‘Yenidoğan çetesi’ skandalı patlak verince de bebeklerinin ölümden döndüğü gerçeği ile yüzleştiler. Ne hamileliği sırasında bir sorun yaşadı ne de bebeğinde bir sağlık sıkıntısı olduğu söylendi ama Atlas bebek daha doğar doğmaz yoğun bakım ünitesine alındı. Annesi ve babası bebeklerini 19 gün göremedi. Sonunda durumu fark edip bebeklerini başka hastaneye almak isteyince de ‘bebek sağlıklı’ denerek aileye teslim edildi.
Sağlık programlarına çıkıp yenidoğan bebeklerle ilgili bilgi veren doktor Fırat Sarı şu anda yenidoğan çetesinin lideri olarak tutuklu bulunuyor. Özel hastane çalışanlarından 112 acil servis görevlilerine uzanan bir çete ağı bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere yönlendirip yenidoğan bakım ünitelerinde günlerce bekletip sonra da öldüren çete üyelerinin bu yolla SGK’dan haksız kazanç sağladıkları tespit edildi. Tam bir milyar liralık vurgun yaptılar. Şikayetler üzerine soruşturma başlayınca da o soruşturmayı yürüten savcı makam odasında ailesinin hayatı ile tehdit edildi.
12 bebek para kazanma hırsı ile öldürüldü. 7 ay önce dünyaya gelen Atlas bebek de o çetenin ağına düşen bebeklerden biriydi. Ailesi durumu fark etmese belki o da hayatını kaybedecekti. Atlas bebek de doğumun ardından hemen yenidoğan yoğun bakım ünitesine alındı. 19 gün boyunca ne annesini ne de babasını görebildi. 19 gün sonunda ise bebeğiniz tamamen sağlıklı denilerek aileye teslim edildi.
Oğlu doğan doğmaz yoğun bakım ünitesine alınan anne Melis Acar yaşadıklarını büyük bir üzüntüyle Now Haber’e anlattı. Anne Acar “Doğum gerçekleşti. Epidural doğum yaptım. Oğlumu bir beş saniye falan gördüm. Ben oğlumu bekliyordum yanıma gelsin getirsinler diye. Kanında enfeksiyon olduğunu da söylediler, borulara bağlıydı. Burnunda, ağzında, göbeğinden borulara bağlıydı. Ben doktoru oğlumu almaya gidene kadar hiç görmedim” dedi.
Doğumdan çıktıktan sonra bebeğini hiç emziremediğini belirten Acar “Doğumdan çıktıktan sonraki gün sabaha kadar uyumadan süt sağdım. Korkuttular iyiye gidiyor ama solunum sıkıntısı var. Entübe ettik dediler oğlunuzu. Bir anne olarak yüreğimdeki o yumruyu ancak belki yaşayan anneler bilir. Adalet istiyorum” ifadelerini kullandı.
Baba Onur Can Acar ise oğullarının doğumundan sonra yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı:
“Bize akciğerlerinin tam açılmadığını solunum sıkıntısı çektiğini söylediler. Solunum sıkıntısı çeken bir bebek gibi değildi. Hastane değiştirmek istedik orada da bu çocuğun bir şeyi yok neden yoğun bakımda yatıyor deneceği için yana döne bizi aradılar. Ben çocuğumu kucağıma aldığımda 20 günlüktü.”
Eşinin artık yaşadıkları ile sinir krizi geçirdiğini belirten Acar “Bu süreçte biz hiçbir şekilde doktoru da bulamıyoruz ve asla ulaşamıyoruz. Hastaneye gidiyoruz doktor nerede diyoruz hemşireler doktorun nerede olduğunu bilmiyor. En ilginci de buydu yoğun bakım orası ve doktor yok, gece de yok gündüz de yok.” şeklinde konuştu.
Doktorların yoğun bakım ünitelerinde olmadığı sorumluluğu hemşirelere bıraktığı iddianamede de yer aldı. Acar ailesine de yaşadıkları korkunç günün sonunda SGK’dan mesaj geldi ‘57 bin 671 lira kurumumuz tarafından karşılandı’ dendi. Aile bu süreçte 28 bin lira da ceplerinden hastaneye ödeme yaptı.
Baba Acar sözlerinin devamında ise yaşadıklarını şu sözlerle özetledi:
“İki tane yan yana yoğun bakım odasında 24 tane birinde 24 tanede diğerinde olmak üzere kuvöz vardı. Hepsi doluydu ve hiç biri ağlamıyordu hepsini uyutuyorlardı orada hepsini… Sürekli azarlandık biz. Korktuk da ama aslında onlardan korkmadık çocuğumuzun başına bir şey gelebileceğinden korktuk. Bu yaşananları görünce de aslında korkumuz çok azmış tir tir titrememiz gerekiyormuş. Elimizden ne geliyorsa yapacağız. İçeriden çıkmalarını istemiyoruz. Biz öldürülen 12 çocuğun ve oradan yatan yüzlerce belki binlerce çocuğun hepsinin acısını yüreğimde hissediyorum ben.”