BİZE ULAŞIN
LONDRA (İHA) - Irak'ta, bir Amerikalı'nın kafasının kesilerek öldürülmesi Avrupa basınında geniş yer bulurken, "Irak'ta dehşet dehşeti izliyor" yorumları yapılmasına neden oldu.
Irak'ta kafası kesilerek öldürülen Amerikalı Nick Berg, Avrupa gazetelerinin başlıca uluslararası konusu.
İngiliz gazetesi Independent manşet haberine, 'Amerika'yı bir kabus gibi saran öykü: Nick Berg'ün öyküsü' başlığını atıyor. Habere Berg'ün Amerika'daki baba-evinin fotoğrafı eşlik ediyor; önünde çimenden bahçesi ile tipik bir müreffeh Amerikan evinin önündeki posta kutusuna, Berg'ün evin içinde çekilmiş bir fotoğrafı iliştirilmiş. 'Nick Berg saksafon çalmayı severdi' satırıyla başlayan haberde, okul arkadaşlarının kendisini 'dost canlısı' olarak tanımladığı ve 'özgür ruhlu' biri olduğunu söyledikleri belirtiliyor. Gazete, 'Berg'ün öldürülmesi Amerika'yı, öldürülen 700 Amerikan askerinden çok daha derinden etkilemişe benziyor' diyor.
Vatikan gazetesi L'osservatore Romano ise, 'Irak'ta dehşet dehşeti izliyor' diyor. Gazeteye göre, 'ölüm ve yıkım biçmeye devam eden bir savaş, yavaş yavaş ve korkutucu biçimde tümüyle raydan çıkıyor'. Gazete, 'sınırsız nefrete gömülmüş insanların karşılıklı şiddet mantığı' nedeniyle geleceğin karanlık olduğu yorumunu yapıyor.
Fransız gazetesi Le Monde ise 'bu kadarı da fazla' diyor. Gazeteye göre, Berg'ün kamera önünde kafası kesilerek öldürülmesi, katillerinin savunduklarını iddia ettikleri davaya yıkıcı bir siyasi darbe vurdu. Gazete, 'Allah-u Ekber naraları arasında bir adamın kafasını keserek, Tanrılarını hoşnut edeceklerini kim düşünebilir' diyor. Ebu Garib Hapishanesi'ndeki Iraklı tutsaklara yönelik tacizin haklı olarak tüm Arap alemi ve dünyanın tepkisini çektiğini kaydeden gazete, 'Umarız ahlaken maruz görülemez bu cinayet de aynı şekilde kınanır' ifadelerine yer veriliyor.
Alman Sueddeutsche Zeitung da, kafa kesme videosunun giderek daha şaşırtıcı görüntüler bulmaya yönelik 'tiksinti verici' yarışın parçası olduğu yorumunu yapıyor. 'Ebu Garib Hapishanesi'ndeki işkence fotoğraflarını şimdi bu infaz videosu takip etti' diyen gazeteye göre, bu durum ahlak ve uygarlığın çöküş işareti.
Fransız gazetesi Liberation ise Berg'ün öldürülme görüntüleri ile Iraklı tutsaklara taciz görüntülerinin aynı kefeye konmaması gerektiğini yazıyor. Gazete, birincinin bir terörist propaganda girişimi olduğunu, ikincisinin ise 'cehalet ve küstahlık yüzünden başarısızlığa mahkum, yanlış bir savaşın kabul edilemez sonuçlarının delili' olduğu yorumunu yapıyor. Gazeteye göre, Ebu Garib görüntüleri 'demokrasiye diş geçirmeye çalışan bir hastalığın belirtisi', ancak bunların yayınlanması hastalığın 'ilacı'; Berg'ün öldürülme görüntülerinin ise nefreti yaymaktan başka amacı yok. Gazete, 'Ancak siyasi ve akli açıdan şaşkın durumdaki birisi, Nick Berg'ün kamera önünde öldürülmesinin, Bush'un felakete yol açan politikasını meşru kıldığını düşünebilir' diyor.
Avusturya gazetesi Die Presse, Berg'ün katilleri 'sadece insanlığa duydukları sınırsız hor görüyü değil, derin bir aptallığı da sergilemiş oldu' diyor. Gazeteye göre, Berg'ün infaz görüntüleri, Iraklı tutsaklara taciz görüntüleri nedeniyle Amerika'nın politikası hakkında beliren kuşkuları ortadan kaldırdı. Gazeteye göre, Amerikan askerleri Iraklı tutsaklara ne yapmış olurlarsa olsunlar, bunlar el Zerkavi'nin rehine infazı karşısında solda sıfır kalıyor. Gazete, bu olayın her türlü ahlaki sınırın ortadan kalkması ve şiddetin tırmanmasına yol açabileceği kaygısını dile getiriyor.
Portekiz gazetesi Expresso, 'Dünya giderek büyüyen ve artan şekilde barbarlaşan İslamcı fanatizmin, iki hayvani eylemiyle karşı karşıya kaldı' diyor. Gazeteye göre, bunlardan birincisi Amerikalı rehine Berg'ün kafasının kesilmesi, diğeri ise Gazze'de öldürülen İsrail askerlerinin ceset parçalarının kameralara gösterilmesi. Gazete, zaten Irak terörle mücadele için yanlış zemindi, diyor.
İngiliz gazetesi Times da, Başbakan Tony Blair'in Başkan Bush'la işbirliğinde yeni bir tartışma ile yüzyüze olduğunu yazıyor. Gazete, Blair'in dün ilk kez Irak'tan bir an önce çıkmak istediğini dile getirdiğini belirtiyor. Blair'in siyasi geleceğinin Irak konusuna bağlı olduğunu kabul ettiğini de kaydeden gazeteye göre, Blair işgal koalisyonunun itibarındaki zedelenmeyi gidermek için egemenliğin Iraklılara devredilmesi planına uluslararası destek gerekiyor.
Gazete, 'Irak'ın önde gelen siyasetçilerinden Adnan Paçacı'nın, iktidar devri ardından, Amerikan güçlerinin ülke içindeki etkinlik alanlarının sınırlanacağını söylediğini de aktarıyor' diyor.
Guardian, aşırı-sağ İngiliz Milli Partisi'ne destekte büyük artışın yerleşik siyasi partileri alarma geçirdiğini yazıyor. Gazete, Milli Parti'nin, önümüzdeki ay yapılacak olan, yerel ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oylarında patlama yapması olasılığı nedeniyle, Avam Kamarası'ndaki 3 partiden üst düzey isimlerin özel toplantılar yaptığını bildiriyor. Gazeteye göre, yeni bir araştırma, içinde ırkçı geçmişi ve suç sicilleri olan kişileri de barındıran bu partinin, kendisini bir kesim seçmene sıradan, demokrat bir siyasi örgüt olarak benimsetmeyi başardığını gösteriyor.
Financial Times'daki bir habere göre, Avrupa Birliği 'dostlarını' boşuna l'fekence fotoğraflarını üyelik umutları beslememe konusunda uyardı. Gazete, Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Gunter Verheugen'ın birliğin komşularına, işbirliğinin artırılması teklifinin, gelecekte üyelik kapısının açılması anlamına gelmediğini söylediğini aktarıyor. Gazete, bu uyarının hedefinin, yakın işbirliği teklif edilen Ukrayna, Moldavya, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika ülkeleri olduğunu belirtiyor.
Daily Telegraph ise manşet haberinde, 14 yaşında bir kızın, okulundaki sağlık görevlisinin tavsiyesiyle, annesinin haberi bile olmadan kürtaja yollandığını bildiriyor. Annesi olaydan, kızının bir arkadaşı vasıtasıyla haberdar olmuş. Gazete annenin, 'kızım geçen yıl apandist ameliyatı geçirdi, o zaman rızamı gösteren iki beyan imzalattılar bana, ama bu kez kimse böyle bir şeye gerek duymamış' dediğini aktarıyor.
