Avrupa Birliği Bakanı Ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Roş Aşana Bayramı Vesilesiyle Mesaj Yayınladı

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Bizim medeniyetimiz camilerin, kiliselerin, havraların aynı cadde üzerinde yan yana, barış içinde var oldukları bir anlayışı temsil etmektedir. Türkiye toprakları yüzyıllar boyu çan, ezan ve hazan sesinin birbirinin özgürlüğüne kast etmeden özgürce yükseldiği topraklar olmuştur. Sadece İstanbul dahi bu sevgi medeniyetinin aynası, sarsılmaz bir çınarıdır” dedi.Roş Aşana Bayramı dolayısıyla mesaj yayımlayan Bağış, “Musevi vatandaşlarımızın Roş Aşana Bayramını kutluyor; bolluk ve bereket içinde nice yeni yıllar temenni ediyorum. Ülkemizin güçlü kardeşlik atmosferi içerisinde idrak edilecek olan Roş Aşana Bayramı inanıyoruz ki barış için duaların birleşmesine vesile olacaktır” dedi.“Musevi vatandaşlarımız yüzyıllardan bu yana toplumumuzun asli unsurları olmuşlar, ülkemizin ekonomik, ticari, bilimsel ve kültürel açıdan gelişmesine önemli katkılarda bulunmuşlardır. Türkiye’nin bütün farklı inançlara sahip vatandaşları arasındaki ilişkiler bugün de karşılıklı anlayış, uyum ve birlikte yaşamanın en güzel örneklerinden birini teşkil ediyor” diyen Bağış, “Türkiye, hangi inanca mensup olursa olsun, her topluluğun, kendi dini ve kültürel değerlerini özgürce yaşayabildiği ve yaşatabildiği zengin bir mirasa sahiptir. Bizim medeniyetimiz camilerin, kiliselerin, havraların aynı cadde üzerinde yan yana, barış içinde var oldukları bir anlayışı temsil etmektedir. Türkiye toprakları yüzyıllar boyu çan, ezan ve hazan sesinin birbirinin özgürlüğüne kast etmeden özgürce yükseldiği topraklar olmuştur. Sadece İstanbul dahi bu sevgi medeniyetinin aynası, sarsılmaz bir çınarıdır” dedi.Bağış, şunları söyledi:“Ülkemizde değişik kültürlerin bir arada yeşermesinin temel dayanağı, Anadolu’nun bir ana şefkatiyle herkese kucak açmasıdır. Musevi dostlarımızla da tarih boyunca bu topraklarda bir ve birlik olarak yaşamamız bugün bütün dünyanın örnek alması gereken bir duruştur. Bu hoşgörü kültürünün devamı için en büyük teminat da yine bizim topraklarımızdaki bu bitmek tükenmek bilmeyen sevgi mayasıdır.Türkiye, sevgi ve hoşgörü temeli üzerinde yükselmiş, “Yaradılanı sev, Yaradandan ötürü” şiarı ile yüzyıllar boyu insanlığa ışık tutmuş engin medeniyet birikimiyle dünyaya yeni barış tohumları ekmeye, ekilen nefret tohumlarını çürütmek için de kararlı bir mücadele göstermeye devam edecektir.Bizlere 1492 yılında, inançları ve yaşamları arasında tercihte bulunmaya zorlanan Yahudi toplumuna kucak açtırtan da bu insan sevgisidir. Aynı şekilde İkinci Dünya Savaşı'nın o acı ve trajik koşullarında Türkiye’ye sığınan birçok Musevi kardeşimize milletimiz evsahipliği yapmıştır. Musevi toplumu da kendisini Türkiye coğrafyasının doğal bir parçası olarak görmüştür.Bu düşüncelerle, Musevi vatandaşlarımızın Roş Aşana Bayramını tebrik ediyor, Suriye ve Mısır basta olmak üzere Orta Doğu coğrafyasında ve dünyada barışın hakimiyeti için duaların birleşmesini ümit ediyorum”.