrencilerin ilgisini gösteriyor. Veteriner Fakültesi’nde bile hayvanları sevmek ön planda iken yüzde 30 civarında kız öğrenci varken, burada da bu oranları geçmek güzel. Çünkü; kızların daha fazla empati kurma, atları daha iyi anlama, onlarla daha iyi iletişime geçme imkanı var. Bu yaradılışları itibariyle biraz öyle. Biraz belki annelik duygusuyla ilişkilendirilebilir. ‘Bakmak, korumak, ilgilenmek’ gibi içgüdülerle bu sevgi oluşuyor. Bunların dışında bayanların mizacının daha yumuşak olması, atların da onlara karşı daha uysal ve muhlis yaklaşmaları bu sonucu ortaya çıkarıyor. Bu iletişim olumlu yönde etkilendiği için bayanların bu konudaki başarısı da oldukça fazla. Hem binicilik sporunda da bunu görüyoruz."YURT DIŞINDAN BAYAN SEYİS GETİRTİYORLARÖzellikle at terbiyesinde bayanların esneklik ve yumuşaklıkla daha başarılı olduklarını anlatan Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş, şöyle devam etti: "Bayanların at terbiyesinde esneklik ve yumuşaklıkla atı yönlendirmeleri gayet kolay oluyor. Şiddetle, güçle fazla bir şey elde etmek mümkün değil. Onun gücü birkaç erkeğin bile gücünü aşar. Yurt dışında sadece bayanlar biniciler olmuyorlar, aynı zamanda bakıcı olarak da seyis olarak da görev yapıyorlar. Birçok kişi, bu amaçla bayanları tercih ediyor. İmkanı olanlar yurt dışından bayan seyis getirtip bunları çalıştırıyor. İnşallah bizim bayan öğrencilerimiz de güzel yetişir, mezun olurlarsa hiç yurt dışından bayan seyis ithal etmeye gerek kalmayacaktır." ÖĞRENCİLERİMİZ İŞ SIKINTISI ÇEKMİYORMennan Pasinli Meslek Yüksekokulu Müdürü Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Seyrek İntaş da okulun atçılıkla ilgili kurulan ilk yüksek öğrenim kurumu olduğunu söyledi. Amaçlarının; Türkiye’de oldukça geri kalmış atçılık sektörünü Avrupa ve ABD’deki benzeri gelişmişlik seviyesine ulaştırmak olduğunu anlatan Prof. Dr. İntaş, şunları söyledi: "Atçılıkla ilgili yaptığımız araştırmalarla belirlediğimiz en büyük eksikliğin bu konuda bilgili ve bilinçli insan gücünün yetersiz olduğunu tespit etik. Türkiye Jokey Kulübü ve UÜ Senatosu’na bir okulun kurulmasını teklif ettik ve okul açıldı. Öğrencilerimiz atlarla iç içe uygulamalı bir şekilde eğitimlerini sağlıyoruz. İleri derecede teorik bilgilerle kendilerini donatarak, çalışma sahasına hazırlıklı olmalarını sağlıyoruz. Atçılık sektörünün de hızla gelişmesine bu öğrencilerimiz katkıda bulunur. İş sıkıntısı çekmeyecek öğrencilerimiz; çünkü bu alanda bilgili, yetişmiş, eğitimli insan gücü çok az. Dolayısıyla öğrencilerimiz işsiz kalmayacaktır.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz