LONDRA (İHA) - İngiliz gazetelerinin tümü baş sayfalarını Irak devrik lideri Saddam Hüseyin'in ilk duruşmasına ayırdı. Devrik lider Saddam Hüseyin'in ilk duruşmasını "Saddam Hüseyin kaderiyle yüzleşti" başlığıyla manşetten veren Times, "Saddam Hüseyin'i destekleyenlerin kızdırılmaması düşüncesiyle devrik lidere mahkemeden birkaç gün önce Bağdat'taki bir mağazadan elbise alındığını. Mahkemeye beyaz çizgili gri bir ceket, içinde yakası açık beyaz bir gömlek, kahverengi pantolon, aynı renk çoraplar ve siyah ayakkabıyla çıkan Saddam Hüseyin'in başlangıçta sinirli göründüğünü, ancak daha sonra meydan okuyan tavrıyla salonda hakimiyeti ele geçirdiğini" yazdı.
Financial Times ise, "Mahkeme binasına elleri kelepçeli ve belinde zincirlerle getirilen Saddam Hüseyin'in özellikle yargıcın Kuveyt'le ilgili sorularından sonra canlandığını" belirtti. Gazete, devrik liderin 26 dakika süren duruşmada yargıca Kuveyt'in işgaliyle ilgili olarak "Iraklıları, kadınlarımızı 10 dinarlık fahişeler haline getirmek isteyen Kuveytli köpeklerden korumaya çalışıyordum" dediğini anımsatarak, "Irak diktatörü bu sözleriyle ülkesini ne hala getirdiğini de kendi ağzıyla söylemiş oluyor. 10 Irak dinarı bir cent'ten daha az bir paraya tekabul ediyor" şeklinde yazdı.
Financial Times, manşetinde Saddam Hüseyin'in mahmekeyle alay ettiğini, duruşmadaki tavrının eski yaraları yeniden kanatabileceği ve isyancılara cesaret verebileceği görüşünü dile getirdi. Times, Bağdat'tan yayın yapan ve ülkenin en çok dinlenen radyosu olan Radyo Dicle'nin yaptığı bilimsel olmayan bir anketin sonuçlarını yayınlıyor. Radyonun anketine göre dinleyicilerin yüzde 45'i Saddam Hüseyin'in idam edilmesini isterken yüzde 41'i serbest bırakılması gerektiğini yazdı.
Guardian'ın başyazısında, Irak için yeni sınavın asıl şimdi başladığını, Saddam Hüseyin'in nasıl yargılanacağının ülkenin geleceğine ilişkin önemli ipuçları vereceğini belirtti. Başyazıda, devrik lidere yöneltilen suçlamaların aceleyle hazırlandığına 7 başlık altında toplanan suçlamalardan dördünün Kürtlerle ilgili olduğuna, iddianamede Irak'ın işgaline gerekçe olarak sunulan insan hakları ihlalleriyle ilgili hiçbir madde yer almadığına dikkat çekti. Gazete, Saddam Hüseyin'e Amerika'nın bir numaralı düşmanı olan İran'la girdiği savaşla ilgili de bir suçlama getirilmediğini belirtiyor ve bu savaşta ABD'nin Irak'ı desteklediğini anımsattı.
Independent yazarı Johann Hari, Reagan döneminde Nikaragua'da demokratik yollara işbaşına gelmiş hükümete karşı savaşan ve toplu ölümlerden sorumlu tutulan gerillalara mali yardım sağlayan Yarbay Oliver North'un da yargılanması gerektiğini söylerken, "Saddam gibi North da yargılanmalı. Iraklılar kadar, Nikaragualılar'ın da adalate ihtiyacı var. Washington, Özbekistan'dan Suudi Arabistan'a kadar birçok barbar rejimi desteklemeye devam ediyor" diye yazdı.
Guardian'da da ABD'yi çifte standartla suçlayan bir haber yer aldı. Haberde, insan hakları kuruluşlarının raporlarına dayanılarak Azerbaycan'da rejim muhaliflerinin Ebu Gureyb hapishanesindekine benzer işkencelere maruz kaldığı öne sürülüyor ve ABD'nin bu iddialara rağmen, petrol nedeniyle Bakü'yle ilişkilerini her geçen daha da geliştirdiği öne sürülüyor. Haberde, Washington'un Bakü'ye askeri yardımı bu yıl iki katına çıkardığı burada radar istasyonları inşa ettiği belirtildi.
Daily Telegraph da, Hong Kong'un Çin'e devrinin yedinci yıldönümünde 500 bin kişinin, daha fazla demokrasi talebiyle protesto gösterisi yaptığı aktarıldı.
Guardian, göstericilerin sayısının Hong Kong'un Çin'e bağlanmasını kutlayanların sayısını ikiye katladığına dikkat çekti.
Financial Times'ta Kuzey Kıbrıs Başbakanı Mehmet Ali Talat'ın Londra ziyaretiyle ilgili bir haber yer alıyor. "Rumlar, Avrupa Birliği'nin Kıbrıslı Türkleri tecritten kurtaracak adımlarını engellemeye çalışıyor" başlığını taşıyan haberde dün İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw ile görüşen Talat'ın ticaret ambargosunun kaldırılmasını ve Kuzey'e direkt uçuşların başlamasını istediği aktarılıyor. Gazete, Rumlar'ın ise böyle bir durumda konuyu Avrupa Birliği Adalet Divanı'na götüreceğini belirtiyor.
Mehmet Ali Talat, Financial Times'a demecinde, "Çözüme ve Avrupa Birliği'ne 'evet' diyen Kıbrıslı Türkler'in Rumlar referandumda Annan planına 'hayır' dediği için cezalandırılmaması gerektiğini" söylüyor. Talat demecinde, Kıbrıslı Türkler'in içinde bulunduğu durumdan Denktaş'ın sorumlu olduğunu öne sürüyor. Talat şunları belirtiyor: "Yıllarca yanlış politikalar uygulandı. Denktaş'ın uzlaşmazlık politikası yüzünden Rumların gerçek niyetleri ortaya çıkarılamadı. Biz tanınma istemiyoruz. Kıbrıslı Türkler'e yönelik tecridin sona erdirilmesini istiyoruz. Bu Annan planını yeniden değerlendirmeleri için Rumları cesaretlendirecektir. Annan planını reddettikleri için artık Rumlar'ın bizim adımıza konuşma hakları yok."
Independent gazetesi de, ilk kez bir İngiliz Dışişleri Bakanı'nın bir Kuzey Kıbrıs Başbakanı'yla resmi görüşme yaptığını aktarıyor. Gazete, Straw'ın Talat'a izalasyonun sona erdirilmesi için yardım sözü verdiğini kaydediyor. Independent'a göre, Talat görüşmede, "Kıbrıslı Türkler'in sıkıntıları had safhada. Ana problem işsizlik. İnsanlarımız göç ediyor. İzolasyon kaldırılmazsa durum daha da kötüleşecek" dedi.