Amasya Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ömer Bolat, yapılan bir araştırmada lavaboya dökülen atık yağların kanalizasyon sistemlerinin yüzde 40 oranında tıkanmasına neden olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
Bilinçsiz şekilde lavaboya dökülen yağların yapıştıkları kanalizasyon borusunu daraltmasından dolayı atık su arıtma tesislerine zarar verip bakım ve işletme maliyetini arttırdığını anlatan Ömer Bolat, "Yapılan araştırmalarda atık su kirliliğinin yüzde 25’ini kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağların oluşturduğu bulunmuştur. Arıtılmayan atık suların içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar, denizlere, göllere ve akarsulara ulaştığında suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin azalması sonucu başta balıklar olmak üzere ortamdaki diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açmaktadır. Ayrıca atık bitkisel yağlar özgül ağırlıkları nedeniyle su yüzeyini bir film tabakası gibi kaplamakta ve oksijen transferini önleyerek su altı canlı varlığını olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.
Türkiye'de yaklaşık 950 bin ton likit, 550 bin ton margarin, 200 bin ton civarında da yem, boya ve sabun sanayi ihtiyacı olmak üzere 1,7 milyon ton bitkisel yağ tüketiminin gerçekleştiğini, dünyada ise 20 milyon ton civarında bitkisel ve hayvansal yağın kızartma amaçlı kullanılıp bu miktarın büyük bir kısmının endüstriyel işletmelerde tüketildiği halde yağların kullanımdan çekilmesi ve geri dönüşümünün sağlanmasının çok kolay olmadığını vurgulayan Bolat, “Çünkü hem ham halde hem de atık olarak yağ, ekonomik bir değere sahiptir ve piyasada yasal ve yasal olmayan yollardan değerlendirilme imkanı bulabilmektedir. Bu nedenle bitkisel atık yağ yönetiminde bitkisel atık yağ üreticilerinin atıklarını, valilikten geçici depolama izni almış toplayıcı firmalara ve taşıma lisansı almış taşıyıcı firmalara vermeleri ve atık yağın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan çevre lisansı almış firmalarca geri kazanımının yapılarak standardı olan nihai ürünlere dönüşümünün sağlanması gerekmektedir. Çevre kirliliğini önlemek, çevre ve insan sağlığını korumak için oluşan bitkisel atık yağın tamamının, bitkisel atık yağ toplama sistemine dahil edilmesi gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda 'Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği' kapsamında büyükşehir belediyeleri ve belediyelere 2008 yılından itibaren kullanılmış kızartmalık yağların hanelerden toplanması için gerekli sistemi kurmak, halkı bu konuda bilgilendirerek atık yağ toplama faaliyetlerini 2008 yılı itibariyle başlatmakla ilgili olarak görev ve yetki verilmiştir” diye konuştu.
Kızartma işlemi sırasında oluşan fiziksel ve kimyasal reaksiyonlar nedeniyle yağda çok sayıda bozulma ürününün oluştuğunu ve bu maddelerin yağı çevre ve insan sağlığına zararlı hale getirdiğine işaret eden Bolat, sağlığın korunması için kızartmalık bitkisel yağın en fazla 2 defa kızartma işleminin ardından kullanılmamasının önerildiğini ifade etti.
Çevre ve Şehircilik Müdürü Bolat, atık yağların ayrıca biyodizele de dönüştürüldüğünü kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz