Avrupa basınında bugün

LONDRA (İHA) - Guardian gazetesinin bugünkü manşetinde, "İngiltere, Irak'ın silah denetimlerinde başarısız olmasını bekliyor" başlıklı bir haber yer aldı.

Habere göre, İngiltere hükümeti savaşa hazırlanıyor. Bunun nedeni olarak, Irak lideri Saddam Hüseyin'in silahlarının tamamını açıklamayacağı ya da Birleşmiş Milletler silah denetimine getirilen sıkı kurallarla birlikte, işbirliği yapmayacağını çabuk biçimde göstereceği yolundaki varsayımlar oluşturuyor.

Guardian'ın iç sayfalarındaki bir başka habere göre ise, Saddam Hüseyin BM kararlarına uyum gösterecek. Haberde, 1991 yılındaki Körfez Savaşı'ndan bu yana Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere tarafından korunan Kuzey Irak'taki Kürt bölgesinin iki liderinden Celal Talabani'nin düşüncesinin bu yönde olduğu kaydedildi. Guardian'a özel bir demeç veren Talabani, BM'den geçen cuma günü çıkan Irak'la ilgili kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, "Şimdi Irak liderliği ya kabul edecek ya da çatışmayla karşılaşacak. Bence böyle bir çatışmaya girmeye hazır değiller ve kararın gereklerini yapmak zorunda kalacaklar" dedi.

"MÜSLÜMAN DEMOKRASİSİ" Guardian gazetesinin yorum sayfalarında Türkiye ile ilgili bir yazı var bugün. "Avrupa'nın kara kalbine bakın" başlıklı yazının altbaşlığındaki ifade şu:
"Türkiye şimdi gerçek bir Müslüman demokrasisi. Bunu gözden kaçıramayız."
"Eğlenceyi düşünün. 68 milyonluk bir ülke, seçimlere gidiyor ve koalisyon hükümetinden tek bir milletvekili bile yeniden seçilemiyor. Giden başbakanın partisi, geçen seçimlerde yüzde 22 oy almışken, şimdi yüzde 1 alıyor" diye başlıyor yazı. "Şu soruyu karşılamalı ve yanıtlamalıyız. Avrupa Konseyi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı ve NATO üyesi olan Türkiye, yine de Avrupalı değil mi? Giscard d'Estaing haklı mı? Gerçek şu, evet... Irkçılık ve kültürel bağnazlık ve korku ve ekonomik başarısızlık, halen yaşadığımız Avrupa ve İngiltere'ye hakim" diye devam ediyor. Hatırlanacağı gibi, geçen hafta Le Monde gazetesine konuşan Avrupa Birliği anayasasını hazırlamakla görevli konvansiyonun başı, eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing, Türkiye'nin AB üyeliğinin, birliğin sonu olacağını söylemişti.

ABD-ALMANYA EKSENİNDE TÜRKİYE Guardian'da Türkiye ile ilgili bir başka haber de Almanya-ABD ilişkileriyle ilgili. Dış haberler sayfasının manşetindeki haberde, 2 ülke arasındaki son 50 yılın en büyük krizinin Almanya'nın yeni Savunma Bakanı Peter Struck'ın Washington'a yaptığı başarılı ziyaretle kısmen çözüldüğü anlatıldı. Washington-Berlin krizi, Almanya Başbakanı Gerhard Schroeder'in seçim kampanyası sırasında, ABD'nin Irak'a yönelik savaş planlarına açıkça karşı çıkması üzerine doğmuştu. Gazete, Washington'daki görüşmelerde, Almanya'nın Irak'a yönelik olası bir harekatta sorun çıkarmayacağının açık işaretini verdiğini yazdı. Gazeteye göre, Berlin'in Washington'a ikinci vaadi ise, Türkiye'ye Avrupa Birliği yolunda destek vermek.
Financial Times gazetesinin başyazılarından birinde de, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri işlendi. "Giscard'ın gafı" başlıklı yazıda, Giscard d'Estaing'ın sözlerinin zamanlamasının kötü olduğu belirtildi. Yazı, "Seçimler, güçlü bir tek parti iktidarı fırsatı yarattı. Ancak, parti lideri Tayyip Erdoğan'ın başbakan olmasını saçma biçimde yasaklayan yeni karışıklıklar var. Üstelik, Erdoğan'ın BM tarafından ortaya konmak üzere olan yeni Kıbrıs planı konusunda Kıbrıslı Türkleri ikna etmesini bekliyor AB" diye devam ediyor.

ERDOĞAN'IN ÜSLUBU
Financial Times'ta aynı konuyla ilgili bir başka yazı daha yer aldı. Yazıda, "Recep Tayyip Erdoğan'ın, Giscard d'Eastaing'e verdiği yanıtın sakin üslübu, Avrupa Birliği içinde yeni dostlar kazanmasını sağlayabilir" denildi. Erdoğan, Giscard d'Estaing'ın sözlerini "duygusal" diye değerlendirmişti.
Independent gazetesinin bugünkü manşetinde ise, bir sağlık haberi yer alıyor. Haberin girişi, "Doktorlar, İngiltere'de en çok kullanılan yasadışı uyuşturucu olan esrarın, tütün ölçeğinde sağlık zararına yol açtığı uyarısında bulunuyor. Çünkü esrarın zehirli yan etkileri görmezden geliniyor" diye başlıyor. İngiltere Akciğer Vakfı'nın yeni bir araştırmasından söz edilen haberde, bugün sokaklarda satılan esrarın, 1960'lı yıllarda "savaşma, seviş" sloganı atanların kullandığından 15 kez daha güçlü olduğu belirtilerek, günde 3 kez esrar içmenin akciğerlere bir paket sigara içmek kadar zarar verdiği aktarıldı.
Daily Telegraph gazetesinin manşetinde ise, Kraliyet Ailesi'ni sarsan son skandalla ilgili bir haber var. "Charles'ın hizmetkarı tecavüz iddiasını reddetti" başlığını taşıyan haberde, "Galler Prensi Charles'ın hizmetkarlarından birinin kendisine tecavüz etmekle suçladığı diğer hizmetkar, iddiaları reddederek sessizliğini bozdu" denildi. Adını açıklamayan hizmetkarın avukatı aracılığıyla yayınladığı açıklamaya göre, tecavüze uğradığını söyleyen 42 yaşındaki George Smith'in "güvenilmez bir alkolik" olduğu kaydedildi.