CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, IŞİD'in, eli kanlı bir terör örgütü, bir taşeron örgüt olduğunu belirterek, sadece emperyal güçlerin isteklerini yapmaya çalışan ve bölge savaşını çıkarmakla görevlendirilmiş bir topluluk olduğunu öne sürdü. Atıcı, "IŞİD çok güçlenmiştir ve şimdi namluları bize doğru çevirmiştir” dedi.
CHP Milletvekili Atıcı, bugün Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, IŞİD sorunu ve CHP'nin yaklaşımını değerlendirdi. IŞİD'in, Türkiye'nin, bölgenin, Ortadoğu'nun ve dünyanın önemli bir sorunu olduğunun altını çizen Atıcı, IŞİD'in kendisini Kobani ile daha net bir şekilde gösterdiğini kaydetti. Başından beri IŞİD'in, eli kanlı bir terör örgütü olduğunu söylediklerini anımsatan Atıcı, "Maalesef hükümet bunu söylemekte çok zorlandı. Öncelikle rehine krizini bahane ederek IŞİD'in bir terör örgütü olduğunu söylemekten imtina etti” diye konuştu.
"IŞİD, bir taşeron örgüt” diyen Atıcı, IŞİD'in nasıl bu hale geldiğinin teşhisini koymak gerektiğini söyledi. IŞİD'in, net bir amacı, net bir hedefi olmayan, sadece emperyal güçlerin isteklerini yapmaya çalışan ve Ortadoğu'da sadece petrol ve su yataklarının etrafında bulunan bir örgüt olduğunu öne süren Atıcı, "Daha sonra da emperyal güçlerin de desteğiyle hatta bazen onların çadırlarını ve silahlarını da kullanarak bölgede bir savaş çıkarmaya çalışan bir örgüt. Çünkü öteden beri Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile karşımıza çıkan emperyal güçler, burada haritaların, sınırların değişeceğini bize 10 yıllardır söylüyorlar. Harita, ancak orada savaş çıkarsa değişir. İşte IŞİD buradaki bölge savaşını çıkarmakla görevlendirilmiş bir topluluk. Bunu, buradaki hassasiyetleri kaşıyarak çıkaracaktı” ifadelerini kullandı.
"IŞİD, SAVAŞ ÇIKARMAK İÇİN TÜRKİYE VE İRAN'I KIŞKIRTMAYA ÇALIŞTI”
Bu bölgenin iki büyük devletinin İran ve Türkiye olduğuna ve IŞİD'in iki ülkeyi de gerek bütün Şiileri öldürmeye çalışarak, Kerbala'ya gireceğini söyleyerek gerekse Türkiye'nin hem bayrağını indirerek hem vatan topraklarına girip 49 insanını rehin alarak kışkırtmaya çalıştığını anlatan Atıcı, "Ama bunlar sağduyulu olan İran ve Türkiye tarafından görülerek bir savaşa girilmedi. Bu iki plan tutmayınca bu sefer IŞİD'i Kürtlere yöneltmeye başladılar. ‘En zayıf halka olan Suriye Kürtlerini biz ortadan kaldırmaya çalışırsak bütün Kürtler kışkırır. Kürtleri de koruma bahanesiyle biz Türkiye'yi de savaşın içine çekebiliriz' mantığıyla IŞİD'i kullandılar. Kobani saldırısının temel noktası budur. IŞİD, Kobani'ye saldırarak buradaki Kürtleri yok etmeye çalışmıştır ve bu nedenle de bütün dünyadaki Kürtler ve Kürt olmayan bütün aklı başında insanlar ayağa kalkmıştır, ‘hayır' demiştir ve çeşitli anlaşmalara girmeye çalışmışlardır. En önemli anlaşma da Türkiye ile yapılmaya çalışılan anlaşmadır. Kürtler sürekli Türkiye'den Kobani'ye yardım etmesini isterken maalesef Başbakan Davutoğlu çıkmış demiştir ki, ‘Kobani'ye yardım ederiz ama tezkereye evet deyin', şart koşmuştur. HDP bu oyuna düşmemiştir ve tezkereye hayır demiştir. Daha sonra ‘Biz ortak harekat içerisinde yer alırız ama Kürtler bizimle beraber Esad'ı devirmeye yardımcı olsun' mantığını gütmüşlerdir. Bu da tutmamıştır. Bu sabah PYD'nin yaptığı açıklamayla ‘Biz hiç kimsenin askeri değiliz. Biz ESAD'a karşı sizin emrinizle savaşmayacağız. Biz zaten Esad rejiminin yanlışlarını görerek mücadelemizi sürdürüyorduk ama sizin emrinizle biz savaşmayacağız' demiştir. O nedenle bu kirli oyunların içerisinde maalesef Türkiye de bulunmaktadır ve Türkiye'nin tek derdi Esad'ı devirmektir” şeklinde konuştu.
"IŞİD'İN ŞAHDAMARLARI TÜRKİYE'DEN GEÇMEKTEDİR”
IŞİD konusunda çözüm olarak bu konuda net şeyler söyleyen tek partinin CHP olduğunu da savunan Atıcı, şöyle devam etti: "Diyoruz ki, IŞİD'in şahdamarları Türkiye'den geçmektedir. Eğer siz bu şahdamarlarını keserseniz veya kapatırsanız IŞİD diye bir şey kalmaz. IŞİD'in şahdamarları Türkiye'den geçmektedir. IŞİD, Türkiye'den beslenmektedir. Biz bunu söyleyince Başbakan veya Cumhurbaşkanı ‘Biz IŞİD'e destek vermiyoruz, ispat edin' diyorlar. Elbette Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumsal olarak IŞİD'i desteklemiyordur. Biz hiçbir zaman böyle bir şey söylemedik zaten. Ama IŞİD terör örgütü El Kaide'nin, El Nusra'nın, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) içinden kopan bir örgüt değil midir? ÖSO'nun lojistik desteğini sağlayacağım diyen kimdir? Türkiye Cumhuriyeti'nin dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'dur. Açık, net bir şekilde lojistik destek sağlayacaklarını ifade etmişlerdir ve bunu sağlamışlardır.”
İddiasına, Adana'da yakalanan TIR'lardaki silahları, Mersin Limanı'ndan kalkan ve Yemen'e giden gemiler dolusu silahı, Taşucu Limanı'ndan kalkan ve Çeçenleri taşıyan gemileri ve yine Adana'da yakalanan sarin gazını örnek gösteren Atıcı, şunları söyledi: "İşte biz IŞİD'e bu şekilde doğrudan yardım yapıldığını söylüyoruz. Elbette IŞİD olarak yapılmıyor ama buradaki ÖSO adıyla bilinen ve ne olduğu anlaşılamayan muhaliflere yapılan yardımlarla maalesef IŞİD çok güçlenmiştir ve şimdi namluları bize doğru çevirmiştir. Bunun böyle olacağını zaten biliyorduk.”
"IŞİD NEREYE GİDERSE ORASI İÇİN TEZKERE ÇIKARALIM”
CHP'nin sorunun çözümüne yönelik tezini de açıklayan Atıcı, sözlerini şöyle tamamladı: "CHP'nin tezi şudur; Suriye devleti egemen bir devlettir. Suriye'de yapılacak olan bütün müdahalelerin tamamı bu egemen devletle işbirliği içerisinde yapılmalıdır. Biz CHP olarak diyoruz ki, gelin Kobani'deki IŞİD sorununa nasıl müdahale edeceğimize beraber karar verelim ve sadece IŞİD ile mücadele etmek için tezkereyi 1 saatte çıkartalım. IŞİD nereye giderse orası için tezkere çıkaralım. Bunu daraltabilirsek biz varız. Tek başına değil Türkiye uluslararası koalisyon güçlerine katılarak, kendi rolünü benimseyerek ve Suriye devletinin de onayını alarak, elbette burada yaşayan Kürt halkının da temsilcileriyle konuşarak bir ortak çözüm bulunabilir. Biz bunu istiyoruz.”
(İHA)