Avrupa Avukatlar Birliği’nden Muharrem Erbey’e Ödül

Avrupa Avukatlar Birliği, 1985 yılında ilk kez Nelson Mandela’nın aldığı Uluslararası Ludovic Trarieux İnsan Hakları Ödülü’nü bu yıl KCK davasından tutuklu bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey’e verdi.

Avrupa Avukatlar Birliği Berlin Baro Başkan Yardımcısı Bernd Hösler, Diyarbakır’a gelerek, KCK davasını izledi. Davaya verilen arada Diyarbakır Barosu’nu ziyaret eden Hösler, Uluslararası Ludovic Trarieux İnsan Hakları Ödülü’nü bu yıl cesaretinden dolayı KCK davasından tutuklu bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey’e verdiklerini söyledi. Birliğin ödülü her yıl verdiğini belirten Hösler, ilk defa 1985 yılında bu ödülün Nelson Mandela’ya hapiste verildiğini ifade etti. 2012 yılında bu ödülün Diyarbakırlı avukat Muharrem Erbey’e verildiğini kaydeden Hösler, Erbey’in ödülü kazanmasını mesleğini cesaretle yürütmesine bağladı. Kendilerinin buradaki hukuksal sorunları genellikle terörle mücadele yasası çerçevesinde gördüklerini aktaran Hösler, yasaya göre bir etnik grubun hakları savunulduğu zaman tamamen bir terörist gibi muamele görülmesinin kendileri için anlaşılmaz bir durum olduğunu dile getirdi. Savunmayı avukatı diskriminize etmenin BM’nin avukatlıkla ilgili ilkeleri ve prensiplerine aykırı olduğunu vurgulayan Hösler, “BM’nin avukatlıkla ilgili temel ilkelerin başlığı olan vurgusu hiçbir şekilde avukat müvekkilinin yaptığı şeylerle özdeşleştirilerek muamele görülemez. Eğer o şekilde müvekkilini savunuyorsa dahi. Biz kaygılarımızı çarşamba günü Adalet Bakanlığı’na da ilettik. Yani burada gözlemlediğim şuydu; ne zamana kadar bir Kürt kendisini Türk diliyle savunabilir. Bunun tartışmalarını gördük, gözlemledik. Hakim bu konu ile ilgili öğleden sonra karar verecek ama kanunu kendisi yapmamış ne yapsın. Bana göre ben şöyle yorumluyorum; hakim burada kendisini biraz işin dışında görmek istiyor ya da göstermek istiyor. Umut ediyorum ki belki bir şeyler düşünecekler, belki hakim kendisini biraz işin dışında gösterdiğine göre belki bir şeyler düşünebilirler, en azından bunu sizin için umuyorum” dedi.

"BÖYLE BİR DAVAYI HUKUK DEVLETİ İÇERİSİNDE OLABİLİR BİR DURUM OLARAK GÖRMÜYORUM”

Kendisini bir konunun şaşırtıp, korkuttuğunu söyleyen Hösler, “150 kişiye karşı bir dava açılmış, bunların 95 tanesi tutuklu. Ben böyle bir davayı hukuk devleti içerisinde olabilir bir durum olarak görmüyorum ve değerlendirmiyorum. Her bir sanık için farklı farklı iddialar söz konusu olduğu halde, onların hepsi bir arada görülüyor. Bunların tek ortak nokta ve bağlantıları terörle mücadele yasası. Onun dışında hiçbir şekilde eylemleri ve yaptıkları benzerlik göstermiyor. Dışardan bir gözlemci olarak hakimi, mahkemeyi harekete geçiren şeyin ne olduğu şeklinde insan kendisine bir soru soruyor. Bu kadar insanı toplu bir şekilde toplamak, onları harekete geçiren şeyin ne olduğu sorusunu soruyoruz. Umarım akıl hakim olur ve Erbey ödülü almak için Berlin’e gelebilsin. Ödül töreni 3 Kasım’da Berlin’de olacak. Erbey, Almanya’da yüksek derecede saygı görüyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı da konuyu takip ediyor” diye konuştu.

Daha sonra söz alan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, davada aslında temel hak ve özgürlüklerin, ifade özgürlüğünün, örgütlenme özgürlüğünün ve siyaset yapma özgürlüğünün yargılandığını söyledi. Öztürk, “Tabi ki dil hakkı kullandırılmayarak aslında en temel ve en insani hak olan insanların kendini savunması anlamında savunma hakkı yargılanıyor. Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Erbey’in İnsan Hakları Enstitüsü’nün 2012 yılı insan hakları ödülünün verilmiş olması özellikle Avrupa’da bu davanın yakından takip edildiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.