Ateş'in bu sözleri herkesi şaşırttı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Ergenekon soruşturması kapsamında gazeteci ve bilimadamlarının tutuklanmasını eleştirdi.

Günlükleri tutanlarla darbe planlamasını yapanların serbest olduğunu öne süren Ateş, Mustafa Balbay'ın feryadı üzerine üç eski komutanın görüşüne başvurulduğunu söyledi. Ateş, PKK'nın, Tokat'taki terör saldırısını üstlenerek ülkeyi yöneten kadrolardan daha dürüst davrandığını ifade etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ateş, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel'e kutlama ziyaretinde bulundu. İGC'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının en temel taşlarından biri olan gazeteci Hasan Tahsin'in mücadelesinin üzerinde temellerini yükselten bir kuruluş olduğunu belirten Yılmaz Ateş, kendisinin de gazeteci kökenli olduğunu, basının kendi dünyalarında çok önemli bir yeri bulunduğunu anlattı. Bütün demokratik ülkelerde basının öneminin fazla olduğunu, insan haklarının ve demokrasinin en temel kurumunun basın olduğunu belirten Ateş, Türkiye'de basın yazmazsa ve kamuoyu bilgilendirilmezse hiçbir sıkıntı yaşanmayacakmış havası estirildiğini kaydetti.

12 Eylül döneminde kendisinin de gazeteci olduğunu, bütün demokrasi dışı uygulamalarının cezasını siyasilerden önce gazetecilerin çektiğini vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı, gazetecilerin demokrasinin korunması ve kollanmasında kendini üniformasız nefer olarak gördüğünü dile getirdi. Ateş, şunları söyledi: "Günümüze bakıyoruz, bir darbe planından söz ediliyor. Güya demokrasiye bir tuzak kurulmuş. Kuranlar kim? Kuranların içinde gazeteciler yok. Nerede var? Anılarını veya notlarını tutan gazetecilerin o notları çarpıtılarak, sanki darbeyi planlayan, yürüten, demokrasiye son veren en temel unsurmuş gibi gazeteci arkadaşlarımız içeride. Bazı gazetecilerin tutukluluğu iki yılı aştı. İGC'nin de üyesi olan Sayın Mustafa Balbay'ın ikinci tutukluğu da 6 ayı geçti. Böyle bir uygulamaya demokrasi denmez. Balbay, haklı olarak, 'Ben buradayım da günlükleri tutan, bu plan programı tutanlar nerede?' feryadı üzerine ancak üç eski komutanın görüşüne başvuruldu. Bunlar sanık mıdır, tanık mıdır, belli de değil. Bilinen bir şey var ki herkes dışarıda, gazeteciler ve bilimadamları içeride. Böyle bir uygulamaya bizim seyirci kalmamız, gazetecilerin seyirci kalması mümkün değil."