Ato Başkanı Bezci: “türkiye Imf’ye Borcunu Bitirdi, Ekonomide Rüştünü İspatladı”

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, Türkiye’nin IMF’ye borcunu bitirerek, kredi veren ülke konumuna gelmesinin önemli bir gelişme olduğuna dikkat çekerek, “Gelişmiş ülkeler krizle boğuşurken Türkiye’nin hem borcunu ödeyip hem de ekonomisini ayakta tutması çok önemli. IMF’siz Türkiye ekonomide rüştünü ispatlamıştır” dedi.

ATO Başkanı Bezci, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2001 krizinin ardından uyguladığı acı reçeteden en çok etkilenen kesimin Ankara Ticaret Odası üyelerinin de aralarında bulunduğu iş alemi olduğunu kaydetti. Türkiye’nin IMF’den gelen kaynak olmadan memur maaşlarını ödeyemeyecek duruma geldiği günler olduğunu hatırlatan Bezci, “Bugün gelinen noktayı küçümsemek, dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’yi küçümsemektir” diye konuştu.

“COTTARELLİ’Yİ TANIMAYAN KALMAMIŞTI”

Türkiye’nin söz konusu dönemde IMF’ye muhtaç bir tablo çizdiğini kaydeden Bezci, şunları söyledi:

“Türkiye’nin IMF ile anlaşma yapması işadamlarının işlerini de etkiliyordu. Yurtdışından ithalat yapacak işadamlarımızın teminat mektupları Türkiye’deki genel ekonomik durum nedeniyle itibar görmüyordu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı IMF yetkilileriyle görüşmek için kapıda bekliyordu. IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli’yi tanımayan kalmamıştı, adını 7’den 70’e herkes biliyordu. O günden bu güne gerçekten çok şey değişti. Bugün Türkiye IMF Masası Şefi’nin adını sadece konunun ilgilileri biliyor, sokaktaki vatandaş değil.”

Türkiye’nin uzun yıllardır yüksek faizle ve kısa vadeli borçlanmak durumunda kaldığını hatırlatan Bezci, Brüt dış borç stoğunun, gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2001 yılında yüzde 57,7 olduğunu ve bu oranın 2012 yılı son çeyreğinde yüzde 42,8’e gerilediğini söyledi. Bezci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye o gün IMF kapısında borç için beklerken eleştirenler vardı ve ‘borç alan emir alır’ diyorlardı. Çok da haklılardı çünkü IMF borç vermek için işçinin, memurun, esnafın, tüccarın kemer sıkmasını istiyordu. Bugünkü dünyada borç almadan yaşayabilen ülke olmak elbette her ülkesini seven vatandaşın temennisidir. Ancak sadece siyasetin dar bakış açısıyla bakıp, IMF ve onun kuralları olmadan borçlanabiliyor olma başarısını görmezden gelmek doğru olmayacaktır.”