Atıklarla Başladığı Minyatür Merakı Sanata Dönüştü

Darende ilçesinde, emekli öğretmen Fikri Çalışkan'ın cam, plastik ve karton gibi atıklarla yaptığı minyatürler görenlerin dikkatini çekiyor.

Emekli öğretmen Fikri Çalışkan'ın, boş zamanlarını değerlendirmek için atıklarla hobi olarak başladığı, daha sonra tutku haline gelen minyatür merakı, sanata dönüştü.

Çok etkilendiği Mevlana Türbesi'nin minyatürünü yapmaya karar vererek sanat yaşamına adım atan Çalışkan, cam, plastik, karton gibi atıklarla başladığı sanatını geliştirerek memleketi Darende'de ilk sergisini açtı.

Pamukkale'den Sümela Manastırı'na, Mevlana Müzesi'nden Somuncu Baba Külliyesi'ne kadar Türkiye'nin dört bir yanındaki tarihi, turistik ve kültürel mekanların minyatürünü yapan Çalışkan, sergisine adeta Türkiye'yi sığdırdı.

Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisi gibi öğretmen olan kızını Konya'da ziyaret ettiği zaman Mevlana Müzesi'nden çok etkilendiğini anlattı.

Bir hafta boyunca müzeye gidip gelip incelemelerde bulunduğu, fotoğraflar çektiğini belirten Çalışkan, daha sonra memleketine gelerek Mevlana Müzesi'nin minyatürünü yapmaya başladığını söyledi.

Gençlik yıllarında Güzel Sanatlar Fakültesinde eğitim almak istediğini ancak o günkü şartlar nedeniyle öğretmenliği tercih ettiğini dile getiren Çalışkan, sanata karşı içindeki sevginin yıllarca devam ettiğini belirtti.

Minyatür yapımını öğrenirken bu alanda araştırma yaparak kendini geliştirdiğini ifade eden Çalışkan, ilk etapta cam, karton, plastik gibi atık malzemelerle minyatür yaptığını, 20 kilo ağırlığındaki Mevlana Müzesi minyatürünü 3 ayda tamamladığını söyledi.

Mevlana Müzesi'nin ardından Türkiye'nin diğer tarihi, kültürel ve turistik mekanlarının minyatürünü yapmaya karar verdiğini anlatan Çalışkan, yaklaşık 3 yıllık çalışmasıyla memleketinde sergi açmaya karar verdiğini dile getirdi.

Mevlana Müzesi minyatüründe hem türbenin yer aldığı kısımı hem de semazenlerin olduğu bölümleri ayrı ayrı yaptığını anlatan Çalışkan, minyatüre yerleştirdiği küçük bir motorla müze önündeki şadırvandan su akmasını ve semazenlerin dönmesini sağlayabildiğini ifade etti.

Somuncu Baba Külliyesi'nin minyatürü hakkında bilgi veren Çalışkan, "Minyatürler yapmaya başlayınca birkaç eser de memleketimden olsun istedim. Detaylarıyla fotoğrafladığım Somuncu Baba Külliyesi'nin minyatürünü yapmaya başladım. Takıldığım yerlerde gelip baktım, bazı yerlerinde kullandığım kaya parçalarını yöresel doku olsun diye o civardan alarak minyatürüme ekleyip çalışmayı tamamladım. Caminin önündeki Tohma Çayı'nın akışı dahil, külliyenin aslını minyatürüme yansıttım" diye konuştu.

Çalışkan, şunları söyledi:

"Sabır isteyen bu uğraş benim en büyük zevkim oldu. Minyatürler, polyesterden yapıldığı için de yıllarca eskimeyecek nitelikte oluyor. Yılların uğraşı sonucu neredeyse Türkiye'nin en önemli eserlerini, kültürel değerlerini minyatürle yansıtabildim. İlk sergimi de memleketimde açtım. Bu benim için büyük bir onur. Sanat insana huzur veriyor. Ben de minyatür sanatına merak salarak onu en güzel şekilde yapmaya çalıştım."