LONDRA (İHA) - İngiliz gazetelerinin ortak uluslararası konusu, İsrail Başbakanı Ariel Şaron'a yönelik 'yolsuzluk' suçlaması oldu.
Financial Times, 'Yolsuzluk davası Şaron'un görevden uzaklaştırılmasına yol açabilir' dedi. Gazete, Şaron'un 1 yıl önce yeniden seçildiği dönemden bu yana, kendisine yönelik bir dizi yolsuzluk iddiasının gündeme geldiğini belirtti. Gazete, emlak piyasasında faaliyet gösteren bir işadamının Şaron'a rüşvet vermekle suçlandığını ve bu davanın, Şaron'un başbakanlığı bırakmak zorunda kalmasına yol açabileceğini yazdı.
Guardian'ın dış haberler sayfasındaki bir haberin başlığı, 'Türkiye, yıllar süren terörün ardından Kürtler'e tazminat sözü verdi' şeklinde. Habere eşlik eden fotoğrafta, parçalanmış bir dikiş makinesinin yanında, sıvaları dökülmüş bir duvarın önünde oturan küçük bir çocuk var. Fotoğrafın altyazısı şöyle: 'Köylülerin ayrılıkçılara destek verdikleri iddiasıyla, 1993 yılında Türk ordusu tarafından evi yıkılan bir Kürt çocuğu yıkıntılar arasında oturuyor'. Gazete, Ak Parti hükümetinin şimdi 'hem terör örgütleri, hem de terörle mücadele sırasında devletin aldığı önlemlerden' zarar görmüş kişilerin tazmin edilmesine yönelik yasa tasarısı hazırladığını bildirdi. Guardian, insan hakları gruplarının 1984'ten 1999'a kadar 1 milyon civarında Kürdün olayların kurbanı olduğunu ileri sürdüklerini belirtti.
AVRUPA-ABD REKABETİ Independent 'Avrupa'nın Amerika'yı geçme hayali suya düştü' dedi. Gazete, Avrupa Komisyonu tarafından dün ilan edilen bir raporda, Avrupa'nın Amerikan ekonomisini 2010 yılına kadar yakalama hedefinin başarı şansının yüksek görülmediğini bildirdi. Rapora göre Avrupa Birliği, 4 yıl önceki Lizbon doruğunda ekonomiyi canlandırmaya yönelik bazı reformları kabul etmesinden bu yana, kilit alanlarda geriledi. Gazete, raporda Amerika ile Avrupa Birliği arasındaki farkın sürmesinin nedenleri olarak; düşük üretkenlik, yetersiz yatırım, reform sürecinde yavaşlık ve kamu maliyesindeki sorunların gösterildiğini kaydetti.
Daily Telegraph, Amerika'da Demokrat Parti taraftarlarının, Başkan Bush'un dünkü Ulusa Sesleniş konuşmasına nasıl tepki gösterdiklerini aktardı. Gazeteye göre, Cumhuriyetçi Parti'li başkanın konuşmasını dev ekrandan izlemek üzere bir salonda toplanan Demokrat Parti yandaşları, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in ekranda görünmesi üzerine yuhalamaya başladı. Kamera, Başkan Yardımcısı Dick Cheney'ye çevrildiğinde kalabalıktan yükselen yuhalamanın dozu arttı ve ekrana doğru yumruklar sallanmaya başladı. Bush, konuşmasına başladığı anda da bir Demokrat Parti'li 'Yalancı' diye haykırdı.
BUSH'UN ULUSA SESLENİŞ KONUŞMASI Amerika başkanının Ulusa Sesleniş konuşması, diğer Avrupa gazetelerinde de değerlendirildi. Alman Berliner Zeitung, Bush'un konuşmasının Fransa'nın, Irak Savaşı'nın neden olduğu tartışmalar ardından Amerika ile ilişkileri iyileştirme umuduna darbe vurduğunu yazdı. Gazeteye göre Bush'un konuşmasında herhangi bir uzlaşma emaresi olmaması, 'Rusya'yı af, Almanya'yı gözardı etme ve Fransa'yı cezalandırma' politikasının sürdüğü anlamına geliyor. Gazete, "Irak ve Ortadoğu konusundaki anlaşmazlık o kadar derin ki, Fransa Irak'a tek bir asker bile göndermeyecek" dedi. Alman gazetesi, Amerika'nın Fransa'ya karşı benzeri görülmemiş bir ekonomik saldırı içinde olduğu yorumunu da yaptı.
Fransız gazetesi Le Monde ise başkanın konuşması ile Fransa arasında doğrudan bir bağlantı kurmuyor, ancak 'Bush'un rakiplerine en ufak bir ödün vermemeye kararlı göründüğünü' yazdı. Gazeteye göre, Bush'un konuşması Irak ve terörle mücadeleden, vergi indirimleri ve ekonomiye Demokratların eleştirilerine ödünsüz yanıt veren savaşcı bir nutuktu. Gazete Başkan Bush'un, rakibi Demokratların kendisini, dış politikayı saplantı haline getirmiş ve Amerikalılar'ın gündelik dertleriyle ilgilenmeyen bir başkan olarak tasvir etmesini önlemeye çalıştığını yazdı.
Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine de başkanın konuşmasını, ikinci döneme yönelik saldırgan ve kendinden emin bir konuşma olarak değerlendirdi. Gazete, başkanın geçmişten dersler aldığını da belirtti. Buna örnek olarak da, konuşmada Usame bin Ladin'e hiç gönderme yapılmamasını ve Irak'ın kitle imha silahları yerine, 'silah programı etkinliklerinden' bahsedilmesini gösterdi. Ancak gazeteye göre, Amerikalı seçmen bu konudaki ayrıntılara pek dikkat etmeyecek.
"BATI TERÖRLE MÜCADELEYİ KAYBEDİYOR" İngiliz gazetelerinden Times'ın bir haberine göre de 'Terör savaşını Bin Ladin kazanıyor'. Gazeteye göre, güvenlik uzmanlarından oluşan bir heyetin hazırladığı raporda, Başkan Bush'un dünyayı daha güvenli hale getirdiği iddialarının tersine, Batı'nın terörle mücadeleyi kaybetmekte olduğu sonucuna varıldı. Times, İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu'nda biraraya gelen uzmanların, Amerika'nın 'Terörle Mücadele' kampanyasının teröristleri altetmek yerine, saflarını güçlendirmelerine neden olduğunu söylediklerini belirtti.
Fransa'da ise devlet okullarında dini simgeleri yasaklayan yasa tasarısına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Paris'te İngilizce yayınlanan International Herald Tribune, hem hükümet hem de muhalefet sıralarında tasarı hakkında kuşkular olduğunu yazdı. Gazete, 'Ancak kamuoyu yoklamaları, Fransa halkının yüzde 70'inin söz konusu yasağı desteklediğini gösteriyor' dedi.
Yine Paris'te yayınlanan Le Monde da başlangıçta bu yasanın geçmesinin formaliteden ibaret göründüğünü ancak şu anda 'hiç de böyle bir hava olmadığını' yazdı. Gazeteye göre, bölünmüş haldeki muhalefet içinde, yasağın sonunda sosyalistlerin yardımıyla kabul edileceği kaygısı var.
Fransız gazetelerinden Nouvel Observateur ise yasaktan yana tavır sergiledi. Gazetenin başyazısında, yasak önerisi 'cumhuriyetimizin, Fransa'nın tüm çocuklarını, aynı görünüm ve bellekle, aynı şekilde kucaklaması anlamına geliyor' denildi. Gazeteye göre, söz konusu yasak kimseyi dışlamıyor, tersine çocukların kendilerini başkalarından dışlamasını önlüyor.