Avrasya Üniversitesi 1. Fizyoterapi Sempozyumu yapıldı

Avrasya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nün organizasyonu ile üniversitenin Ömer Yıldız Yerleşkesinde 1. Fizyoterapi Sempozyumu yapıldı.
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mintaze Kerem Günel, Prof. Dr. Nilgün Bek ve Özel Perge İlgi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurucusu Fizyoterapist Fahri Cumhur Elmacı’nın konuşmacı olarak yer aldığı sempozyuma Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan İnan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Özoran akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını Avrasya Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Gönül Uraloğlu yaptı. Uraloğlu ‘’Birincisini düzenlediğimiz bu sempozyumda konu olarak pediatrik rehabilitasyon hastalarında en sık karşılaştığımız serebral palsiyi seçtik. Serebral palsi beyin gelişiminin erken döneminde meydana gelen hasara bağlı olarak ortaya çıkan, etkileri hayat boyu süren sağlık sorunudur. Son yıllarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki yaklaşık yılda 5 bin çocuğa serebral palsi tanısı konulmaktadır. Çok değerli hocalarımızın seraplar palsi konusundaki bilgi ve deneyimlerini paylaşacağı bu sempozyumun hepimiz için faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.
Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan İnan ise Fizyoterapi ve Rehabilitasyon gibi sağlık alanlarının önemine vurgu yaparak, “Alanım sizin alanınızla pek uyuşmuyor ama tarihte sizin alanınızla ilgili bir şeyler söyleyecek olursam Romalılar dönemindeki hayat beklentisi 35 yıl, Romalılar’dan iki bin yıl sonra şair ’yaş 35 yolun yarısı eder’ diyordu, yani ikiye katlanmıştı, 70 olmuştu. Bugünlerde yetmiş yaşında bir insan vefat ettiği zaman ‘erken öldü’ diye yorum yapabiliyoruz. Beklenti 85-90’lara doksanlara ulaştı. Bundan 2 bin yıl sonra yaş beklentisi ne olacak bilmiyorum ama aynı orantıda giderse yüzlü yaşlar normal yaşlar haline gelecek. Bu arada fizyoterapi ve rehabilitasyon işin çok önemli bir yanıdır. Türkiye’nin genç bir nüfusu olduğunu her zaman söylüyoruz ve övünüyoruz. Fakat Türkiye’nin hızla yaşlanan da bir nüfusu var. Bir zamanlar çok hızlı artan genç nüfus varken, ivme yaşlanmaya doğru hızla çevriliverdi. Bu sizin varlığınızı ve bu alana yönelik hizmetlerinizi, buluşlarınızı, konuşmalarınızı çok daha önemli bir hale getirdi. Dolayısıyla sizler bütün dünya toplumlarında olduğu gibi Türkiye toplumu içinde bundan sonraki aşamada gittikçe daha fazla önem kazanacak, daha fazla sözüne itibar edilmesi gereken bir topluluk haline geldiniz. Bu yönden çalışmalarınız bizim için çok değerli” diye konuştu.
Sempozyumun sonunda konuşmacılara çiçek ve plaket takdim edildi.