Ateş, Eğitim Sen Elazığ şube başkanlığında düzenlediği basın açıklamasında Hatay Reyhanlıda yaşanan patlamaları Türkiye’nin uygulamış olduğu dış politikasıyla bire bir alakalı olduğunu söyledi.
Ateş Açıklamasında “Geçtiğimiz hafta sonu Hatay reyhanlıda 15 dakika arayla 2 patlamanın sonucunda 46 vatandaşımızın hayatını yitirdiği yüzlerce vatandaşımızın yaralandığı hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ailelerine baş sağlığı ve yaralanmış olan vatandaşlarımıza’da acil şifalar diliyoruz” dedi.
Ortadoğu da yaşanan iç savaş ve çatışmalara da değinen ateş konuşmasına şöyle devam etti; “Ortadoğu Coğrafyası savaşla, kanla, gözyaşlarıyla yıllardır süre gelen acıyı yaşıyor. Suriye de 1.5 yıldır yaşanan savaşın ve çatışmaların etkileri uzun yıllardır vurgulamakta olduğumuzu gibi Türkiye ye yansımaları gibi hafta sonu da çok kanlı bir eylem olarak göstermişlerdir. Türkiye’nin dış politikalarının yeniden gözden geçirmiş olması Suriye de Suriye halklarının ortak iradesiyle barışçıl bir şekilde yaşamasına dönük bir politika izlenmesi gerektiğini defalarca vurguladık bundan sonrada vurgulamaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Tek taraflı Esat yönetimini ve Esad’ın diktatöryasını suçlamak ve orda kanlı katliamlara sebep olmuş olan özgür Suriye ordusunu desteklemek Ortadoğu halklarının barış içerisinde kardeşçe bir arada yaşamasına hizmet veren bir politika olmadığını bir kez daha belirtiyoruz” dedi.
Kürtçe Anayasal Güvence Altına alınmalı
Eğitim Sen Elazığ şube başkanı Halit ATEŞ, Hiç kimsenin bir başkasının dilini yasaklamaya hakkı olmadığını belirterek şöyle devam etti; Bugün 15 Mayıs Kürt dil bayramı. Celadet Bedirxan’ın sürgün edildiği Suriye’nin başkenti Şam’da Hawar isimli Kürtçe bir dergiyi Latin alfabesiyle çıkarmaktadır. Hawar dergisi 15 Mayıs 1932 de yayın hayatına başlamıştır. Bu nedenle 2007 den bu yana 15 Mayıs Kürtler tarafından Kürt Dil bayramı olarak kutlanmaktadır.
Dil hakkı, yaşam kadar kutsaldır. Hiç kimsenin başkasının dilini yasaklamaya hakkı yoktur. Yüzyıllardan beri sürdürülen asimilasyon politikaları ile dünya da var olan binlerce dil ya yok olmaya yüz tutmuş dillerin 18 tanesi Türkiye coğrafyasındadır. Yok edilmeye çalışılan dillerden biride Kürçedir.
Son 30 yıllık savaş sürecinde 40 bin insanın yaşamına mal olan savaşın nedeni de bu inkâr ve imha politikasıdır. 2013’te hayata geçirilen 4+4+4 Eğitim sistemiyle hafta da 1 saatlik Kürtçe seçmeli ders ile bilimsel ve insani olarak Anadilinde eğitim hakkını karşılamamaktadır. Bu nedenle ilkokuldan üniversiteye kadar Anadilinde Eğitim hakkını talep ediyoruz. Bölgede SBS, YGS ve LYS sınavlarındaki Başarsızlığın temel nedeni de Anadilinde eğitim hakkının kaldırılması olarak değerlendiriyoruz.
Bundan sonra ki süreçte coğrafyamız da Hatay da ve orta doğunun bir çok yerinde kanlı katliamların savaşlar sonrasın da gençlerimizin ölmemesini anaların ağlamamsını ana gerekçelerinden bir tanesi bu barış sürecini de sağlıklı inşası aynı zamanda Türkiye coğrafyasında yaşamış olan yapılanmış olan tüm dillerin geliştirilmesi ve bunların anayasal güvenceye alınmış olmasıdır.
Bir aydır başlatılmış olan barış müzakereleri barış süreçlerinde önümüzdeki süreçte anayasal düzenleme ile de Kürçe’nin anadil de eğitim dili olarak kullanılmış olması kamusal alanda hizmet dili olarak alınmış olması kalıcı barışın tahsisi açısından son derece önemli olduğunu vurguluyoruz.
Ajans23 / Arzu AKIN
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz