HABER

Avrupa basınında bugün

LONDRA (İHA) - İngiliz gazetelerinde, bugün Brüksel'de yapılacak Avrupa Birliği zirvesine ilişkin haber ve yorumlar öne çıktı.
Daily Telegraph, "Blair'den Avrupa Birliği Anayasası'na veto tehdidi" başlığını kullandı.

Haberde, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in tehdidinin, Avrupa Birliği'nin, vergi oranlarını belirlemeye ve İngiltere'nin endüstriyel ilişkilerine karışması ihtimaline yönelik olduğu anlattı. Daily Telegraph, Blair'in şu sözlerine yer verdi:

"Hiçbir siyasetçi seçmenin sesine kulak tıkayamaz. Hiç şüphesiz Avrupa Anayasası konusunda İngiltere'nin önünde zor kararlar var. Bu konuda dile getirmeye mecbur olduğumuz çekincelerimiz var.

Bunları Brüksel Zirvesi'nde dile getirmeye hazırım. Avrupa'nın belirleyeceği ortak vergi politikasına gerektiğinde hayır deme şansımızdan vazgeçmek yanlış olacaktır. Bu hakkı elimizde tutmaya devam edeceğiz"

Zirvenin sıcak tartışmalara neden olacak bir başka gündem maddesi de, Avrupa Komisyonu'nun yeni başkanının kim olacağı.
Financial Times, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in, bu konuda, Fransa ve Almanya liderleri ile ters düştüğünü şöyle anlattı.
"Paris ve Berlin'in tercihi, Belçika Başbakanı Guy Verhofstad. Komisyon çevrelerinde de, Romano Prodi'nin yerine en güçlü adayın Verhofstad olduğu konuşuldu.

"TONY BLAIR'DAN BELÇİKA BAŞBAKANI GUY VERHOFSTAD'A İTİRAZ" Blair ise, Belçika Başbakanı'na, fazla federalist, Amerika Birleşik Devletleri'ne muhalif ve ekonomik reform konusunda tutucu olduğu gerekçesiyle karşı çıktı.

Ancak Verhofstad yerine güçlü bir alternatif ismin bulunmayışı da, bu konudaki kararın ertelenebileceği endişesi oluşturdu. Almanya ise bu konunun öncelikle halledilmesi gerektiğini düşündü.

Zira Berlin'e göre, "Eğer Perşembe akşamına kadar Avrupa Komisyonu'nun yeni başkanı seçilemezse, bu Cuma günü, Avrupa Anayasası üzerinde mutabakata varılmasını da tehlikeye atacak"

Independent ise başyazısını, Rusya'da bugün başlayacak önemli bir davaya ayırdı. Rus petrol devi Yukos'un, vergi kaçırma ve zimmete para geçirme suçlarından yargılanan eski patronu Mihail Hodorkovski'nin duruşması bu.

"Cumhurbaşkanı Vladimir Putin demokrasiye inanıyorsa, artık Rusya'da böyle göstermelik davalar olmamalı" diyen gazete, şöyle devam etti:

"Hodorkovski'nin başına tüm bunlar neden geldi? Birinci teoriye göre, Kremlin, Hodorkovski'nin eski patronu olduğu petrol şirketi Yukos'un üzerine gitti, çünkü bir Amerikan şirketinin, hisselerin büyük bölümünü ele geçirmesini engellemek istedi.

İkincisi, Hodorkovski, benzer bir kaderi paylaşan Rusya'nın bir çok sayılı zengini gibi Yahudi'ydi. Kremlin, Rusya'nın bu önde gelen işadamlarıyla yazılı olmayan bir anlaşma yapmıştı.

İşadamlarının önüne, servetlerini katlayarak büyütmeleri konusunda hiçbir engel çıkartılmayacaktı. Tek şart ise siyasetten uzak durmalarıydı. Üçüncü teori, Hodorkovsky'nin bu anlaşmayı bozmasıydı.

Dördüncü ve son teoriye göre ise, Hodorkovski kendini demir parmaklıklar ardında buldu çünkü, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, ona karşı anlamsız bir kişisel kin besliyordu.

Hodorkovski'nin bugünkü duruşmayla başlayacak mahkeme sürecinin arkasında bu nedenlerden hangisi olursa olsun, şu kesin. Vladimir Putin'in, Rusya'nın da onlar gibi olmasını istediği demokratik ülkelerden hiçbirinde böyle bir dava olamaz"

Guardian, Ağustos ayındaki olimpiyatlara ev sahipliği yapmaya hazırlanan Yunanistan'ın beklenenden daha fazla borçlandığını, bu borçların kamburunu en az 10 yıl taşımak zorunda kalacağını yazdı.

"36 milyar Euro'luk açığı kapatması Atina'nın 10 yılını alabilir" Olimyipatlar için alınan borçlar nedeniyle Yunanistan bütçesi, hedeflerinin 6 milyar euro kadar dışına çıktı.

Aslında Yunanistan bu konuda ilk örnek olmayacak. 1976 olimpiyatları da Montreal'i iflas ettiriyordu. Ancak Sidney, Atlanta, Barcelona ve Seul; geçmişte olimpiyatlardan çok büyük karlar elde etti.

Yunanistan'ın açmazı, olimpiyatlara ev sahipliği yapacak altyapıya sahip olmamasıydı. Hal böyle olunca yeni altyapı için yapılan masraf büyük oldu.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi, bundan böyle, olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için, mevcut altyapısının üzerine çok fazla şey inşa etmeye gerek duymayacak şehirler seçecektir.

Ancak unutmamak gerekir ki, Atina'nın tek sorunu bu değildi. 11 Eylül saldırılarından sonra düzenlenen ilk olimpiyat olması nedeniyle, güvenlik önlemlerine de çok fazla para harcamak zorunda kaldılar.

Bu konuda şimdiye kadar yapılan harcamanın 995 milyon euro olduğu söyleniyor. Biletlerin karaborsaya düşmesi ihtimali ise, tüm bunların üzerine tuz biber ekecek bir gelişme olarak, Yunan yetkililerin uykularını kaçırdı.

Son olarak Yunanistan Kültür Bakanlığı'ndan bir yetkili, olimpiyat bütçesinin kontrolden çıktığını itiraf etti. Avrupa Komisyonu da, dün, Yunanistan için, bütçe açığıyla nasıl başedebileceğini anlattığı bir tavsiye raporu yayınladı.

En Çok Aranan Haberler