Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

"AVM Yapacağız" Diye Deli Paralar Öneren Şirkete Evini Satmayan Kadın Gibi Kadın: Edith Macefield!

Çok tanıdık gelecek. Özellikle İstanbullulara "kentsel dönüşüm yapacağız" deyip kazığı çakan birilerine...

"AVM Yapacağız" Diye Deli Paralar Öneren Şirkete Evini Satmayan Kadın Gibi Kadın: Edith Macefield!

'PARA'ya karşı efsane bir duruş!

Amerika'nın Seattle kentinde, Ballard adlı bir mahallede, bundan yaklaşık 10 yıl önce dünya tarihinde görülmemiş bir "geri çevirme" yaşandı.

Toprağı bol olsun Edith Macefield (1921–2008) adındaki bu "inatçı" kadın, çoğu insanın reddetmeyi bırakın duyduğunda ağız suyu akıtacağı bir teklifi elinin tersi ile itti.

Mahalleye göz diken ve günümüzde de birçok örneğine aşina olduğumuz para babalarının "Evi bize sat. Biz oraya AVM yapacağız. Ne istersen veririz" teklifini reddetti. Teklif ne kadar mıydı?

**Tam tamına 1 Milyon dolar!

**

Mutlu mesut yaşayan mahalleye çöken sistemin adamları bu sefer sağlam kayaya toslamışlardı :)

2005-2006 yılları arasında, 80'li yaşlarındaki teyzemizin evi hemen yukarıda gördüğünüz gibi, müstakil, harika bir evdi. Mahalleyi kendilerine kurban olarak seçen kapitalizmin neferleri, aynı yol üzerinde bulunan tüm evleri teker teker satın aldılar.
Türk filmlerinde görsek "yeter artık hep aynı senaryo" dediğimiz olay Amerika'da yaşandı :)

Diğer tüm evleri satın alan firmanın amacı da belliydi; yol üzerine devasa bir AVM yapmak.

Kısaca özet geçersek; ilk başta teklif edilen fiyatı bile dinlemeyen kadına proje çoktan çizildiği ve tek alınamayan ev onun evi kaldığı için gelen teklifler sürekli artıyor.

Son olarak 1 milyon dolara kadar çıkan şirkete kadının cevabı tabiri caizse "uzayın burada" olunca olay yerel basına, oradan da tüm Amerikan haber ajanslarına düşüyor haliyle... Olayı çözemeyen şirket mecburen projeyi eve göre yeniden yapılandırıyor...

Duruşu ile ayakta alkışı hak eden teyzemiz sebebi ile şirket pes ediyor ve inşaata başlıyor.

Bu arada el altından teklifler gelmeye devam ediyor; para, başka bir yerde aynı tipte bir ev, sigorta, kişiye özel yardımcı, daha neler neler!

Fakat rahmetli Edith teyzemiz kararlı; 1966 yılından beri oturduğu, annesinden ona kalan evi satmıyor. Annesinin öldüğü koltukta ölmeden de satmaya niyeti yok! Ne olursa olsun... Para her zaman kazanmaz...

Neyse biz inşaat sürecine geri dönelim...

İnşaat başladıktan bir süre sonra "nasıl olsa rahatsız olup gider" diye kendi haline bırakılan Edith teyzemiz evinde gayet mutlu mesut yaşıyor.

O sıralar inşaatın denetiminden sorumlu olan Barry Martin ile tanışan Edith teyze, mühendis ile kısa bir sürede enteresan bir bağ kuruyor. tam anlamıyla bir dostluğa dönüşen bu ilişki Edith teyzenin 2008 yılında pankreas kanserinden ölümüne kadar sürüyor. Olayın sonu daha da ilginç. En azından Barry için...

Duruşu ile efsane bir hareket sergileyen bu koca yürekli kadın, hayatının son döneminde arkadaş edindiği Barry'ye (çocuklarının okul masraflarını karşılaması için) bırakıyor evi...

Evet; istediği gibi ölüyor ve ev misyonunu tamamlıyor. Kimsesi olmadığı için de son günlerde sürekli yanında olan ve ona arkadaşlık eden Barry evin yeni sahibi oluyor.

Sonrasında evi 300.000 dolara satıyor adam...

(Bu arada not düşelim. Barry evi AVMci akbabalara değil, sanatla alakalı çalışan bir şirkete satıyor. Ev aynı şekilde yerinde durmakta ve mahallede her sene yapılan bir festivale ev sahipliği yapıyor)Dikkatli okuyucularımıza hikaye tanıdık gelmiş olmalı :)

Bu görülmemiş hikaye, olaydan bir süre sonra, bir animasyon filmine ilham kaynağı olmuştu. Birçoğunuz hatırlayacaktır.

2009 yılında vizyona giren Up (ülkemizde Yukarı Bak adı ile vizyona girmişti) Edith teyzenin "sisteme" karşı adeta bir kaya gibi duruşundan ilham alınarak ortaya çıkarılmıştı. Bu da evin 1930'larda çekilmiş bir fotoğrafı.

Rahmetli Edith teyzemiz :(

... Ve gençliğinden bir fotoğraf karesi. Yıl 1952.

En Çok Aranan Haberler