HABER

Avrupa basınında bugün

LONDRA (İHA) - Amerikalı askerlerin Iraklı esirlere yaptığı işkence fotoğraflarının yayınlanmasının yankıları sürerken, yine Irak'ta, Amerikalı bir rehinenin başının kesilmesi basında geniş yer buldu. Ayrıca, İngiliz gazetelerinden Daily Telegraph, Filistinliler ile İsrailli askerler arasındaki çatışmanın ardından olay yerine giden 13 yaşındaki Filistinli bir çocuğun sözlerine yer veriyor.
Irak'taki gelişmeler bugün de Avrupa gazetelerinin başlıca konusu oldu. Irak'ta Amerikalı bir rehinenin başının kesilmesi İngiliz gazetelerinin ortak manşet haberi.

Daily Telegraph, bütün birinci sayfasını ayırdığı habere, yarım sayfa büyüklüğünde bir fotoğraf da eklemiş. Fotoğrafta, Amerikalı rehine başı kesilmeden hemen önce görüntüleniyor. Gazeteye göre, Amerikalı'yı öldüren grup tarafından yapılan açıklamada, önce kendisini bazı Iraklı tutsaklarla değiş tokuş etmeyi teklif ettikleri, Amerikalı yetkililerin bunu reddetmesi üzerine de rehineyi öldürdükleri belirtiliyor.

İngiliz gazeteleri, Amerikalı rehinenin, Iraklı tutsaklara yönelik taciz ve aşağılamalar nedeniyle öldürüldüğünü yazıyor. Eleştiri oklarına İngiltere de giderek artan biçimde hedef oluyor.

Uluslararası Af Örgütü'nün İngiliz askerlerini ciddi tehdit olmadığı halde, bir dizi Iraklı sivili öldürmekle suçladığını belirten Fransız Le Figaro gazetesi, 'Koalisyon Irak'ta batağa saplandı' diyor. Suçlamaların İngiltere Başbakanı Tony Blair için 'felaket' olduğu yorumunu yapan gazeteye göre, Blair'in 'bilgece bir vizyona sahip olma itibarı yerle bir oldu'

Nouvel Observateur de, işgal yetkililerinin Iraklı tutsaklara yapılanlardan aslında haberdar olduklarını ileri sürüyor ve 'ancak bağımsız ve eleştirel medyanın olayın üzerine gitmesinin ardından, kurumsal demokrasinin paslı çarkları yavaş ve gönülsüzce de olsa dönmeye başladı' diyor. Gazete, 'Tony Blair ve George Bush, güçlülerin geleneksel mazeretini daha ne kadar süre kullanacak?' diye soruyor; gazeteye göre bu mazeret de şu: 'Olanlardan tümüyle habersizdim'

Diğer bir Fransız gazetesi Liberation ise 'adaletin hiç bir zaman yerini bulmayacağına, elinizdeki son kuruşla bahse girebilirsiniz' diyor. Gazete, 'Irak'taki tacizlerde sorumluluk zincirinin erlerden Beyaz Saray'a kadar ortaya çıkarılacağını kimse hayal bile etmesin' ifadelerine yer veriyor. Gazeteye göre Başkan Bush, 'Tanrı bizden yana' diyerek, dolaylı şekilde de olsa, askerlerine işkence ve cinayet kapısını araladı. Gazete, şu yorumu yapıyor:

"İşin komik yanı, Bush Amerika'nın tavrını, Irak ve tüm Ortadoğu'yu değiştirmek, buraya daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi ve daha fazla adalet götürme arzusuyla savunuyor. Oysa fiilen, adalet ve insan haklarına saygı gibi demokratik idealleri baltalayarak, Amerika'nın kendisi değişiyor"

Danimarka gazetesi Information da, demokratik değerlerin çiğnenmesinden kaygılı. Danimarka Başbakanı'nın bu ay sonlarına doğru Başkan Bush'la yapacağı görüşmede, Amerika liderine, Irak'taki hapishanelerde en yüksek standartları sağlaması gerektiğini söyleyeceğini açıklaması, gazete tarafından alaya alınıyor. Gazete, 'Başkan Bush, sadık Danimarkalı müttefikinden böyle bir fırça yiyeceği için tir tir titriyor olmalı' diyor. Gazeteye göre, olup bitenlerde Danimarka Başbakanı Rasmussen'in de sorumluluğu var. Çünkü müttefiklerinin demokrasiden sapmaları konusunda gerekli uyarıları zamanında yapmadı.

Diğer bir Danimarka gazetesi B.T., Iraklı tutsaklara taciz haberleri ardından Başbakan Rasmussen'in sırtından bıçaklandığını yazıyor. Gazete, önce ülkenin en büyük gazetesinin 'Savaş Kaybedildi' başlığını attığını, ardından da Dışişleri Bakanı'nın savaşın ahlaki zemininin şu an için 'yerle bir olduğunu' söylediğini belirtiyor. Bu tür açıklamaların meşru olmadığını ve çok yıkıcı olduğu yorumunu yapan gazete, bunların Danimarka merkez-sağında ve işgal koalisyonunda bölünme işaretine benzediğini yazıyor ve 'Dışişleri Bakanı, Danimarka'nın savaşa katılımını desteklemeyecekse, istifa etmeli' diyor. Gazeteye göre, koalisyonun çökmesi bir felaket olur.

Alman gazetesi Die Welt, Amerikalıların 2. Dünya Savaşı sırasında ellerindeki SS savaş esirlerine, Iraklı tutsaklardan daha iyi muamele gösterdiğini ileri sürüyor. Gazeteye göre, tutsaklara saygı hala Amerikan ordusunun bir normu, ancak Irak'ta eğitim yetersizlikleri söz konusu. Gazete, Amerikalıların Irak'a yapacakları görev için gerekli eğitimi almamış askerleri gönderdiği kanısında.

Diğer bir Alman gazetesi Frankfurter Rundschau da, Irak'taki koalisyon güçlerine yönelik suçlamaların İngiltere başbakanı için 'siyasi felaket' olduğunu yazıyor. Blair'in Avrupa ve yurt içi konulara yönelerek savaşı geride bırakmaya çalıştığını belirten gazete, 'Başbakan geleceğe bakmak istiyordu ama savaşın gölgesi bir kez daha üzerine düştü' diyor. Gazeteye göre, 'Washington ve Londra son bir kaç ay içinde gündeme gelen suçlamaların önemini ve işkence skandalının olası sonuçlarını anlayamadı'
Ortadoğu'dan bir haber de, dün Filistinlilerin 6 İsrail askerini kurdukları pusuda öldürmeleri. İngiliz gazetesi Daily Telegraph'ın habere eşlik eden 2 fotoğrafında, İsrail zırhlı aracına saldırı ardından Gazze Şehri üzerindeki yangın bulutu ve çatışmalar ardından bitkin haldeki bir grup İsrail askeri, tanklarının yanında görüntüleniyor. Gazete, Filistinlilerin öldürdükleri İsraillilerin baş, kol ve bacaklarını kestiklerini bildiriyor; Filistinliler bu organları İsraillilerle 'pazarlık' için kullanacaklarını söylüyor. Gazete, saldırı ardından olay yerine giden 13 yaşında bir Filistinlinin şu sözlerini aktarıyor:

"Kelleyi tekmeliyor, üzerine tükürüyorduk; helikopterleri duyunca, Yahudi'nin kellesini kaptığım gibi oradan kaçtım, kelleyi direniş savaşçılarına götürdüm"

Guardian, 'Prens Charles gerçek ruhsal yuvasını bir Yunan kayası üzerinde mi buldu' diye soruyor. Gazete, İngiltere veliaht prensinin Ortodoks aleminin en kutsal mekanı olan Athos dağı üzerindeki manastıra 1 yıl içinde 3 gizli gezi yaptığını bildiriyor. Gazete, gezilerin Prens Charles'ın Ortodoks olup olmadığı tartışmasına neden olduğunu belirtiyor.

Gazete, Prens Charles'ın babası ve Kraliçe İkinci Elizabeth'in eşi olan Prens Philip'in Korfu doğumlu olduğunu ve Kraliçe ile evlenebilmek için Ortodoksluk'tan Anglikanlığa geçmiş olduğunu hatırlatıyor.

En Çok Aranan Haberler