ATSO’da “Deprem Gerçeği” konuşuldu

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 44. Grup (Mühendislik) Meslek Komitesi ve TMMOB Harita Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin işbirliğiyle, "Deprem Gerçeği: Bildiklerimiz, Bilemediklerimiz ve Antalya" toplantısı düzenlendi.
ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ayanoğlu, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ufuk Aydın, TMMOB’ye bağlı çok sayıda Oda Başkanı ve yöneticileri, sektör temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Aynı zamanda toplantıda, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener’in konuşmacı olarak yer aldı.
ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ayanoğlu, doğal afetlere bilimsel bakış açısı ile hazırlanılması gerektiğini belirterek, gelişmiş ülkelerdeki uygulamalardan örnekler verdi. Dünyanın en büyük 3. ekonomisi konumundaki Japonya’da deprem hayatının rutin hale geldiğini ifade eden Ayanoğlu şöyle konuştu:
“Birçok ülkede yıkıma neden olabilecek büyüklükteki depremler herhangi bir can veya mal kaybının yaşanmadığı sıradan bir olay olarak değerlendirilmektedir. Çünkü Japonlar teknolojiyi, bilimsel yaklaşımı kullanarak önlemler almışlar, binalar ve yapılar için standartlar belirlemişler, halkı bilinçlendirmişler ve depremle birlikte yaşamayı öğrenmişlerdir. Hollanda dediğimiz yer, bugün büyük bir kısmı deniz seviyesinin altında yer alan, 1300’lü yıllarda sel felaketi ile 50 bin vatandaşını kaybetmiş bir ülkedir. Bilimsel yaklaşıma dayanan adımlar ve önlemler sonucunda gelinen noktada Hollanda’da 1953’den bu yana herhangi bir sel baskını yaşanmıyor. Ülke, denizden aldığı toprakları da kullanarak dünyanın en büyük 18’inci ekonomisi haline gelmiş durumdadır.”

“Somut adımlar atmamız gerekiyor”
Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığını ve binlerce insanın ölümüne yol açan depremler yaşandığını vurgulayan Ayanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’miz de bir deprem kuşağında yer almaktadır. Ülkemiz, bugüne kadar içimizi acıtan çok sayıda deprem felaketi ile sarsılmıştır. Binlerce canımız toprak altında kalmıştır. Bizim de deprem gerçeğini önümüze koyup bilimsel temelli adımlarla yolumuza devam etmemiz gerekiyor Depremle yaşayan gelişmiş ülkelerin yaptıkları bellidir. Türkiye’de de bunları daha çok konuşmamız, değerlendirmemiz ve somut adımlar atmamız gerekiyor.