ANKARA - ATO'nun 'Nükleer Enerji' raporuna göre, nükleer yakıt zengini olan Türkiye henüz nükleer santral ile tanışamadı.
ATO'nun raporuna göre, dünyada fosil yakıt rezervleri hızla tükeniyor, petrolün 40 yıl, doğalgazın 62 yıl, kömürün ise 216 yıllık ömrü kaldı. Bu rakamlar dünya ortalamasını ifade ediyor. Bölgeler tek tek ele alındığında ise Kuzey Amerika'da 14 yıl, Orta ve Güney Amerika'da 39 yıl, Avrupa'da 8 yıl, eski SSCB ülkelerinde 21 yıl, Ortadoğu'da 87 yıl, Afrika'da 27 yıl, Asya ve Okyanusya'da ise 16 yıl sonra petrol kalmayacak.
Doğalgazda da durum çok farklı değil... Kuzey Amerika'da 10 yıl, Orta ve Güney Amerika'da 72 yıl, Avrupa'da 16 yıl, eski SSCB ülkelerinde 79 yıl, Ortadoğu'da 100 yıl, Afrika'da 90 yıl, Asya ve Okyanusya'da 44 yıl sonra doğalgaz bitecek.
2001 yılı sonu itibariyle tüm dünyada 142.9 milyar ton petrol, 155.2 trilyon metreküp doğalgaz, 519.1 milyar ton taşkömürü ve 465.4 milyar ton linyit rezervi kaldı.
Rapora göre, nükleer teknolojilerdeki gelişmeler ile petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtların rezerv ömürlerinin kısa olması tüm dünyayı nükleer santrallara yönlendirdi.
Dünya elektrik talebinin yüzde 16'sı nükleer enerjiden karşılanıyor. Yapılan projeksiyonlara göre 2010 yılında nükleer kapasite, mevcut kurulu gücün 10 katına, elektrik üretim payı da yüzde 16'dan yüzde 46'ya çıkacak.
ATO'nun raporuna göre, Türkiye, enerjide dışa bağımlı ülkeler kategorisinde yer alıyor. Fosil yakıtlara bağımlılığın yüzde 70'e ulaşması, nüfus artışı yüksek olan Türkiye için büyük risk oluşturuyor.
Türkiye'nin genel enerji tüketiminde yüzde 38 ile petrol en büyük payı alırken, bunu yüzde 27 ile kömür, yüzde 23 ile doğalgaz izliyor. Geri kalan yüzde 12'lik bölümü ise yenilenebilir kaynaklar oluşturuyor.
Rapora göre Türkiye, henüz nükleer santral ile tanışmadı, ancak nükleer enerjinin hammaddesi olan uranyum ve toryum bakımından çok zengin. Türkiye'de tesadüfen bulunmuş uranyum rezervi 10 bin ton civarında.