ANKARA (İHA) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin güney sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenerek organik tarıma açılması projesine kuşkuyla baktıklarını, bölgede çıkan petrolden dolayı projenin derhal durdurulması gerektiğini belirterek, "Mayın temizleme işinin yabancıya verilmesinin sakıncası, bölgede çıkan petrol ile tescillenmiştir" dedi.
ATO Başkanı Aygün konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, bölgede petrol bulunduğuna dair çok sayıda emarenin bulunduğunu, uzmanlar tarafından açıklamalar yapıldığını hatırlatarak, mayın temizleme projesine olan yabancı ilgisinin boşuna olmadığını ifade etti. Sınırdan terörist geçişinin devam ettiği ve bölgenin "ateş çemberi"nde olduğu bir dönemde mayınları temizlemenin, güvenlik zaafına yol açabileceği uyarısında bulunan Aygün, mayınların temizlenmesi kararının 2001 yılı ortalarında alındığını ancak bölgede şartların değiştiğini belirtti.
Aygün, "Her gün bir şehit cenazesini toprağa verirken, yarbayımız şehit olurken, mayınları temizleyeceğiz diye Türkiye'nin güvenliğine mayın döşemeyelim" dedi. ATO Başkanı Aygün, bazı Avrupa ülkelerinin PKK'ya mayın temin ettiklerinin de bilindiğini vurgulayarak şunları kaydetti: "Bize mayınları temizleyin diyorlar. PKK'ya mayın veriyorlar. Madem mayınları temizletiyorsunuz, neden mayın üretiyorsunuz? Neden PKK'ya mayın veriyorsunuz?" Mayın temizleme işinin 49 yıllığına "yap-işlet-devret" formülüyle ihale edilecek olmasını da eleştiren Aygün, bölgedeki gelişmeler dikkate alındığında, "İhaleye İsrail'in ilgi göstermesinin" kafa karıştırdığını söyledi. Aygün, Türkiye'nin sınır komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmayan İsrail'in tarım bahanesiyle bölgeye yerleşmesi ihtimali ve bunun yol açabileceği sonuçları iyi hesaplamak gerektiğini vurguladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 57.hükümet döneminde yaptığı ön çalışmaya göre mayın temizleme işinin 35 milyon dolar maliyetle 2 yıl içinde tamamlanabileceğini kaydeden Aygün, şöyle devam etti:
"Maliye Bakanlığı, maliyeti yüzünden yap-işlet-devret modelini öngörüyor. 2 Kıbrıs büyüklüğündeki arazi, 49 yıllığına mayını temizleyecek şirkete tahsis edilecek. Ayrıca bu mayınları yine Türk vatandaşları temizleyecek ve ölecekse onlar ölecek. Mayın temizlemenin bedeli, bu değerli ve stratejik araziyi 49 yıllığına kiralamak mıdır? İsrailli firmalar ihaleye büyük ilgi gösteriyor. Türkiye'nin güvenlik açısından en riskli bölgesinde, böyle bir arazinin neredeyse yarım yüzyıllığına yabancılara kiralanmasını doğru bulmuyoruz. 49 yıl sonra bu arazilerin İsrail'e satılmayacağını kim garanti edebilir? Osmanlı Kıbrıs'ı böyle kaybetmişti. İsraillilerin bölgeye ilgisi Tevrat'taki 'vaad edilmiş topraklar' meselesini akla getiriyor. Mardin'de 49 bin, Hatay'da 36 bin, Kilis'te 34 bin, Gaziantep'te 15 bin, Urfa'da 55 bin, Şırnak'ta 16 bin dönüm vatan toprağının 49 yıllığına yabancılara tahsis edilmesi, güvenliğimizi tehdit eder. Bütün bunlar bu yana bölgede petrol olduğu ortaya çıktı. 49 yıllık kira müddeti boyunca bölgedeki petrol kimin olacak? Kiracı petrol üzerinde hak iddia etmeyecek mi? Bu proje derhal durdurulmalıdır. Bu projeye devam etmek ülkenin güvenliğini ve yer altı kaynaklarını tehlikeye atmaktır."