İSTANBUL (AA) - ETEM GEYLAN - Kurtuluş Savaşı'nın "Halide Onbaşısı", Türk edebiyatının "ilk savaş romancısı" Halide Edip Adıvar, ölümünün 55'inci yılında anılıyor.
Türk edebiyatında seçkin bir yeri olan Halide Edip, bazı kaynaklara göre 1882, bazı kaynaklara göre ise 1884 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han'ın Ceyb-i Hümayun Başkatibi Mehmet Edip Bey ile Fatma Bedrifem Hanım'ın çocukları olarak dünyaya geldi.
Annesini küçük yaşta yitiren Halide Edip, çocukluğunu "mor salkımlı evde", anneannesinin ve büyükbabasının yanında geçirdi. Mevlevi geleneğiyle yetişmiş bir İstanbul hanımefendisi olan anneannesi Nakiye Hanım, Halide Edip'in sanatçı yönünün gelişmesinde büyük katkı sağladı.
Üsküdar Amerikan Kız Koleji'ne 1893 yılında giren Halide Edip, bir yıl sonra ayrılmak zorunda kaldı. Halide Edip, özel hocalardan Arapça, İngilizce, Fransızca ve müzik dersleriyle yetişti. İngilizce öğretmeninin teşvikiyle John Abbot'un "Mother" isimli kitabının çevirisini yaptı. Mahmut Esat Efendi'nin düzenlemesiyle "Mader" adıyla basılan eser, Halide Edip'e, Sultan Abdülhamid tarafından "Şefkat Nişanı" verilmesine vesile oldu. Halide Edip, 1899 yılında ikinci kez başladığı kolejden, 1901 yılında mezun oldu. Halide Edip, aynı yıl matematik dersleri aldığı Salih Zeki Bey'le evlendi. Bu evlilikten Ayetullah ve Hikmetullah Togo isminde 2 oğlu dünyaya geldi. Japonların Rusya'yı yenmesinin verdiği sevinçle oğluna Japon Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Togo Heihachiro’nun ismi olan "Togo"yu da isim olarak verdi.
Halide Edip'in yazarlık serüveni hürriyet havasının estiği İkinci Meşrutiyet'in ilan edildiği 1908 yılında başladı. Tevfik Fikret'in yönetimindeki "Tanin" gazetesinde "Halide Salih" imzasıyla yazılar yayımladı. Halide Edip yazılarını Resimli Kitap, Yeni Tanin, Şehbal, Musavver Muhit, Mehasin ve Resimli Roman gibi yayınlarda sürdürdü. Yazıları nedeniyle tehditler alan Halide Edip, 31 Mart olayları sırasında öldürüleceği endişesiyle Mısır'a gitti. 1909'da yurda döndükten sonra yazı hayatını sürdürdü. Eşi Salih Zeki'nin ikinci bir evlilik yapmak istemesi üzerine 1910'da boşandı.
Maarif Nazırı Sait Bey'in teklifiyle kız öğretmen okullarında öğretmenlik ve vakıf okullarında müfettişlik yaptı. Bu dönemde gözlemlediği İstanbul'un arka mahalleleri, "Sinekli Bakkal" romanını yazmasına katkıda bulundu. Halide Edip, bu dönemde Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura gibi isimlerin yazılarından etkilendi.
Balkan Savaşı sırasında ilk kadın derneği Teali-yi Nisvan Cemiyeti'ne üye oldu. Cemiyet yararına düzenlenen etkinliklerde etkili konuşmalar yapan Halide Edip, hastanelerde yaralı askerlere hasta bakıcılık yaptı. Cemal Paşa'nın teklifi ile Lübnan, Beyrut ve Şam'da okulları düzenleyip açması daveti üzerine Suriye'ye gitti. Kendisi Suriye'deyken babasına verdiği vekaletnameyle 1917'de Dr. Adnan ile evlendi. Aynı yıl Mev'ud Hüküm ve ilk tiyatro oyunu Kenan Çobanları'nı yazdı. 1918-19'da İstanbul Darülfünunu'nda Batı edebiyatı dersleri verdi. Halide Edip, 1919'dan itibaren işgal kuvvetlerine karşı gelişen hareketlerin içinde yer aldı. Anadolu'ya silah ve cephane taşıyan Karakol teşkilatında görev aldı. Fatih Mitingi'nde ve daha sonra Üsküdar, Kadıköy ve Sultanahmet mitinglerinde halka seslendi. Büyük Mecmua ve Vakit'teki yazılarıyla, işgale karşı direnişin gelişmesine katkıda bulundu.
-Anadolu Ajansı'nın isim annesi oldu
Halide Edip, eşi Adnan ile Anadolu'ya geçti ve milli mücadeleye katıldı. Anadolu'ya geçişi sırasında Yunus Nadi ile sohbetleri sarısında bir ajans kurulması fikri ortaya atıldı. Yunus Nadi Bey, Akhisar istasyonundaki bu sohbeti şöyle anlattı:
"Halide Edip Hanım, sanki Kayışdağı'na bir tenezzühe çıkmış gibi seyahatten ve onun zahmetlerinden hiç şikayet etmiyor, bilakis daha ziyade işlerden bahsediyordu. Pratik bir Türk kadını. Kendisine Kuşçalı muharebesinde Paşa'ya sorduğum telsiz telgraf suali ile cevabını anlattım. 'Şimdi gider gitmez bütün dünyaya o tarik ile bağlanırız' dedim. 'Çok güzel' dedi, 'Daha iyisi gider gitmez bir ajans teşkilatı kuralım, o vasıta ile dahile ve harice söyleriz.'
-Birinci şart hanımefendi. Sonra tabii bunun teferruatı gelir; mesela ilk merhalede neşriyat -ki başlı başına teşkilata ihtiyaç gösterir- sonra propanganda envaı...
- Tabii sıra ile hepsi yapılır. Fakat benim fikrimce ilk iş ajans olmalı. Hatta isterseniz adını burada koyuverelim: Mesela Türk Ajansı, mesela Ankara Ajansı, mesela Anadolu Ajansı... Daha da bulunabilir.
- Bana Anadolu Ajansı en iyi isim gibi görünüyor.
- Bana da öyle. Değil mi, evvela kendini ve mümkünse bütün vatanı kurtaracak olan Anadolu'dur. O halde kararımızı vermiş olalım: Anadolu Ajansı...
- Evet, Anadolu Ajansı hanımefendi..."
- Kurtuluş Savaşı'nın "Onbaşı"sı
Ankara'da Yunus Nadi'nin Hakimiyet-i Milliye gazetesine yardım eden Halide Edip, bir yandan da yabancı gazetelerin tercümelerini yaptı. Hilal-i Ahmer'de (Kızılay) Ankara Şubesi Başkanı oldu. İstanbul Hükümeti tarafından kurulan mahkemede idam kararı verilen 6 kişiden biri olan Halide Edip, orduya katılma isteğini Mustafa Kemal’e telgrafla iletti ve cephe karargahında görevlendirildi. Sakarya Savaşı sırasında onbaşı oldu. 1921 ve 1922'de arasında Tetkik-i Mezalim Komisyonu'nda Yunan ordusunun çekilirken bıraktığı hasarı ve halka yaptığı zulümleri raporlaştırdı.
Halide Edip'e, savaş sonunda "Çavuş" rütbesi verildi. Bu dönemde yaptığı gözlemlerle "Ateşten Gömlek", Vurun Kahpeye" romanları ile "Dağa Çıkan Kurt" hikaye kitaplarını yazdı.
Cumhuriyet'in ilanından sonra Halide Edip, Akşam, Dergah, İkdam, Vakit, Hakimiyet-i Milliye, Son Telgraf gazete ve dergilerinde yazı hayatını sürdürdü. Eşi Adnan Adıvar'ın kurucularından olduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası nedeniyle Halide Edip de dönemde bazı kesimlerin tepkisini çekti. Eleştirilerin başında da Halide Edip'in Kurtuluş Savaşı başlarında savunduğu Amerikan mandası fikri geldi.
Yurt dışına çıkan Halide Edip, 1939 yılına kadar 14 yıl boyunca yurt dışında yaşadı. Bu sürenin 4 yılı İngiltere’de, 10 yılı da Fransa’da geçti. 1928'de ABD'de Williamstown'da Political Institute'nin daveti üzerine düzenlenen toplantıya katılan ilk kadın oldu. ABD'de bazı üniversitelerde misafir profesör olarak Türk tarihi dersleri verdi. 1935'te Hindistan'a giderek Müslüman üniversitesi Camia-ı Milliye'nin kurulması için düzenlenen kampanyayı destekledi. İstanbul Üniversitesi'nde 1940'ta İngiliz Edebiyatı dersleri verdi. 1950'de Demokrat Parti listesinden İzmir milletvekili olarak seçildi.
Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet eden Halide Edip, bazı görüş ayrılıkları nedeniyle 1954'te milletvekilliğinden ayrılarak üniversiteye döndü. Son döneminde kendini tamamen edebiyata veren Halide Edip, "Mor Salkımlı Ev" kitabında hatıralarını yayınladı. 1955’te eşi Adnan Bey’in kaybı ile sarsılan Halide Edip Adıvar, 9 Ocak 1964'te 82 yaşındayken böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Cenazesi, İstanbul Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildi.
Halide Edip için, Peyami Safa'nın "Tek Türk savaş romancısı", Necip Fazıl Kısakürek'in "Türk kadınlığı, teknesinde böyle bir örnek yoğurduğu için övünebilir", Şerif Mardin'in "İlk önemli Osmanlı kadın yazarı" dediği aktarılıyor.
Halide Edip Adıvar, geride Heyula, Raik'in Annesi, Seviye Talib, Handan, Yeni Turan, Son Eseri, Mev'ud Hüküm, Ateşten Gömlek, Kalp Ağrısı, Vurun Kahpeye, Zeyno'nun Oğlu, Sinekli Bakkal, Yolpalas Cinayeti, Tatarcık, Sonsuz Panayır, Döner Ayna, Akıle Hanım, Kerim Sutna'nın Oğlu, Sevda Sokağı Komedyası, Çaresaz, Hayat Parçaları romanlarını ve Mor Salkımlı Ev, Türk'ün Ateşle İmtihanı hatıra kitaplarını, Kenan Çobanları, Maske ve Ruh tiyatro oyunlarını bıraktı. Halide Edip, George Orwel'in Hayvan Çiftliği, Sheakespeare'in Hamlet gibi önemli eserleri de Türkçeye kazandırdı.